25. Burası Çoçukların Ciddiyeti

913 167 180
                                    


Burası Lise
Çocukların Ciddiyeti
25. Bölüm


Her şey olması gerekenin sorunuydu. Gereken çocukları ilgilendirmiyordu.

Teksas Lise

Gözlerdeki titrek hareketler, ciddiyetsizliği ciddiye alan üç kovboy tarafından gözlemleniyordu. Şerif Yefe göğsündeki rozetini düzelterek yerlilere döndü. Rozetinin gazoz kapağı olması önemli bir mesele değildi. Yerli yerinde oturan öğrenci halkına seslendi.

“Başına ödül konulan kanunsuzu görmediğinize emin misiniz?”

Yerliler, gözlerini tahtaya çevirip anılarını yokladılar. ‘Wanted’ listesindeki tek kişinin robot resmine odaklandılar. Robot resim meselesini yanlış anlayan Kovboy Aslı’nın çizdiği kare kulakları önemsemediler.

Ondan daha mühim olan cinsiyeti belirsiz şahsın gözlerinin rastgele karalama olması ve başında kirpi taşıyormuş gibi duran saçlarıydı. Kim olduğunu anlamakta zorluk çekiyorlardı.

Kovboy Uzi, göbeğini şişirerek kalın bir sesle konuştu. “Karam adlı çetesiz üyeyi bu sabah burada görmüşler.”

“Ha, Karam’mış o.” diye birbirine karşı şaşkınlığını gösteren halktan boğuk sesler yükseldi. Bu isyanı ön gören Kovboy Ufo, Şerif Yefe’ye yaklaştı.

“Ben sana demiştim, çok çirkin oldu diye. Kimse tanımadı bile.”

Şerif Yefe, kimseye çaktırmadan Kovboy Ufo’yu bilgilendirdi. “Diğeri de çok güzel olmuştu. Hiç benzemiyordu.” Tekrar konuya odaklanıp etrafı kolaçan ettiler.

Derken bir rüzgâr uğurtusundan sonra etrafta uçuşan ot gezinmeye başladı. Selamun aleyküm der demez etrafta uçuşan kuru ot yığını, gözden kaybolduğunda herkes geleni fark etti.

Bu aranan Yahşi Batılı, vahşi kızdı. Gözlerindeki haşin ve yırtıcı bakışları kızıl derenin içindeki sarışın kurbağa sesleri gibi karmaşıktı.

Koyboy Aslı, dönem dizileri setlerine zamanından kalma kalkanı eline aldı. Sırt çantasını kendine siper ederek tuttu.

Kovboy Ufo, kravatını başının üzerinde sallayarak kemetini hazır tuttu.

Kovboy Uzi, sadece baş parmaklarını ceplerine sokup diğerleri ile olmayan silahını kavramaya çalıştı.

Şerif Yefe, teker teker yoldaşlarına baktı. Hepsi pozisyon almış, cesurca çarpışmaya hazırdı. Onlarla gurur duyuyordu fakat ona yapacak haraket bırakmamışlardı. Sert bakışları ile sona kalan hareket için derin bir nefes alıp cesaretini topladı. Kimsenin beklemediği bir anda namludan çıkan bir mermi gibi yere tükürdü.

Karam yüzünü buruşturarak geriye adım atıp iğrenerek bağırdı. “Iy! İğrençsin.” Yağız Efe, bu hareketin şefliği ondan kopardığını anladı.

Olmuşları takmazsan, yok olmuşlara erişirmişler.

Sanki hiç yapmamış gibi ellerini arkasında birleştirip ayak ucunu yerde belirsiz dolandı, kimseye bakmadı. “Ne oldu ya?” dedi sanki habersizmiş gibi.

Aslı, tükürük yeri inceleme bakmalığından sevkle ileriye çıktı. Karşılaştığı tükürük ile bakışıp şaşkınlığını belirtti. “Hemen de kurudu.”

BURASI LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin