2.3

3K 327 643
                                    

tw : şiddet, işkence, hakaret.

tw2 : aşırı uzun bölüm.

Chifuyu

Hayatım boyunca, korkarak yaşamıştım. Evde, büyük babamdan dayak yemiştim yıllarca. Evin dışında da bana sataşmaktan zevk alan piçlerden. Tabii, o piçlerin çoğunu dövmüştüm de.

Başıma ne gelirse gelsin, korkularımı bastırarak savaşmaya çalışmıştım. Güzel bir yüze sahip olmanın lanetiydi hepsi de. Hiç kimse beni korumamıştı zaten. Yalnızlık ve kimsesizlik yüzünden orta okula dek çok zor zamanlar geçirmişim.

Okuldan dayak yiyerek döndüğümde, büyük babam zevkle gülerdi halime. Büyük babama göre, hain oğlunun vampir bir sürtükten peydahladığı bir piçtim sadece. Yine de, beni yetimhaneye vermemişti. Babama çok benzediğimi söylerdi.

Beni yatağa fırlatan çocuğa direnmedim. Söz verdiğim gibi, ne yaparsa yapsın karşı koymaya çalışmayacaktım.

"Korkuyorsun," dedi üstüme çıkarken. "Neden korkuyorsun?"

Ömrümde ilk defa, beni boğmaya çalışan birine karşılık vermemiştim. Ona vurmamak için elimi parçalamıştım çünkü içten içe, onu suçlamanın yanlışlığının farkındaydım.

Tüm suç, Kazutora'daydı ama kıskançlığıma yenilerek Baji'yi kırmıştım. Yine de, ona vurmamayı başarmış ve kaçmıştım.

Oysa... Baji mosmor edene dek sıkmıştı boğazımı. Tereddüt bile etmemişti.

Canım yansa da gıkımı çıkaramamıştım. Çıkarsam da neye yarardı ki? Ağlasam merhamet mi sunardı? Öfkeli bir vampirin yapabilecekleri kestirilemezdi. Üstelik, haklı taraf Baji'ydi.

Hâlâ acıyan boğazıma yapıştı. "Neden korkuyorsun, Chifuyu?"

Birkaç defa yutkundum. "İlk defa kendimi tamamen savunmasız hissediyorum."

Yanağımı okşasa da boğazımı bırakmamıştı. "Hissetmelisin de."

Sikeyim, cidden de korkuyordum. Tüm kontrolü Baji'ye verdikten sonra, otoritemi toplamam imkânsıza yakındı. Beni kızdırmadığı sürece üstünlük kazanamazdım. Baji, benden daha uzun ve iriydi. Otoritem yokken, ona karşı koyacak gücü bulamazdım.

Panikle titrediğimi fark edince ellerini çekti. "Hey, yapma böyle."

Çocukluktan kalma yara izlerimi görebilseydi, neden korktuğumu çok daha iyi anlardı. Dönüşümden sonra, tüm yara izlerim silinmişti.

Dişlerimi sıkıp üstümdekileri çıkarmaya başladım. "Sözümü tutacağım, Baji-san."

Açlıkla parladı kehribar rengi gözleri ve o da soyunmaya başladı. Zarif kaslarla kaplı vücudu gerçekten de çok güzeldi. Kei-, hayır Baji kusursuzdu.

Onu ilk adıyla düşünmek istemiyordum. En azından, boğazım iyileşene dek. Saçmaydı belki ama kırılmıştım. İlk defa, canımı yakan birine karşılık vermemiştim. Vermek de istemiyordum.

Baji, benim için çok değerliydi ve onun için acıya katlanabilirdim. En azından, yapabileceğimi umuyordum.

Üstüme çıkıp dirseklerinin üstüne doğruldu. Saçı tutamları göğsüme değiyordu ama durumdan şikâyetçi değildim. Yumuşacıktı saçı ve çok güzel kokuyordu.

"Barda daha cüretkârdın," dedi nefesi yüzüme çarparken. "Seni sikmemi ister gibiydin?"

İstemiştim ama bu şekilde değil...

Çenemi sertçe kavrarken hırsla parlıyordu gözleri. "Önüne geleni siktin resmen, ha?" Bakışlarımı kaçırınca tutuşu daha da sertleşti. "Bana bak!"

vampir trajedisi || tokyo revengers Where stories live. Discover now