32.Burası Cam Küreler

539 145 139
                                    

Burası (Lise)
Cam Küreler
32.Bölüm

ASLI

Kapının zili üçüncü kez daha çalındığında Aslı yorganı kafasına çekti. Hâlâ daha izlediği diziden gözlerini ayırmadan boğuk çıkan sesi ile bağırdı.

“Burada olduğumu biliyorsun abi ses vermediğime göre seni istemiyorumdur. Yazılı mı bildireyim? Mail mi atayım? Yasal bildirge mi yayınlatayım?”

Sert çıkışına cesaret aldığı konu, abisinin bu aralar müsamaha göstermesiydi. Şimdi de bu sözlerden sonra çekip gideceğini düşünüyordu. Fakat kapı hiç beklemediği bir şekilde açıldı.

Odası özel mülküydü, haneye tecavüz bile sayılabilirdi. Hızla kapasındanki yorganı aşağı çekti. Yorgan saçlarının yüzüne kapanmasına ve elektriklenmesine sebep olmuştu.

Aslı kendi gözlerinden şüphe ederek gelen kişiyi sorguladı. “Meriç?” Oğlan birden yorganın altından saçı başı dağılmış ve korku filimlerindeki çıldırmış karakterler gibi çıkan Aslı’dan korkup irkildi. Bu hafif şok dalgasını volkan gibi odaya dağıtıp Aslı’ya bulaştırdı.

Meriç, kapıyı kapatıp sahte sırıtmasını yüzüne yansıttı. Şaşkınlığından ve burada olmasına anlam veremeyen kızın durgunluğundan faydalanarak odayı gözleri ile inceledi.

“Sen de ne fenaymışsın. Meğer matematikçi evde kardeşi tarafından böyle davranışlara maruz kalıyormuş.”

Aslı kafasını iki yana salladı. Yüzüne gelen kısa saçları parmakları ile geriye süpürür gibi itti.

“Sen Meriç misin? Yoksa onun gibi görünün üç harfli misin?”

Meriç duvardaki rafa yaklaşıp üstündeki objeleri incelerken merak ettiği bir şeyi sordu. “Üç harfli olsam ne yapacaksın Ufaklık?”

Aslı, bir parola olarak gördüğü ufaklık lakabından sonra dizlerinin üzerine kalktı. Tüm günü yatakta geçirmeyi planladığı için alt pijamasını giymediği aklına geldi. Meriç arkasına dönmeden yatağa tekrar oturup yorganı üzerine çekti. Bunu ona belli etmeden sohbete girişti.

“Annem müminin kalkanı duadır der. Üç kulhu bir elhamla kendimi savunacağım. Ezbere bildiğim sureler ile de ağzını burnunu kırardım.”

Meriç ilgisini çeken kar küresine parmaklarını değdirmekten kendini alamadı. “Neden güzel gelir ki bunlar?” diye farkında olmadan söylendi.

Aslı “Ben biliyorum. Eğer burada ne işin olduğunu söylersen açıklarım.” diyerek rest çekip bilgiyi eline almış birinin öz güveni ile duruşunu dikleştirdi.

Meriç, kar küresini eline alıp onun yanına yatağa gitti. Kendi odasındaymış gibi rahat tavırlar sergileyerek yatağın ayak tarafına sırt üstü kendini bıraktı. Elindeki kar küresini havaya kaldırıp izlemeye başladı.

“Buradayım çünkü arkadaşız.”

Aslı bunu düşünürken ister istemez yüzünü buruşturdu. “Abim burada olmanı sorun ederdi. Yoksa daha karşılaşmadınız mı?”

Meriç kafasını ona çevirip dilini şaklattı. “Sorun etmiyor. Belki de o salak arkadaşların gibi olmadığım içindir.”

Aslı her türlü küçümseme için fırsat yaratan oğlana dilini çıkardı. “İstesende onlar gibi olmazsın.” diyerek küçümsemenin adresini değiştirdi.

Meriç gelen meydan okuma ile doğrulup karşısında bağdaş kurdu. “Sence onlar gibi olma isteğini zerre de olsa içimde barındırır mıyım?”

BURASI LİSEOnde histórias criam vida. Descubra agora