19. Bölüm~'Gizli Tanık'

1K 115 25
                                    

Eve vardık. Hemen etrafı kolaçan ettik ve içeri girip kapıyı kitledik. Odama vardığımızda yatağa oturduk ve kilitli kutuyu Esin yanındaki malzemelerle açmaya çalıştı.

- Esin olmuyorsa zorlama, kıralım açılır zaten.

- Saçmalama Damla, önemli birşey varsa kırılma ihtimali olabilir.

- Peki tamam, haklısın.

- İşte, açıldı!

Esin'in bu cümlesi ile hemen kutuya odaklandım. Esin kutuyu eline aldı ve açtı. İçinde ise...

Çakıl taşları vardı.

- Bu ne ya?

- Birisi bizle dalga mı geçiyor?

- Offf!!!

İçinde sadece çakıl taşları vardı, birisi bizden önce almış yada bize oyun oynuyorlardı.

- Esin bence polise gidelim.

Dediğimde Esin başını salladı. Bu kadar çabuk kabulleneceğini bilmiyordum.

- Kaybedecek vaktimiz yok, hadi gidelim.

Dedi ve arabama binerek polis merkezinin yolunu tuttuk. Yaklaşık on beş dakika içerisinde polis merkezinde kendimizi bulduk.

1 Saat Sonra...

- Ya nasıl inanmıyorsunuz? Size burada bir saattir bir sürü sebep sayıyoruz inanmamız için!

- Ama kanıt olmadan inanmayız. Elinizde küçük bir sandıkla gelmişsiniz boş bir hikaye anlatıyorsunuz!

Dedi polis memuru, sabahtan beri dilimizde tüy bitse de yine bir umut varmış gibi anlatmaya devam ediyorduk.

- Ya yeter!

Dedi Esin anlık bir sinirle. Tam o sırada içeri hiç tanımadığımız hafif sarı saçlı, siyah gözlü ve yaklaşık 1.80 boylarında bir polis girdi.

- Hey sakin olun! Burası bir karakol merkezi.

- Komiserim, hoşgeldiniz! Lütfen şu iki kızla ilgilenir misiniz? Ben dediklerinden hiçbir şey çıkaramıyorum.

- Tamam Serkan sen çık.

Dedi sarı saçlı bu komiser, bu komiser Sarp komiserdi! Doğum günü partimde bana yardım eden o komiser. Şimdi hatırlamıştım.

- Yok daha fazla anlatacak güç kalmadı bende. Sizin de boş boşuna vakitinizi almayalım.

Dedi Esin ayağa kalkarak. Bende onunla birlikte ayağa kalkıp kapıya yöneliyorduk ki Sarp komiser öyle birşey dedi ki ikimizde olduğumuz yerde buz kesilmiş bir şekilde durduk.

- Hazal Ergin.

Dediğinde ikimizde ona döndük. Esin ve ben ona şaşkınlıkla bakarken bu komiser hiç ummadığımız birşey yaptı. Örtü ile örttüğü bir duvarı açtı. Ve duvarda Hazal'ın resimleri, okulun dıştan ve içten çekimleri vardı.

- Şimdi anlatmak ister misiniz?

Dediğinde ikimizde birbirimize baktık.

1 Saat Sonra..

Bütün yapbozlar yerine oturmuştu. Bu komiser, olan kişi cinayet araştırma ekibinden Sarp Komiser, ismini zaten biliyordum.

Kendisi üç yıldır Hazal'ın katilini araştırmış fakat işe yarar birşey bulamamış. En sonunda ise bizi bulmuş. Esin parti gününden sonra Sarp komiseri resmen unutmuştu bende öyle.

Yaklaşık bir saat boyunca Sarp, bu vaka hakkında yaşadığı olayları anlatırken bizde yaşadığımız olayları ona anlattık.

- Gerçekten sizin bu kadar şey yaşadığınızı bilmiyordum.

Diye şaşkınlıkla karşılık verdi Sarp. Ona bir saatte alışmıştık. Fakat artık meseleyi açmamız gerekiyordu.

- Peki elde ettiğin kanıtlar var mı? Katil ile ilgili bulduğun?

Dediğimde bana karşı farklı bir bakış attı. Nasıl anlatsam, etkileyici bir bakışları vardı.

- Hazal'ın öldüğü gece yangın çıkmış ve o yüzden ölmüş dediler fakat aslında hiç öyle olmadığını anladım.

- Nasıl yani?

- Bu ev okula giden yolda, dimi?

- Evet de konuyla ne ilgisi var?

- Çok ilgisi var. Hazal yangında ölmedi. Cinayet Büro ile okulun yakınlarında bu eve doğru ilerleyen kan izleri ve ayak izlerine rastlandık. Bilin bakalım bu kan ve ayak izleri kime ait?

- Kime ait?

- Hazal'a, yangın çıkmadan önce zaten birisi başına büyük bir darbe ile vurmuş. Kaçarken ise en yakın bu evi bulmuş ve evin arka bahçesinde ise bir not var. Onun parmak izleri ile uyuşan not.

- Nasıl yani? Notta ne yazıyor?

- "Görüntü Kayıtları Bu Evde!" Diye hızlı ve düzensiz yazılmış. Yani Damla'nın evindeydi.

- Peki neden tek çalışıyorsun?

- Cinayet Büro'da kimse artık bu vaka için çalışmıyor, ben hariç. Bu dosyayı kapatacaklardı ama ben izin vermedim.

- Bir dakika, siz Hazal'ın Damla'nın eve geldiğini söylüyorsunuz fakat Hazal'ın cesedi okulda çıktı. Bu nasıl oluyor?

- O notu bıraktıktan sonra tekrar koşa koşa okula varmaya çalışmış. Yolun güvenlik kayıtlarından gördük. Ama okula tam varıp yardım isteyecekmiş ki birisi arkadan gelmiş ve bayıltıp okulun arka kapısından içeri götürmüş.

- Diğeri zaten belli oluyor Komiserim. Okulda yangın çıkarmış ve tuvalette kalma bahanesiyle aradan kaybolmuş.

- Bir dakika. Siz görüntü kayıtlarından bu kişiyi görmüşsünüz.

- Kimliğini tespit edemedik.

Konuşma böyle soru cevap şeklinde ilerledi. Bütün eksik parçalar yerine oturmuştu. Geriye tek birşey kaldı;

"Hazal'ın Katili Kim?"

"Hazal'ın Katili Kim?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'19. Bölüm Sonu'

~Devam Edecek

"Her sır bir gün ortaya çıkar.."

Yeni Bölümde Görüşmek Üzere 🪄🤍

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin