10. Bölüm~'Gizli'

1.5K 152 121
                                    

"Orada

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Orada.."

Dedi küçük Damla penceresinden dışarıya bakarken. Dışarıda evlerinin bahçesinde yüzü simsiyah birisi vardı yerde oturmuş ve Damla'ya başını sallıyordu. Küçük Damla bundan korksa da o da ona başını salladı. Siyah yüzlü bu kişi artık başını sallamayı bıraktı. Ve Damla'nın penceresine doğru yaklaştı, ardından şu sözü diyerek oradan uzaklaştı.

"Ben gizli birisiyim.."

***

O an ne yapacağımı bilemedim ama kolumu tutan kişi her kimse hâlâ tutuyordu. Hemen kolumu ellerinden çekiştirmeye başladım ve en sonunda oldukça kalın bir ses tonuyla bir erkek seslendi;

- Ya bi dur, düşeceksin. İyilik yapmaya gelinmiyor herhalde.

Dedi ve telefon ışığını açarak bana doğru tutdu. Işığın yansımasından onun yüzünü görüyordum. Sarı saçlı, kahverengi gözleri ve karizmatik bakışlarla beni süzüyordu. O sırada binadaki elektrikler açıldı, artık onu tam görüyordum.

- Ya şey, ben bir an korktum öyle karanlıkta tutunca. Teşekkür ederim.

- Rica ederim, bu arada adım Kaan.

- Memnun oldum, bende Damla.

Tanışma konuşması yaparken aşağıdan Esin seslendi.

- Damlaaa, hadi birşey mi oldu?

- Tamam geliyorum.

Diye sesim yankılandı. Kaan'a veda ederken numaramı istemişti, bende hemen verdim ve merdivenlerden yavaş yavaş inerek Esin'in yanına vardım.

Egemen bizi beklemeden arabaya atlayıp çoktan gitmişti. Herkezde bir tuhaflaşmaya başladı bu aralar. Esin'e sokak ortasında ayrılırken girdiğimiz binaya son kez göz ucundan baktım fakat göze çarpan birşey yoktu.

Karşı sokağa geçip evimin yolunu tuttum. Eve vardığımda odama çıktım ve arkamdan kapıyı örttüm. Tam duşa girecektim ki odamın duvarına asılan bir afiş gördüm, kırmızı renkle yazılmış yazıda yine o kağıttaki gibi yazıyordu.

"Oyun yeni başlıyor, dikkatli olun!"

Bu ne anlama geliyordu? Biz bir oyunun içindemiydik de haberimiz mi yok? Odama bu afişi asan kişi penceremden girmiş olmalı ki pencerem sonuna kadar açıktı. Afişi paramparça ederek dışarı attım ve o sıra telefonumdan mesaj geldi.

KAAN: Selam, bugün binada tanışmıştık.

DAMLA: Aaa Evet, birşey mi diyeceksin?

KAAN: Neden orada olduğunu soracaktım yani özel bir nedeni yoksa.

DAMLA: Arkadaşımızı oraya girerken gördük ve bağırış sesleri gelmeye başladı, bizde kontrol edelim dedik.

KAAN: Arkadaşının adı ne? Belki tanıyorumdur.

DAMLA: Barış.

KAAN: Şaka yapıyorsun?

DAMLA: Nasıl yani?

KAAN: O benim arkadaşım ve o gün onu evimde yeni çıkan oyunu oynamak için davet etmiştim ve kapıda onu korkuttum o yüzden bağırdı, yani endişelenecek birşey yok.

DAMLA: Ne? Buna çok sevindim ya sağol bu haberi verdiğin için.

KAAN: Rica ederim.

DAMLA: Eeee, o zaman görüşürüz!

KAAN: Görüşürüz...

***

Bir an Barış'ın o testereli kişilerden olacağını düşündüm fakat herşey farklıymış. Hemen arkadaş gurubumuza bu haberi söyledim ve onlarında içi rahatlamıştı.

Telefonu bırakıp duşa girdim. Yaklaşık yarım saat duşta kaldım ve duştayken kapım çaldı ve annem olacağını düşündüm.

- Efendim anne, duş alıyorum şu an.

Fakat o anda hiç ummadık ve tanınmadık bir ses bana şöyle dedi;

- Ne annesi? Benimde duş almam gerekiyor, üstüm başım kan içinde...

Bu ses kafamda hep yankılandı.

"Üstüm başım kan içinde."

"Üstüm başım kan içinde."

"Üstüm başım kan içinde."

Bu ses, bana hiç tanıdık gelmediğine emindim. Fakat o testereli kişilerden birisinin olduğunu hisseder gibi oldum bir anda ağlamaya başlarken kapıya banyoda ki bütün eşyaları katıyordum.

Ama aklıma takılan birşey vardı, neden 'Üstüm başım kan içinde.'dedi?

Yoksa....

Yoksa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'10. Bölüm Sonu'
~Devam Edecek~

Yeni Bölümde Görüşmek Üzere 🪄🤍

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin