22. Burası Karışık Karakterler

862 172 205
                                    

Burası (Lise)
Karışık Karakterler
22. Bölüm

Her karakter tüm masallarda kendi olduğu sürece sıkıntı çıkarmaz.

"Ne dedi Konfüçyüs bozması Machıavellı?"

Yağız Efe, bedenine taze intikamların serpilmiş tohumları ile arkadaşlarına döndü. Acısını çekmişti artık harekete geçebilirdi.

Hep bir ağızdan söylemeye çalışsalar dahi Güneş kütüphanede konuşurken orada olmayan Maya ve Karam melodi kıran gibi eşlik etti. Ama mırıltılarının koroyu boğuklaştırmasına izin vermeyen kankiloştoşkolar ve Uzay gür sesleriyle bağırdılar.

"İnsanlar çektikleri acının, intikamını almayı düşünmelidirler."

Dönem dizilerindeki baş muhafız gibi kendi rüzgârını estiren Yağız Efe, park konseyinde ipleri ele almıştı. Fedailerine dönüp nemli acısının üzerine pamukta fasulye gibi yeşeren soruyu sordu.

"Peki acı çektik mi?"

Tam bir dizi seti gibi olan konseyde coşkusunu bir an olsun reytinglerin altına indirmemiş Aslı, herkesten çok bağırdı. "Dibine kadar!"

Bağırırken oturduğu salıncağın iplerini bırakıp havaya kaldırdığı yumruğu nedeniyle neredeyse düşecekti. Hemen kendini toparlayıp konseye yeni katılan üyelerden utanarak üç yaşında bir çocuk gibi "Az kalsın düşecektim." diye mırıldandı ve önüne döndü.

Konuk misafirlerin her ikisininde kız olması fakat onunla hiçbir ortak noktalarının olmaması, kendini sorgulamasına neden oluyordu. Park konseyine bile makyajlı gelen Maya, kaydırağın merdivenlerinde narince otururken kendi ile kıyasladı.

Spor ayakkabısının iplerini bağlamak yerine içine tıkıştırmış ve ton farkı nedeniyle çoraplarını farklı giydiğini yeni fark etmişti. Bu yetmezmiş gibi eşofman takımları ile dışarı fırlarken son anda abisinin beresini kafasına geçirmişti. Başına büyük gelen bordo bereyi çıkarıp kimseye fark ettirmemeye çalışarak arkasına tıkıştırdı.

Karam'da gelirken tarzından ödün vermeyip okulun gotik kızlığını devam ettirmişti. Aslı yine de kendini Yağız Efe kadar absürt bulmuyordu.

İntikam konseyine takım elbise ve kıravatla gelecek kadar içinde ne yaşadı hiç merak etmiyordu. Hele kıravatının üstüne çizmeye çalıştığı tosta gözlerinin ilişmesinden korkuyordu. Her an yüzüne kahkaha patlatabilirdi. Başını sallayıp düşüncelerinden sıyrılarak konuşmaya odaklandı.

Yağız Efe kendinden emin bir şekilde "Bed Boy Meriç'i, mini boya getirme vakti geldi dostlar. Yarın ondan intikam alacağız. Yanımda olmayanlara şer bela olurum." dedi. Kısa ve öz konsey konuşmasının bittiği anlaşıldığında hayal kırıklığı yaşayan Uzay, oturduğu yerden kalkıp "Ben isim yazacağız diye kağıdımı bile hazırlamıştım." dedi.

Diğerleri onun ne dediğinin anlamak için çok zorlanmasınlar diye hemen cebine katlayıp koyduğu A4 kağıdı çıkardı. Yağız Efe'ye doğru ilerlerken "Hangi kamera?" diye sorup onun işaret ettiği yöne döndü.

A4 kağıdı açıp yazdığı Aslı isminden sonra açıklamaya yapmaya başladı. "Evet, Aslı'yı yazdım. İlk geldiği günden beri takımıza yarar sağladığını düşünmüyorum. Adamız içinde bölünmelere neden oldu. Aslına bakarsanız, arkasından konuşmak gibi olsun; tostu düşmana karıştıranın da o olduğunu düşünüyorum. Bence tostu bilerek vermiş bile olabilir."

Olmayan kamera karşısındaki röportajını bitirip kağıdı katladıktan sonra atacak bir yer bulamadı. Nereye koyması gerektiğini sormak için arkasına döndüğü gibi de... dibinde yerden hafif bir metre elli santim yukarıya doğru biten Aslı'yı gördü.

BURASI LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin