Bir okulda intihar ve cinayetlerin ardı ardına geldiği, ama ne olursa olsun okulun mühürleme kararı almadığı bir okulda olmak ister misiniz?
"Yurtiçi Koleji" okulunda yaşanan bu olaylar bütün haber mensuplarına konuk olmuştu. Cinayetlerin işlendiği...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sezon Finaline Hoşgeldiniz!🤍✨
~70. Bölüm~ |İyi Geceler|
- Ne duruyorsunuz hadi gelin!
Dedi Çiğdem sessiz bir şekilde bizim kolumuzdan tutarak bodrum katındaki bir odaya girdik. Ayak sesleri ile çoktan merdivenlerden inmiş ve sanırım makinenin oralarda dolaşıyordu.
- Emir olabilir mi?
Dedi Aksel sessizce kapının deliğinden bakarak. Emir olsa bana seslenirdi bence bu Emir olamazdı.
- Bence değil. Emir olsa bana seslenirdi.
Dedim fısıltıyla. Çiğdem başını elleri ile okşayarak kendini sakinleştirirken Aksel bir anda sessizce baktığı kapı deliğinden bize doğru döndü ve fısılfıyla söze girdi.
- Sera, Çiğdem. Çabuk şu delikten bakın!
Dediğinde ilk ben eğilerek başımı kapı deliğine yasladım ve ucundan bakarak etrafı rahatlıkla gördüğümde birşey gözüme takıldı. Makinenin orada testreli bir adam vardı ve makine ile birşeyler yapıyordu.
- Çiğdem! Senin bakman gerek, bu senin bahsettiğin testereli kişi olabilir.
Dedim bir anda fısıltıyla. Çiğdem anında eğilerek kapının deliğinden testreli kişiye baktı ve bize doğru dönerek yüzünde endişeyle söze girdi.
- Bu onlardan birisi! Ama nasıl olur? Kenan hapiste.
Ha? Kenan dediği kişi de kimdi? Şimdi bunları açıklayacak veya dinleyecek vakit yoktu. Bizim bir an önce buradan çıkmamız gerekiyordu. O testreli kişi saatlerce makine üstünde birşeylerle uğraştı ve bizde burada saatlerce onun bitmesini bekledik. Ve sonunda onun merdivenlerden adım seslerinin işittik. Sanırım gidiyordu, şükürler olsun ki sonunda gidiyordu. İyice geç olduğu için Aksel odadaki koltukta uyuya kalmıştı ve şu an onu uyandırıp buradan çıkmamız gerekiyordu.
- Aksel, hadi uyan!
Dedi Çiğdem, Aksel'in kolunu oynatarak. Aksel bir anda gözlerini açarak etrafa baktı ve ayaklanarak söze girdi.
- Gitti mi?
- Gitti gitti, hadi bizde çıkalım saat gecenin beşi olmuş!
Dedim odanın kapısını açarak. Sessiz ve usul adımlarla merdivenlerden yukarı çıktık. Bodrum katından çıkıp ardından kapısını kapattık.
- Sera, biz gidiyoruz. Sen de gel diyeceğim ama Emir anlar birşeyler olduğunu. Sen en iyisi onun yanına git.
Dediklerinde istemsizce tüylerim diken diken oldu. Emir'in yanında durmak mı? Ben neden korkuyorum ki? İnsan hiç sevgilisinden korkar mı? Ama o bomba olayından ve aşağıda gördüğünüz bombalı makineden sonra, of bilmiyorum kafan çok karışık.
