34. Bölüm~'Rastlantı'

666 49 15
                                    

- Tatilin nasıl geçti kaçak fare?

Dedi Çiğdem. Barış ise yeni yaptığı kahvesinden bir yudum aldı. Ama Çiğdem yine susmadan karşılıksız yanıt verdi.

- Ya gerçekten merak ediyorum. Ne zaman onların karşısına çıkacaksın?

Dedi. Barış bu cümleye yanıt vermek istemedi. Ama Çiğdem'in boş boğazı sussun diye yanıt vermek zorunda kaldı.

- Bilmiyorum Çiğdem. Doğru zamanı bulmaya çalışıyorum..

- Doğru zaman bugün yada yarın ne fark eder? Unutma ki sayılı günler çabuk geçer.

- Ne demek istiyorsun Çiğdem?

- Diyorum ki sen Kenan'ın yaptığı her haltı, okulda dönen her olayları biliyorsun. Neden susmayı ve Los Angeles'da kalmaya devam ediyorsun?

- Ne yapayım? Gidip karşılarına çıktıktan sonra ben yaşıyorum mu diyeyim?

- Gerekirse de. Ne yap et onları o bataklıktan çıkar. Bunu onlara borçlusun!

- İlk başta Kenan'la hesaplaşacağım.

- Ya Barış. İstanbul'da ki o Yurtiçi Koleji olayını herkes konuşuyor. Hatta senin tanımadığın birisi Maraz'dı adı sanırım. Onu bile öldürmeye kalkmış.

- Bilmiyorum Çiğdem, beni yalnız bırakır mısın? Yalnız düşünmeye ihtiyacım var.

Çiğdem hiç ısrar etmeden odanın kapısını kapatıp odadan ayrıldı. Barış ise derin düşüncelere ve bu bataklıktan nasıl kurtaracağını düşünmeye başladı...

***

- Ya Damla gözlerinle gördün. Attığı fotoğrafları ben hiç görmedim Barış ölmeden önce.

- Niye telefonunu mu karıştırıyordun da görmedin Esin?

- Yani, birazcık karıştırmış olabilirim.

- Pes yani!

- Ya onu bunu boşver de, Barış'ın nerede olduğunu bulmamız gerek!

- Ya Esin, bi üç beş fotoğraf gördün diye nasıl bu kadar yaşadığına ikna oluyorsun?

- İçimde yaşadığına dair hisler var.

- İyi. Araştır bul o zaman, ben karışmıyorum.

Dedim. Egemen ve Maraz, Esin'in fikrine katılmayı tercih etti ve Barış'ı araştırmaya başladılar. Sarp ise benim yanıma geldi ve şöyle dedi.

- Damla, bunlar bu işe çoktan kendini kaptırmış. Güneşin açmasına çok az kaldı, hadi gel benim evin arkasında sahil yolu var. Oradaki manzara müthiş, gidelim mi?

- Olur, hadi gidelim.

Sarp'ın bu narin teklifini kırmak istemedim. Güneşin doğuşunu izlemek bana da iyi gelecekti. Evin dış kapısını kapatıp arka yoldan dolaştıktan sonra gördüğüm manzara beni büyülemişti. Oradaki banklardan birisine oturduk. Ama ben hâlâ manzaranın etkisindeydim.

- Beğendin mi?

- Beğenmek ne kelime, bayıldım!

- Bende ilk gördüğümde senin kadar bayılmıştım.

Dedi. Manzarayı biraz daha izledikten sonra Sarp ile muhabbete daldım. Bu sayede onu yakından tanıma fırsatım olmuştu. Muhabbetimizin ardından banktan kalktık ve ileri doğru yürümeye başladık.

- Damla, sana birşey itiraf etmem gerekiyor aslında.

- Nedir?

- Damla ben...

- Evet?

- Ben senden hoşlanıyorum Damla.
   
                               ***

Esin, Egemen ve Maraz işlerine konsantre olmuş şekilde Barış'a dahil bilgilere ulaşmaya çalışıyorlardı. Maraz ve Esin internet sitelerinden Barış'ın nerede olduğunu araştırırken Egemen, Barış'ın başka sosyal medya hesabı varmı diye uygulamalara Barış'ı arattırıyordu.

- Siz birşey bulabildiniz mi?

- Hayır, Damla ve Sarp nerede?

- Onlar evin arka sahiline mi gideceklerdi öyle birşey diyorlardı.

- Neyse, Egemen sen nerelerde geziyorsun?

- Barış'ın başka sosyal medya hesapları var mı diye bakıyorum.

Dedi. Esin, Egemen'in yanına gidip biraz ona yardım etmek istedi. Uzun araştırmalar sonrasında tek başına araştıran Maraz'dan kanıt bulduğuna dair ses geldi.

- Çabuk buraya gelin.

- Birşey mi buldun?

- Sanırım Barış'ın nerede olduğunu buldum.

Dediğinde Egemen ve Esin yerinden kalkarak Maraz'ın yanına gittiler. Maraz, açık olan bir internet sitesinde yabancı bir tatil otelinin haberi duruyordu. Biraz aşağıya doğru sürüklediğinde tatil otelinin müşterilerinin çekildiği fotoğraflar kolaj halinde paylaşılmıştı.

En sağdaki fotoğrafı gördüklerinde Egemen ve Esin tıpkı Maraz gibi şaşkına dönmüşlerdi. En sağdaki fotoğrafta Barış'ın deniz kıyısında çekildiği fotoğraftı.

- Bu site ne zaman açılmış.

- Yeni bir site. Yaklaşık beş gün önce güncellenmiş.

- Peki bu site doğrumu yoksa fan sayfası falan mı?

- Hayır fan sayfası değil. Bu otelin resmi sitesi.

- Peki nerde bu tatil oteli?

- Los Angeles'da.

- O zaman bu demek oluyor ki Barış yaşıyor ve Los Angeles'da!

                                ***

Derin düşüncelere ara veren Barış, sonunda kararını vermişti. Hemen odadan çıkıp Çiğdem'in oturduğu salona vardı.

- Eee, kararını verdin mi?

- Verdim ama sana da sormak istiyorum.

- Tabii, gel otur.

- Çiğdem ben çok düşündüm.

- Belli oluyor sabahtan beridir odadan çıkmadın.

- Los Angeles'dan ayrılıp İstanbul'a gideceğim. Ama bir şartım var.

- Nedir?

- Sende benimle geleceksin.

Dediğinde Çiğdem durdu ve düşünmeye başladı. Onunla giderse buradaki yaşamına ara verecekti onunla gitmezse Barış'dan başka arkadaşı olmadığı için yalnız kalacaktı. Barış onun sessiz bir şekilde düşündüğünü görünce söze atladı.

- Hadi ama Çiğdem. Geri döneceksin, sadede orada işlerimi halletmek için senden daha akıllı ve becerikli partner düşünemiyorum. Ne dersin?

- Tabii benden akıllısı yok. Yarın ilk uçakla İstanbul'a gidip o bataklıktaki arkadaşlarını kurtarıyoruz!

 Yarın ilk uçakla İstanbul'a gidip o bataklıktaki arkadaşlarını kurtarıyoruz!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'34. Bölüm Sonu'

~Devam Edecek~

Yeni Bölümde Görüşmek Üzere🤍✨

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin