2.2

3K 325 649
                                    

Baji

Okula adımımı attığım anda, ortamı ya da dersleri azıcık bile özlemediğimi fark etmiştim. Dönüşümümden önce de hayatsız bir yıkıktım zaten ama son iki senedir azıcık bile katlanamıyordum insanlara. Aptal ve gürültücü tiplerden tiksiniyordum resmen.

İlk gün olduğu için dersim erken bitmişti ve öğleden sonra boştum neyse ki. İnsan olduğum günlerden kalma, numarasız gözlüğümü kabına koydum ve eşyalarımı topladım.

Bi' an önce klanın evine dönüp uyumak istiyordum. Chifuyu piçi yüzünden yorgunluktan geberiyordum resmen.

Ah, ona az bile yapmıştım.

"Baji?"

Bana dik dik bakan, uzun saçlı kıza soğuk bir bakış attım. Bu kızı daha önce de görmüştüm. Sınıfın popüler kızlarındandı ve yanlış hatırlamıyorsam Chifuyu ile takılıyordu eskiden.

Benden ses çıkmayacağını anlayınca saçını geriye savurup elini beline koydu. "Matsuno-kun bugün neden gelmedi?"

Gözlerimi devirmemek için kendimi zorlamam gerekmişti. "Kendisine sorman gerekmez mi?"

Kaşlarını çattı. "Birkaç arkadaşım ikinizi takılırken görmüş. Sen ve Matsuno-kun... çok alâkasızsınız ama bilirsin."

İncecik boynunu basitçe kıracaktım ki okulda olduğumuz gerçeğine tutundum. "Öyleyse bana neden soruyorsun?"

Sabırsız bir bakış attı. "Aramalarıma dönmüyor. Onu görürsen, bana uğramasını söyler misin? Yaz tatili boyunca uzak kaldık zaten. Onun için endişeleniyorum."

Chifuyu, bir zamanlar amma da yavşaktı be. Çocuğun eskilerini görmekten bıkmıştım artık.

Dişlerimi sıktım. "Onun için endişelenmeni gerektirecek hiçbir durum yok. İsteseydi sana mesaj atardı zaten, yanılıyor muyum?"

Elimden bir kaza çıkmaması için hızlı adımlarla çıkıp gittim sınıftan ve kulaklığımı taktım. Tanrım, insanlardan ciddi ciddi tiksiniyordum. En çok da sülük ruhlulardan.

Odama kavuşunca güneşliği çekip Chifuyu'nun tişörtlerinden birini geçirdim üstüme ve yatağıma atladım. İyi bir uykuyu hak etmiştim kesinlikle.

Kapımın yumruklanması sonucu uyandığımda, yaklaşık altı saat uyumuştum ve çok daha iyi hissediyordum.

"Selam," dedi Takemichi ve gülümsedi. "Hep beraber içmeye gideceğiz. Hazırlan."

İtiraz ettiğim anda, o gülüş silinir ve belam sikilirdi. Takemichi'nin tersi, cidden ürkütücüydü.

"Elbette," dedim ve hızlıca giyindim.

Evden çıkar çıkmaz Kazutora ile göz göze gelmiştim. Altın rengi gözleri yoğundu ve açlıkla parlıyordu. Tenjiku Klanıyla yapılan savaşta yaralandığımdan beri, sürekli bana bakıyordu zaten.

Ah, koruma güdüsü yüzünden bana sırnaşmak istiyordu. Üstelik, Chifuyu'dan da nefret ediyordu.

Kazutora, Chifuyu'dan daha tehlikeliydi. Ona kapılırsam, durumum Chifuyu'nunki gibi olurdu. En iyisi, Kazutora'dan uzak kalmaktı.

Motorla şehre giderken belime sarılan minik ellerini özlüyordum. Sırtıma yapıştırdığı gövdesini ve rüzgarın taşıdığı eşsiz kokusunu... Bana ne yaparsa yapsın Chifuyu'yu çok özlüyordum.

Evet, kölesiydim ama aynı zamanda onu çok seviyordum...

Bana iyi davrandığı sürece sonsuza dek izlerdim onu. Bazı anlarda öylesine sevecendi ki ona tapmayı kesemiyordum. Chifuyu, şimdiye dek gördüğüm en güzel erkekti. Ah, ayrıca da en arızası.

Mekana varınca, sigara içen Chifuyu ile göz göze geldim. Dış kapının kenarındaki duvara yaslanmış, öylece bakıyordu bana. Boynunu kapatan bir sweatshirt vardı üstünde. Demek ki, çürükleri hâlâ geçmemişti.

Sabahki konuşmayı ne denli ciddiye aldığını görmek istercesine sokuldum ona ve yanağını öptüm. "Beni özledin mi?"

Sigarasının dumanını dudaklarıma üfleyip gülümsedi. "Özlediğimi biliyorsun, Baji-san."

Siktir.

Kazutora'nın nefret dolu bakışlarını yok saymaya çalışarak tuttum elini. "Sadece baş başayken öyle seslenmeye ne dersin?"

Mekana girerken sigarasını söndürdü ve parmaklarını benimkilere kenetledi. Tebessümü içten, kızarmış yanakları da sevimliydi. Cidden de sevgili gibi görünüyorduk.

Baş başa takılabileceğimiz masalardan birine geçince iyice sokuldu bana ve kulak mememi ısırdı. "Baji-san, demem seni tahrik ediyor gibi?"

Birer kokteyl söyleyip belini sertçe kavradım. "Senin de işine geliyor gibi?"

Omzuma yaslandı. "Seni gerçekten de çok özledim."

Saçını öpme isteğimi bastırıp tutuşumu sertleştirdim. Onu tamamen çürütmek istiyordum. Chifuyu, iyi bir cezayı hak ediyordu.

"Beni gereksizce kırmandan bıktım, Chifuyu."

Gelen içeceğe uzanıp birkaç damla kanımı akıtmak için parmağımı dişledim. Tamam, öfkeliydim ama kanımı sunmaktan geri kalacak değildim.

Chifuyu, kendi kanımla parlayan parmağımı yakalayıp usulca emdi. Safir mavisi gözleri, açlıkla parlıyordu.

Hassiktir. Chifuyu, fazla seksiydi!

Parmağımla işi bitince alt dudağımı emdi. "Tanrım, muhteşemsin."

Gerçekten de muhteşem hissediyordum. Chifuyu gibi herkesin taptığı birinin beğenisini kazanmak, egomu besliyordu. Üstelik, bana bağımlıydı. Okuldaki rezil kızlar sonsuza dek ağlayabilirdi.

"Kızın biri seni sordu bugün," dedim arkama yaslanırken. "Seni merak ediyormuş."

Sağ tokamı çözüp saçıma daldırdı elini. Saçımla oynamasına bayılıyordum. Baya baya bayılıyordum hem de.

"Siktirip gitmesini söyleseydin?"

Kokteylden birkaç yudum aldım. "Kızın kim olduğunu bile sormayacak mısın?"

Omuz silkti. "Seninleyim."

Sahiden de o kızı ya da dediklerini umursamıyor gibiydi.

Onu kışkırtmak için belini okşadım. "Ne demeye çalışıyorsun?"

Derin bir nefes alıp yanaklarımı avuçladı. "Erkeğim dışındaki hiç kimseyi siklemiyorum. Sadece ve sadece seni umursuyorum."

Boynuma dek yayılan ısı yüzünden bakışlarımı kaçırıp ellerinden kurtuldum. Barın boktan ışıklandırması sayesinde utançtan kızarmamı görememesini umuyordum.

Kanımı akıttığım bardağa yumulmadan önce yeniden omuz silkti. "Eskiden olduğum kişi değilim. Önüme gelenle yatmıyorum artık, biliyorsun. Beni sadece sen ilgilendiriyorsun."

Bir zamanlar Chifuyu'ya dokunmuş olan her bir canlıyı gebertmek istemem normal miydi?

"Bana da bok gibi davranıyorsun," dedim sinirle. "Üstelik, benimle yatmıyorsun bile."

Kokteyli bitirip arkasına yaslandı. "Beni istiyor musun ki?"

Ah, o küstah bakışları... O lanet soğukluğunu silmek ve onu tamamen dağıtmak istiyordum.

Saçına yapışıp başını geriye yatırdım. "Gece boyunca sana ne istersem yapmama izin verecek misin?"

Kazutora'nın agresif bakışlarını rahatlıkla hissedebiliyordum. Bana bakmayı kesmesi için bile onu tekmeleyebilirdim. Onun yüzünden yine ve yeniden Chifuyu ile aram bozulmuştu.

Chifuyu, sabahki gibi uysallıkla doldu. "Ne istersen."

Alt dudağımı ısırdım. "Sana gidelim."

sürünen fuyu görmek istediğinizi biliyorum ama ne dilediğinize dikkat edin (:

10k olduğunu görünce taslağı bitirip salmak istedim <33




























vampir trajedisi || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin