☀️28.BÖLÜM - Part 3☀️

2.6K 216 387
                                    

⚠️Uyarı ⚠️

Aslında çok da öyle bir sahneye giriş yapmayacağız henüz ama siz yine de iftardan önce denk gelirseniz okumamaya çalışın. Ezan okunsun da sonra dönüp okuyun. Valla kimsenin orucunun günahını alamam. Uyardım ha hepinizi! Benden çıktı. Daha da okumaya devam ediyorsanız sorumluluk sizin 🤨

Ay bir de yorumlarınızla bir eğleniyorum ki sormayın 🤣 Hepinizi öpmüşüm 😘

☀️☀️☀️

Tülbentimi kaldırıp burnumun önünü kapayarak girdim mutfağa. "Ne durumdayız kızlar?"

Asmin arkasını tezgâha yaslayıp kollarını göğsünün altında birbirine kavuşturarak baktı bana. "Asıl sen ne durumdasın Zühre? Kocan gelince yemeği bana kitleyip kayboldun maşallah."

"Hayır canım," diye karşı çıktım hemen. "Midem bulandı, dayanamadım kokuya. Kusmak için..."

"Memet abi de elini tutmaya geldi peşinden?"

Ağzım açık kaldı. Kızlar Asmin'in dediğine gülerken ben diyecek söz bulamadım. Asmin'in koluna vurdum. "Ne alakası var Asmin? Çocuklar için..."

"Hadi hadi yeme bizi," dedi vurduğum kolunu ovalarken. "Memet abi seni köşeye çekip çağırmış." Bunlar ne zaman olmuştu? "Görmüş kızlar."

Tülbentimi indirip konunun muhatabı olan kızlara döndüm yüzümü. Hemen benden kaçırmışlardı gözlerini. Memet beni kapının önünden çekince bunlar bizi mi izlemişlerdi? "Allah insanı gördüğüne yalan uydurandan korusun. Mem hiç..."

"Mem?" diye sordu biri. "Memet abiye Mem diyorsun yenge?"

Mutfakta bir tayfa bana oynuyordu. Ne desem yeni evli taze çifti utandıracak gibi suratıma vurmaya kalkışıyorlardı. "Memet," dedim. "Memet, diyecektim. Yanlış duymuş..."

"On lafının dokuzu yalan," dedi Asmin. Asmin dayak istiyordu. Bir tane daha vurdum koluna. "E acıttığın yere vurdun Zühre."

"Acıttırmasaydın Asmin. Ne ayıp şeyler söylüyorsunuz ardımdan?"

"Zelal başlattı."

İşte buna şaşıracaktım. Zelal'e döndüğüm gibi Zelal konuşan kızın sırtına vurmuştu dirseğini. "Uydurma be! Ben abim yukarı çıktı, dedim sadece."

"Yine karısının peşine gitti, dedin."

"Niye eniştesi miydi?"

"Ay tamam!" diye bağırdım sonunda. "Herkes işine baksın. Birazdan adamlar tencereleri alıp Gulazer halanın evine götürecek. Kapatın altılarını. Biraz da orada kaynatırsınız. Size vakit çok nasılsa!"

"Çawa hêrs dibe?*(Nasıl da sinirleniyor?)" diyerek koluma girmeye çalıştı Asmin. İteledim yanımdan. Tekrar sırnaşınca karışmadım. Başını omzuma yasladı. "Bizi kim götürecek?" diye fısıldadı kulağıma. "Şiyar'ın sesi geldi kulağıma."

"Gözün Memet'le bizde, kulağın Şiyar'da Asmin. Maşallah sana!"

"E maşallah tabii," dedi başını kaldırırken. Kulağıma iyiden iyiye yaklaştı. "Ana da yok burada."

"Ne yapacaksın? Şiyar'ı mı kıstıracaksın köşeye?" diye karşılık verdim sırf sinirimi atmak için.

Omzunu omzuma sürttü. "Ya Zühre!"

"Ne Zühre?" Kızlar bize bakınca ocağın altını kapamıştım. Asmin beni dışarı doğru sürükledi. Avludaki kız kardeşleri salatayı bitirmiş, artlarına yaslanmışlardı dinlenmek için. Asmin'e salonu işaret ettiler. Asmin de beni oraya götürüyordu. "Ne yapıyorsun? Kendinde misin?"

Akşam GüneşimWhere stories live. Discover now