Kusursuz Okul

36. Bölüm~'Yolculuk'

"Barış!"

Dedim bağırarak. Esin ise şok olmuş şekilde yere serilerek bayıldı. Yanındaki kız Esin'i yerden kaldırırken şöyle dedi.

- Ben sana dedim dimi Barış. Birisi bayılacak diye.

- Çok konuşma Çiğdem kaldır yerden kolonya falan birşey getirsin biriniz.

Sarp hemen içeriye koşarak kolonya almaya gitti. Egemen ve ben ise Esin'in bayılmasına aldırmayıp Barış'a odaklanmıştık.

- Ne öyle bana bakıyorsunuz? Karşınızdayım işte. Aradığınız ya da öldü bildiğiniz Barış şu an karşınızda!

Dedi Barış. Sarp ve Çiğdem denilen kız Esin'i kendine getirmeye çalışırken Barış'ın bu cümlesi içime ürperti bırakmıştı. Egemen bir adım ileri atılarak Barış'a karışılık verdi.

- Yıllar sonra karşımıza çıkıyorsun ve şimdi bizim normal karşılamamızı mı bekliyorsun? Ve biz seni bu zamana kadar ölü bilirken.

Barış, Egemen'in bu cümlesi ile yerinde kalakaldı. Esin ise kendine yavaş yavaş gelmeye başladı. Kendine geldiğinde yavaşça ağaya kalktı ve Egemen gibi Barış'a yaklaştı.

- Vayy be. Yıllardır yaşıyorsun ve bizim haberimiz yok, bravo!

Dedi Esin. Barış'ın yanında olan kızdan bu sefer karışık geldi.

- Pardon da bu sizin azarladığınız kişi yol boyunca sizle nasıl karşılaşacağını düşündü. Yıllardır Kenan'ın tehditi ile Los Angeles'da yaşıyordu. Siz sevineceğinize böyle mi karşılıyorsunuz? Asıl size bravo!

Dedi. Hepimiz neye uğradığını şaşırır gibi hâlâ olayın rüya olduğuna inanıyorduk. Barış öne atılarak bize doğru yaklaşırken şöyle dedi.

- Bakın, ben artık buradayım ve size baştan sona herşeyi anlatmaya hazırım. Siz yeter ki beni dinleyin.

- İyi geçin hepiniz içeri. Zaten aradığımız kişi ayağımıza geldi.

Dedi Sarp. Ben, Esin, Sarp, Maraz, Egemen, Barış ve yanındaki kız ile oturma odasına geçtik. Barış, Maraz'ı ilk gördüğünde ona doğru gözlerini dikti. Bunu fark eden Maraz tepki vermekten kaçınmadı.

- Bana değil olayların sır perdelerine bakacaksın Barış.

- Vayy, benim yerime başka bir akıllı bulmuşsunuz arkadaş gurubunuza.

- Buraya tartışmaya gelmedik dimi Barış?

- Tamam Çiğdem. İlk ve son kez anlatacağım.

- Anlat, seni dinliyoruz.

- Aslında Kenan beni size ölü olarak gösterdi. Ama buradan kaybolup gitmem karşılığında. Mecbur kaldığım için kabul ettim, kim olsa aynısını yapardı. Beni size ölü olarak gösterdi. Bunun farkındaydım. Gitmeden önce mezarımı bile yapmıştı. Bir an ben bile öldüğüme inandım. Los Angeles'da Çiğdem den başka arkadaşım yoktu. Buraya bile onun iknası ve cesaretlendirmesi ile geldim.

- Cesaret mi?

- Dedim ya, Kenan beni tehdit ediyor.

- O yüzden bize ölü olarak gösterdi.

- Evet Damla, bakın ben sizi her zaman sevdim. Ulaşmaya çalıştım ama Kenan oradan bile tüm hatlarımı ve aramalarımı kontrol ediyordu. Kardeşi olan Kardelen ise her ay gelip beni süzüp gidiyordu. Ama birkaç aydır gelmediği için fırsat bildim ve geldim.

- Kardelen öldü Barış.

- Ne! Ne zaman?

- İşte bir kazada öldü. Benim evin önünde gerçekleşen kaza da.