2.1

3K 331 619
                                    

Baji

Bok gibi hissediyordum.

Onu dönüştürdüğüm günden beri, aramızda ne geçerse geçsin sarılarak uyumuştuk ve yokluğu acı vericiydi. Tanrım, Chifuyu'nun zarif bedenine sokulmadan uyuyamıyordum resmen.

Chifuyu'nun bol tişörtlerinden birini giymiştim ama faydasızdı. Onu çok özlüyor, kendimden de tiksiniyordum.

Güneş yükselirken telefonum titremişti.

chifuyu :
dersten önce konuşabilir miyiz?

Cevap yazmak yerine onu aradım çünkü sesini duymak istiyordum. "Şimdi de konuşabiliriz."

Burnunu çekti. "Yüz yüze konuşabilir miyiz?"

Chifuyu, sahiden de ağlıyor muydu? Bastırıcı içecekler tükettiğim için nasıl hissettiğini çözemiyordum pek ama sesi acı doluydu. Onu gerçekten de kırmış olabilir miydim?

"Nerede konuşmak istersin?"

Biraz duraksadı. "Sahilde buluşalım mı?"

Bacaklarımı sarkıtıp gözlerimi ovaladım. "Birazdan çıkarım."

"Ben de öyle... Görüşürüz."

Üstümü değiştirip saçımı topladım ve hızlıca çıktım evden. Dün, bana nefret kusmuş ve elini parçalamıştı ama her nasılsa beni görmek istiyordu. Belki de Takemichi ile konuşmuştu, bilemiyordum.

Chifuyu, benden önce gelmişti. Kumların üstüne bağdaş kurarak oturmuş, sigara içiyordu. Safir mavisi gözleri, kanlı ve dudakları kemirilmekten bereliydi.

Temkinli bir şekilde çöktüm yanına ve onun gibi denize diktim gözlerimi. Deniz, dalgalıydı bugün.

"Özür dilerim," demesiyle afalladım. Sigarasını bitirmişti. "Piçlik yaptım."

Kaşlarımı çatarak ona döndüm. "Nasıl yani?"

Alt dudağını kanatana dek dişledi. "Normalde bu konu hakkında tek kelime bile etmemem gerekiyor ama bilmelisin." Titrek bir nefes aldı. "Seni, Hanemiya piçi dönüştürdü."

Ne?

Vampirliğim boyunca, Chifuyu'yu dönüştürene dek, kendimi en yakın hissettiğim kişi Kazutora olmuştu. Aynı zamanda da, yanında en çok gerildiğim kişi. Chifuyu ortaya çıktıktan sonra, bana daha fazla sataşmasının sebebi bu muydu cidden?

"B-bunu nereden bilebilirsin ki?"

Dolan gözlerini kırpıştırdı. "Ağzından kaçırdı. Ben de içgüdüsel olarak hissetmiştim zaten. Seni bu yüzden o piçle görmeye katlanamıyorum."

Chifuyu, en başından beri onu dönüştürdüğüm için çekiliyordu bana. İşaret bağı da çekimin kuvvetini arttırıyordu.

Benzerini, ben de Kazutora'ya karşı hissetmiştim ama farkına varamamıştım anlaşılan.

Sinirle titredim ve gırtlağına yapıştım. "Seni bencil piç!"

Benden kurtulmaya çalışmak yerine gözlerimin içine baktı sadece. "Seni o piçe vermem."

Tutuşumu sertleştirip üstüne çıktım. Onu boğacak ya da oksijensizlikten bayılatacak kadar sıkmıyordum. Canını yakmak istiyordum sadece.

Chifuyu, direnmiyordu bile. Kazutora'nın kolunu kıran çocuk, cehennemi boylamış gibiydi. Kumun üstünde öylece yatıyor, sıradaki hamlemi bekliyordu.

"Bile bile bana acı çektirdin," diye bağırdım. "Senin yüzünden mahvoldum, piç kurusu!" Dün, duvara vurarak siktiğini elini boştaki elimle sıktım. "Korkunçsun."

"Sana vurmamak için elimi siktim."

Suratına yumruğu geçirecektim ki kendimi durdurmayı başardım. Saçına yapışıp ağırlığımı iyice verdim. "Hangi hakla bana vurabilirsin ki?"

Dalgaların sesi ve biz hariç tamamen ıssızdı sahil. Hoş, birileri yaklaşsa bile hipnotize etmek zor değildi.

Sinirden kızaran yanağıma dokundu. "Seni kaybetme korkusu ve kıskançlık, vahşi yanımı azdırıyor."

Elini itip üstünden kalktım. "Siktir lan oradan. Kanımdan başka hiçbir sikimi umursamıyorsun."

Doğrulup boğazına dokundu. Boğazı, parmak izlerimle kaplıydı. Tanrım, biraz daha sıksaydım onu sahiden de öldürebilirdim.

Dizlerini kendine çekip bacaklarına sarıldı. "Seni umursamasaydım sana açıklama yapmazdım. Kazutora konusunu sana söylediğim için klandan atılabilirim."

Öfkeme sığınmak istesem de haklılığını reddemezdim. Beni dönüştüren vampiri bilmem, kurallara tamamen aykırıydı.

"Boktan bir sahibim," dedi sessizliği bölerek. "Fazla toy ve beceriksizim."

Dünkü bokluk, Kazutora'nın suçuydu. Chifuyu, suçluyu bile bile ağzıma sıçmıştı.

"Seni öylece affedecek değilim," dedim sertçe. "Geçen seferki gibi sikimi emerek kendini sevimli gösteremezsin."

Chifuyu'nun kızarık gözleri şokla irileşince dediğim lafın ayırdına vararak bakışlarımı kaçırdım. Siktir, ne demiştim ben öyle?

"Beni affetmeni istemiyorum zaten." Kalkıp üstündeki kumları silkeledi. "Hanemiya haklı. Çok daha iyi birini hak ediyorsun."

Chifuyu, dengesizleşmediği sürece mükemmeldi ve beni gerçekten de mutlu ediyordu. Özellikle de yatakta.

Ben de ayağa kalktım. "Ne demeye çalışıyorsun?"

Titrek bir nefes alıp ellerini yumruk haline getirdi. "Seni üzmekten nefret ediyorum."

Sevimliliğine kanmak yerine sertçe süzdüm onu. "Öyleyse, üzme beni." Belini kavrayıp gözlerime bakmaya zorladım onu. "Belli ki soyadımı seviyorsun." Yüzüne eğildim. "Soyadımı kullanırken, saygı eki ekle!"

Omuzlarıma tutundu. Yanakları kızarmış, bakışları donuklaşmıştı. "Sen nasıl istersen, Baji-san."

Hassiktir.

İşaret bağına rağmen ona hükmedebildiğime inanamıyordum. Chifuyu, kelimenin tam anlamıyla itaatkârdı şu anda.

Onu göğsüme yapıştırdım. "Bir daha asla, hiçbir sikimi saklamayacaksın benden."

Başını omzuma yasladı. Zangır zangır titriyordu. "Asla saklamayacağım, Baji-san."

Elimi tişörtünün altına daldırıp belini sıktım. "Bana vurmaya ya da beni acıya boğmaya kalkışırsan seni gebertirim."

Omzumda bir ıslaklık hissettim. "Anladım, Baji-san."

Sinirim geçmiyordu. Chifuyu'yu paramparça etmek istiyordum. Onu ağlatmak ve yalvartmak istiyordum.

Öfkeyle ittim onu ve kumların üstüne düşmesini izledim. Gözyaşlarıyla kaplı yanakları, canımı yaksa da öfkeme sığınmayı sürdürdüm. Onun yüzünden kendimden utanmamın bedelini ödetecektim ona.

"Beni sevmediğini biliyorum," dedim ona tepeden bakarak. "Yine de, bundan sonra sevgili gibi takılacağız. Soranlara, benimle çıktığını söyleyeceksin."

Yanaklarını silerken otoritesinin uyandığını hissetmiştim. Pasifliğinden sıyrılacak kadar sinirlenmişti belli ki.

"Tamam," dedi yine de ve yeniden ayağa kalktı. "Baji-san."

Şansımı daha fazla zorlamak istemiyordum. Vahşiliğe kapılıp, Kazutora'ya yaptığı gibi benim kolumu da kırabilirdi sonuçta.

Çenesini kavrayıp iyice sokuldum ona. "Benden nefret etmediğini biliyorum. Ucuz yalanlar haykırmak sana yakışmıyor."

Beni ittirdi. Acınası hali gitmiş, buzdan bakışları geri dönmüştü. "Okula gitmeyeceğim bugün. Sana iyi dersler, Baji-san!"

Ah, sahiden de özüne dönmüştü anlaşılan.

baskın baji'yi görmek isteyenler memnundur umarım (:

yarın atmayı planlıyordum ama quiz'im var ve kötü geçerse atmayı unuturum diye geceden salmış olayım dedim <3















vampir trajedisi || tokyo revengers حيث تعيش القصص. اكتشف الآن