☀️14.BÖLÜM☀️

3.5K 237 422
                                    

Size uzunnn bir bölüm atıp ders çalışmaya kaçıyorum. Bir haftaya sınavlarım başlayacak. Bölüme başlamadan herkes 'Rabbim inşallah bu kız tüm sınavlarını 70 üstü yapar,' derseniz çok makbule geçer. (Okurken zaten dediniz hadi bi de amin deyin valla çok dardayım) İyi niyetle dua eden herkesi öpmüşüm 😘 Keyifli okumalar canlarım!

☀️☀️☀️

Huzurlu bir uykunun kırıntıları yapıştırmıştı gözlerimi. Açamıyordum. Ama uyanmıştım. Beni uyandıran susuzluğumdu. Üzerine yattığım kolum uyuşmuş olacak karıncalanmıştı kendimi sırt üstü attığımda. Omzumu rahatlatmak için gerinirken elim bir şeye çarpmıştı.

Yapışmış kirpiklerimi zoraki araladım. İlk baktığım Memet'ten taraf olmuştu.

Buradaydı. Yanımda yatıyordu. İyiydi. Buradaydı.

Uyuşan kolumu inat yan döndüm. Ondan tarafa döndüm. Sırt üstü yatmıştı. Üzerinde akşam giydikleri vardı. Benim de. İkimiz de üzerimi değiştiremeyecek kadar yorgun düşmüştük. Gömleğinin kollarında hafif kurumuş lekeler vardı.

Yüzüne baktım. Huzurlu görünüyordu. İyi bir uykunun onu sarmalamış olmasını diledim. Bugün çok kabalalık olacaktı. Yorulacaktı yine. Şirkete geçecek miydi? Her şeye nasıl yetişecekti?

Ne zaman dinlenebileceksin Memet?

Seni tanıdım tanıyalı taşıyorsun aileni sırtında.  Seni tanıdım tanıyalı dünyanın yükü omuzlarında. Sen ne zaman rahata ereceksin Memet?

Oysa uyurken ne kadar huzurlusun. Meğer huzurluyken ne güzelmişsin sen.

Birkaç dakika etmedi onu izleyişim. Birkaç dakikadan fazlasını vermedi işleri. Telefonu çaldı. Sese hemen kalktı. Kapadım gözlerimi hiç uyanmamışım gibi. Hiç onu izlememişim gibi. Yatak sallandı. Telefonu açtığında iki bebek de sese kalkmıştı.

Memet telefonla konuşurken çocukların sesine kalkmışım gibi önce Mir'i beşikten alıp yatağın ortasına bıraktım. Sonra Kerem'i alıp yatağa döndüm. Kerem'in üstünde Memet'in gömleğindeki lekelerden vardı. Yoğurt gibiydi. Ben uyuduktan sonra Memet yedirmiş olmalıydı. Bu beni gülümsetmişti.

Kerem'i oynasın diye yatakta özgür bıraktım. Mir'i emzirmek için kucağıma çektim. Üstümü sıyırırken telefonla konuşan Memet odayı turluyordu. Üstümü kaldırdığımı gördü, ardına döndü.

Benden tarafa bakmayacağını biliyordum. Mir'i emzirmeye başladım. Memet o süre boyunca işle ilgili konuştu. Anladığım kadarıyla bugün şirkete sadece bir saatliğine uğrayıp döneceğini söylüyordu. Her şeyi o saate ayarlamalarını söyleyip kapattı. Banyoya geçti. Su sesini duydum.

Mir doymuştu. Gazını çıkartırken kapı tıklatıldı. "Gel."

Xezal kapıyı araladı. "Uyandınız mı yenge?"

"Uyandık, gel."

Xezal çekinerek girdi odaya. "Erken kalktım galiba. Kızlar uyuyordu. Ben de sana bakayım dedim."

"Kalkmıştım ben," dedim Mir'i yatağa bırakıp Kerem'i önüme çekerken. Altını temizlemek üzere beze uzandım. "İşin yok sanırım?" İşim yok demesini umuyordum. Çocukları yıkamama yardım etse minnettar olacaktım.

"Annem hazırlanıyor. Dayımlara geçecekmişiz."

"Neden?" Bir sürü misafir gelecekti.

"Dayımın eşi yoğun bakıma alınmış."

"Bugün mü?"

"Yok, geçen gün," dedi mırıltıyla. O zaman anladım. Sosin Hanım bugün burada olmak istemiyordu. "Ben kalacaktım da babam gitmiyor ya yalnız olmasın annem diye..."

Akşam GüneşimWhere stories live. Discover now