2.8

2.8K 312 434
                                    

tw : koklatılmış cinsel içerik

Chifuyu

En ufak bi' acı hissetmesem de korkuyla dolanıyordum Toman'ın verdiği yeni evin içinde. Tanrım, biriciğim incinecek diye ödüm patlıyordu.

Uçları hariç tamamen siyaha dönen saçımı çekiştirip devasa camların sunduğu manzaraya odaklanmaya çalıştım. Işıl ışıldı Tokyo ama Keisuke'm yokken tadını çıkaramıyordum.

Tanrım, onsuz nefes almak bile zordu.

Yaklaşık dört aydır vampirdim ama tam anlamıyla dönüşümümü tamamlamadığım için klan savaşlarına katılamıyor, Keisuke'mi koruma ayrıcalığından mahrum kalıyordum. İncinirse, tüm şehrin amına koyardım. Benim için önemli olan, sadece ve sadece Keisuke'ydi.

Varlığını hissedince kapıya koştum ve içeri girer girmez de boynuna atladım. "Çok şükür!"

Biriciğim güvendeydi ve bunun için sonsuza dek minnet duyabilirdim.

Kollarını belime dolayıp alnımı öptü. "İyiyim, sevgilim. İkide bir paniklediğin için dikkatim dağıldı ama sorun yok."

Ah, benim yüzümden yaralanabilirdi. Amma da acizdim.

Daha da kötüleştiğimi anlayınca beni duvara dayayıp dudaklarımı emdi. "İyiyim, Fuyu. Yapma böyle."

Gözlerimi kırpıştırdım. "Üzgünüm. Daha güçlü olmalıyım."

Ruhumu cayır cayır yakan gülüşlerinden biriyle kutsadı yakışıklı yüzünü. "Üzülmeyi bırakmalısın."

Bacaklarımı beline sardım. "Deniyorum."

Boynumu öptü. "Kötü hislerin yüzünden ben de acı çekiyorum. Bize bunu yapma."

Tanrım... boktan bir partnerdim...

Yumuşak saçını okşadım. "Boynumdan beslen de enerjini topla."

Beni ikiletmedi ve sivri dişlerini usulca gömdü derime. Başımı geriye atarken acıyla karışık bir zevkle inlemiştim. Son iki haftadır, sıklıkla boynumu sunuyor ve her seferinde de dahasını istiyordum. Keisuke'yi beslenmek, muazzamdı.

Boynumu öpüp gerilerken zevkle parlıyordu gözleri. "Tadın çok güzel, sevgilim."

Kanıma bulanmış dudaklarını öptüm. "Seninki daha güzel, Kei."

Kalçamı sıktı. "Sevgilin değil miyim?"

Sertçe yutkundum. Onu kışkırtırsam mosmor ederdi kalçamı. "Elbette ki sevgilimsin." Çenesini öptüm. "İsmini söylemeyi seviyorum, biliyorsun."

Tısladı. "Bi' beni sevmiyorsun zaten, kahrolası."

Paniğe kapılmak yerine gülümsemeye zorladım kendimi ve boynunu öptüm. "Seni sevdiğimi biliyorsun, Kei."

Duvara iyice bastırdı beni. "Öyleyse, sevgiye boğ beni."

Boynuma yeniden yumulunca omuzlarını sıkmış, tiz bir çığlık atmıştım. Kan kaybı ve yoğunluk yüzünden kulaklarım uğulduyor, başım dönüyordu.

Enerjimi toplamam için parmağını uzatmış, ben de dişlerimi saplayarak eşsiz kanının tadını çıkarmıştım. Tanrım, Keisuke'nin tadına gerçekten de bağımlıydım ve kanının zerresi bile iyi hissetmeme yetiyordu.

Duvarda geçen, sert bir düzüşmenin ardından yatağa uzanmıştık. Beni göğsüne yaslamış, saçımı okşuyordu. Ona itaat ettiğim sürece bana iyi davranıyordu zaten.

Boştaki elini tutup boynunu öptüm. "İyi ki benimsin, Kei."

Boynumdaki çürükleri okşadı. "Duygularımız karşılıklı, Fuyu."

Okulda da okul dışında da sadece birbirimize sahiptik. Eski hayatımdan tamamen kopmuş, eski tanıdıklara siktiri çekmiştim. Klan dışından hiç kimseyle konuşmuyordum bile.

Tüm hayatım, o ve klandan ibaretti.

"Savaş önemsizdi," dedi doğrulup beni kucağına çekerken. "Ağır toplar gelmedi bile. Tecrübe kazanmam için yolladılar beni."

Omuzlarına dökülen eşsiz tutamları okşadım. "Korkarak seni kötü etkilediğim için özür dilerim. Sana bir şey olacak diye aklım çıkıyor. Seni korumak zorundayım."

Alayla güldü. "Sence, senin korumana ihtiyacım var mı cidden?"

Sertçe yutkundum. Evet, ona göre kısa ve cılızdım ama hiç de güçsüz sayılmazdım. Kazutora'yı bile yenmiştim sonuçta. Gerçi, o sırada yaralıydı ama konumuz bu değildi.

Onu kızdırmamaya çalışarak sokuldum güçlü bedenine ve omzunu öptüm. "Onu demek istemedim ki, sevgilim. Sadece, gözümün önünde kalmanı istiyorum hep. Sadece ikimiz olalım."

Belimi sertçe kavradı. "Senden başka sorumluluklarım da var, Fuyu. Bencillik etmemelisin."

Keisuke, Toman'a ait şirketlerden birinde stajyerdi. İşi tamamen öğrendikten sonra, şirketlerden birinin başına getirilecekti. Benimle ilgilenmesi gereken zaman boyunca izinli sayılmış, birkaç hafta önce de işe geri dönmüştü.

Üst seviye sayılan tüm vampirler, önemli konumlarda çalışıyordu zaten. Dönüşümüm tamamlandıktan sonra, bana da bir iş verilecekti elbette.

"Bencillik ya da değil, sadece seninle olmak istiyorum Kei."

Beni yatırıp üstüme çıktı. Siyah saçı, yüzüme dökülüyordu. "Seni gece boyunca çığlıklara boğmamı istiyor gibisin."

Uzun uzun sarılıp öpüşmek daha cazipti ama onu kızdırmak istemiyordum. Otorite kazanamayacak kadar korku ve panik yüklüydüm hâlâ.

Dudaklarımı onunkilere değdirdim. "Sana karşı koyamadığımı biliyorsun."

Kıkırdarken aşkla parladı gözleri. "Seni çok seviyorum, Fuyu."

Onu kızdırmamak için ben de gülümsedim. "Ben de seni çok seviyorum, Kei."

Hissetiğim salt bağımlılık mıydı yoksa aşkla mı bezeliydi, çözemiyordum ama sorun değildi. Keisuke bana aşkla baktığı sürece, mutluydum.

alın size baskın kei

bu fic'i cidden özledim
daha seri yazmaya çalışacağım bu hafta <3









vampir trajedisi || tokyo revengers Where stories live. Discover now