Akşam Güneşim

☀️30.Bölüm - Part 1☀️

Ben geldimmmm ve yarın bayram çocuklarrrr diye bağırabiliriz 😂 Hepinizin bayramını şimdiden kutluyorum. Umarım nice bayramlara sevdiklerimiz ve sevenlerimizle, sağlık ve huzur içinde ulaşırız. (Bir de tabii benimle birlikte 😅 Hani araya sıkıştırmış olayım sksksk)

Ha bir de Part 2 bayram hediyesi olarak öbürsü güne yetişecekmiş.

Keyifli okumalar aşklar. Hepinizi öpmüşüm 😘

☀️☀️☀️

(Yarım Saat Önce)

Baver'le Berzan halamı yukarı götürdükten sonra dönmüşlerdi. Tahmin ettiğim gibi Baver içeri, yanıma gelmişti. Baver içeri girdi de Berzan geri kalmayı kabul eder miydi? O da girmiş, yere oturmaya çalışmıştı. Yarasından dolayı Şiyar ona kıyamamış, kendi yerini vermeye kalkmıştı. Berzan bu kez abisi yerde otururken koltuğa geçmeyeceğini söylediğinde, Baver kalkmış kendi yerini Şiyar'a vermiş, Şiyar'ın boşalttığı yere de Berzan'ı oturtmuştu. Kendi de en son babamın ayağının ucuna oturmuştu çocuk gibi.

Her aileden temsilen birileri varsa da salon yine kalabalıktı. Çaylar servis edildi. Asıl mesele başladı nihayet.

Yazhan'lar.

"Meselenin evvelini bilirsiniz," diye giriş yaptı Yekta Merxas. Ev sahibi konumunu ele almıştı en büyüğümüz olarak. "Gençlerimiz de bizden öğrenmiştir, bilirler. Yazhanlar'la bizim husumetimiz babamın zamanına dek gider."

Mesut enişte ta oradan başlamasından hoşnut olmayacağını belli eder şekilde oturuşunu değiştirdi. Babam yine de başladığı yerden devam etti.

"Bizden kırk sene kadar evvel barış için kız istemiştiler." Berzan da babası gibi huzursuz olmuştu. "Bizim Özdağ'lara sözümüz vardı. Kudret Yazhan'ı reddettik."

Asıl olan pek öyle değildi. Doğrusunu en yakınlarımız bilirdi. Kalanına ancak bu kadarını anlatırdık biz de.

Öteden beri bir düşmanlık aileler arasında var olmuştu. Kökleri sağlamdı. Büyükler başlatır, küçükler büyük olur devamını getirirdi. Daima devir çarkı işlerdi. Yıllar geçer, bitmezdi bu sayede. Yıllar geçtikçe husumet soğumasa da eskisi kadar sıcak da devam etmezdi.

Kırk sene kadar evvel ilk kez barış yapmak üzere birleşilmişti bu yüzden. Bedri'nin babası Kudret Yazhan'a, Gulazer halamı istemişlerdi.

Rojxani ile Zoranbeg öteden beri dost olmamış iki aşiretti, evet. Birbirimize kız vermeyi sevmezdik bu yüzden. Kim hangi taraftan istemişse karşı taraf, mutlaka bir bahane sunarak reddetmişti o güne dek. O gün o mecliste şayet bir barış olacaksa bunun yolu Rojxani'nin kız vermesi değil, alması olmalıydı. Zoranbeg, Rojxani'ye çok zarar vermişti. Gulazer halayı vermeyi uygun görmemişti rahmetli dedem. Barış meclisini zedeleyen olmamak için de dost aile olan Özdağ'lara o güne dek olmayan bir sözü verdiğini söylemiş, Gulazer halama Mesut Özdağ ile söz kestiğini duyurmuştu. Mesut eniştenin babasıyla dedemin verdiği ani bir karardı.

Halam bazen maziye dalar, uzun uzun anlatırdı o zamanları. En çok Baver dinlerdi. Dinler, Mesut eniştemi içten içe sevmezdi. Saygıda kusur etmese de mutlaka sataşırdı. Arada sataşmaları halamın hoşuna giderdi. Berzan, bundan nefret ederdi.

"Ama Yazhan'lar kin tutar. Cinsleri pistir. Yılan gibi her delikten çıkar, insanın ayağına dolanır."

Zoranbeg istediği kızı alamamış, Rojxani'ye de kız vermemişti. Barış meclisi, ailelerin birbirine olan kötü tutumlarını değiştirmemesi sebebiyle barış olmadan ayrılmıştı.