8.Burası Ders Seansı

2.5K 391 361
                                    

BURASI (LİSE)
Ders Seansı

Aslı şüpheci bakışlar içinde karşısında teşhis edilmeyi bekleyen suçlular gibi duran üçlüye baktı. Ufuk olağan şüpheli ama usta yalancı gibi uzak bir noktaya bakıp yeni felsefeci edası ile düşünür pozları kesiyordu. Uzay ise kararlı, arkasında duracağına emin seçim öncesi vaatlerinin sunumu yapan bakan gibi göğsü şişkin ve başı dik duruyordu. İkisi nedeniyle ortalarında durup boyuna sırıtan Yağız Efe kabak gibi kalmıştı.

Aslı omzu üzerine ulaşan saçlarını kafasındaki fevri düşünceler ile birlikte salladı. Yine de emin olmak için kaşını kaldırıp onlara dikkatlice bakarak "Bu söylediklerinize inanayım mı?"

Alman selamı gibi üç parmağını kaldırıp yemin edercesine bağırdı.  "Bundan sonra sana kayınço gibi davranmayacağız Kayınço!"

Aslı alt dudağını sarkıtıp "Son kelimeye kadar inandırıcı gelmişti." dediğinde solmaya başlayan ümidine fırsat vermeden olaya Ufuk el attı.

"Kankiloştoşkom... Sorun şu ki biz nerede hata yaptığımızı anladık." İkna edici konuşması herkesi diriltirken, yanına sokulan çakma politikacı pozundaki Uzay kulağına yaklaşıp merakla sordu. "Bulduk mu hakikaten?"

Ufuk hızlı bir hareketle omzu üzerindeki arkadaşını savsaklayıp tekrar konuşmasına döndü. "Bu zamana kadar sana hesap ödetmiş, çantalarımızı taşıttırmış (hepsi ona doğruyu söyle der gibi baktı) tamam sadece ben taşıtmış olabilirim. Ama yani hepimizin de el ense çekmişliği var. Bu konuda hemfikir olalım. Sana oğlan çocuğu gibi davranıyoruz, kabul. Ama bunu bir daha yapmayacağız."

Arkadaşının sözüne kanaat getirircesine başını sallayan Uzay ona daha fazla açık oldu. "Bak, bizim arkadaş grubumuzda daha önce hiç kız olmadı. Keza biz kız ve erkek birlikteyse kesin sevgililer damgasını vuran bir toplumda büyüdük. Seninle bu kadar iyi anlaşınca kendimiz gibi gördük. Sanki kız değilmişsin gibi geldi."

Arkadaşlarının aklı başında konuşmaları Yağız Efe'yi gaza getirdi. Onunda içinden bir kaç anlamlı söz söylemek geldi.

Derin bir nefes alıp kalın çıkarmaya çalıştığı sesiyle "Aynen Kayınço. Her Türk asker doğar!" diye yükseldi. Bu yükselişi anında kesmek için harekete geçen Uzay istifini bozmadan ona tokat atmıştı.

Ufuk ise dilini ardı ardına şaklatıp "Çocuğa bak ya! Her ciddiyetin içine sıçmayı beceriyor. Aslında bu da bir yetenek, tebrik edilmeli." diyerek elini uzattı.

Yağız Efe yediği tokadın acısını tutmaya yeltenecekken boş verip uzatılan eli sıktı. Gereksiz egosunu da işin içine sokmayı unutmadı.

"Ne yapacaksın işte!? Allah'ta beni böyle mükemmel yaratmış. Yaradan kime neyi vereceğini iyi biliyor tabi."

Bu sancılı muhabbeti bitirmek adına Ufuk son sözü bir çırpıda söyledi. "Yani arkadaş grubumuzun tek kızı olduğun için senin erkek gibi davranman ya da bizim sana öyle davranmamız gerekmiyor. Sen bizim kız arkadaşımızsın ve öyle de davranabilirsin. İlla arkadaşlarının hepsi erkek diye Erkek Fatma olman şart değil."

Cümlesi biter bitmez ciğerinde biten hava ile bayılacak gibi olup geri sendeledi. Neyseki Uzay onu tuttu ve soluklanırken tebrik faslını Yağız Efe başlattı. Arkadaşına övgüler düzerek tokalaştı. Daha sonrada o arkasına geçip tutarken Uzay tebrik edip tokalaştı.

BURASI LİSEWhere stories live. Discover now