Burası Çocuklar ve Salıncaklar Part 2

208 33 41
                                    

Kaldığımız yerden devam... İyi okumalar. Oy ve yorumlarınızla destek olursanız çok mutlu olurum.

💙🪐🐼⚡🍕

Burası Çocuklar ve Salıncaklar
Part 2

Karar verdikten sonra yolda yürümek kolaydır. Hazır hissedersin kendini. Çocuklarda artık pikniğe gitme konusunda kendilerini hazır hissediyorlardı.

Alışverişten mutfağa geçip piknik için hazırlık yapmaya başladılar. Tam bir kaos ortamıydı. Yağız Efe piknikte kullanacakları tabak için yeni porselen takımlarında ısrar ediyordu.

"Ben bu tabaklarda yemek yerken kendimi çok zengin hissederim." diyerek yalvarıp yakarasada isteği olmadı.

Güneş sonunda hepsini mutfaktan kovdu. Tek başına bir şeyler hazırlarken ailelerinden izin almaları için tembihte bulundu. Bu işi de onun üstüne yıkmalarına izin vermeyecekti.

Uzay'ın odası kısa süreliğine telefon kulübesine döndü. Herkes annesini arayıp piknik için izin isteyecekti. Ama izin almışken planı büyük oynadılar. Bu düzenbazlık Yağız Efe'den çıktı.

"Anne zaten öğle oldu. Güneş ablada bizi uzak bir yere pikniğe götürecek ben yarın sabah gelirim eve. Tamam gece de piknik yapmayacağız ama bir daha eve kim gelecek. Ben Uzaylarda kalayım. İzin veriyor musun anne? İzin verirsen iki gün boyunca yaptığın yemekleri öveceğim."

İki dakika içinde kendi kurduğu planları hepsine empoze etti. Hepsinin aklına yattı. İkinci arayan kişi Karam'dı onun kadar dil dökmedi. Hatta izin bile istememiş sadece kararını bildirmişti.

"Anne biz arkadaşlarla pikniğe gideceğiz. Piknik için bir şeyler hazırlar mısın? Ben almaya geliyorum."

Aslı onun bu yetişkin insan tavrını çok beğendi. Çok havalı gelince o da aynısını yaptı. Bu havayı bozar diye abisini değil annesini aramıştı.

"Selam karı. Ben piknik miknik takılacağım biraz. Yolluk hazırla, almaya gelemem uşakla yolla." Buraya kadar kendi senaryosunda en havalı oyuncuydu ta ki annesi ona hırka göndereyim mi diye sorana kadar.

"Gönder anneciğim. Valla ben muhallebi çocuğuyum hatta cıvık muhallebi çocuğuyum. Hemen üşüyor hasta oluyorum."

Ufuk gözlerini kırpıştırdı bu kadar seçenek arasında hangisini tercih edeceğini bilemedi. Annesini aradı ve ona bakan arkadaşları önünde konuştu.

"Piknik var gelen mi?"

&

Güneş hazırladığı piknik sepetini ve malzemeleri mutfaktan çıkarıp girişe yığdı. Onları istedikleri yere bırakıp eve gelecekti. Bilgisayarda işleri vardı.

Uzay, ablasının yanına yalnız başına gitti. Bu görev ona kalmıştı, zaten halledebilecek tek kişi oydu. Agresif ablasının tek yumuşak karnıydı.

Giriş aynasının önündeki vazodan yapay çiçekleri aldı. Sevimli gülümsemesi ve parlak gözleri ile seslendi.

"Abla."

Ablası kendine uzatılan çiçekleri aldı. "Efendim." dedi başına gelecekleri anlamış bir şekilde.

Güzel kız, tatlı kız seansı başlayacaktı.

Uzay ablasının yanaklarını elleri arasına geldi. Sıkıp canını acıtmadan ellerini çekti. "Ben şaka yaptım, güzellik. Sen de gel pikniğe."

Dayanamayıp onları gizlice izleyen Yağız Efe koridordan başını uzattı.

"Aynen zaten arabana ihtiyacımız var. Bu sefer bizi uzak bir yere götür ve geç getir."

BURASI LİSEWhere stories live. Discover now