☀️29.BÖLÜM - Part 3☀️

2.6K 219 356
                                    

⚠️ Uyarı! Bu bölümden sonrası birtakım hasarlar bırakabilir. Bende bıraktı çünkü skskkskssk. Devam edip benimle hasar alacak olan yoldaşlarıma teşekkürler. An itibariyle 25.Bölüm'de öğrendiğimiz geçmişin bir de Baver tarafından asıl yüzünü öğreneceğiz. (Evet, asıl yüzünü 🤭) Vaziyet alın aşklar! ⚠️

☀️☀️☀️

Kerem kucağımda uyuduğunda onu bırakamamıştım. Göğsüm ona yastık olmuştu. Kendime yaslayıp sarılmıştım. Ara ara öpüp uykusunda seviyordum oğlumu. Çocuklarımı kaybetme korkusu benim için ölecek olmaktan kat be kat acı vericiydi. Dayanamazdım. Biliyordum.

Odanın kapısı aralandı. "Zühre," diyerek içeri Asmin girdi.

"Sen bu saatte nasıl geldin?" Şaşırmıştım. Saat gecenin biriydi.

"Gulazer Ana geliyordu, peşine takıldım. Zaten amcamlar aşağıda diye annemler karışmadı." Gelip yanıma oturdu. "Yengemi aramış amcam. Berdel olacakmış dediğin gibi." Yüzü gülüyordu. Amcakızının gönlü olduğunu anladım. Ben de gülümsemek istedim. Asmin'in gülen yüzü durgunlaştı yüzüme bakarken. "Sen niye üzgünsün?"

Başımı salladım öylesine. "Yorgunum sadece." Kerem'i kucağımdan almak istedi. "Alma, bende kalsın."

Odamın kapısı bir kez daha açıldı. Gulazer Hala girince yerimde doğrulmuştum. "Rojxani gelinleri de uyumayacak bu gece galiba," dedim halaya gülümseyerek. Gelmesi beni mutlu etmişti. "Hoş geldin hala."

Gulazer halayı buraya kadar kimler getirdiyse kapı açıldığında artlarını dönmüşlerdi, görmedim onları. Hala gelip yatağımın bir köşesine oturdu. Elimi tuttu. Basamak çıkmaktan kesikti nefesi. "Tu çawayî keça min?*(Nasılsın kızım?)"

"Başim, meti.*(İyiyim, hala)," dedim elimi tutan elini kaldırıp öperken. "Civan'dan hiç haber var mı?"

"Yatıyor," dedi Hala gözleri uzakta bir yere bakar gibi durgunlaşırken. "Odasına bile almıyorlar. Tek yatıyor."

"Öylesi daha iyi, halam. Allah'ın izniyle tez iyileşir. Sen üzülme."

Tebessüm yokladı dudaklarını. "Rojxani'ye yemek yapmışsın?"

"Başımda dursan öylesini isterdin."

Uzaktaki gözleri döndü bana. Hüznün gölgesinde bir memnuniyetle izledi beni. "Buka mala bave min.*(Babamın evinin gelini.) İyi yaptın."

"Ben de yaptım ana," diye araya kendini soktu Asmin. "Değil mi Zühre? Beraberdik."

Ben Asmin'i onaylarken, hala konuştu. "İlk gün dağıtılan pide-lahmacunu da elinle açmıştın?"

Asmin alt dudağını ezdi dişleriyle. "Sen onu nereden duydun? Ben... Oğlun öylesini isteyince... Bir de insanın aklı olmuyor. Hani hastane, ev... Yoksa valla yapardım sen desen."

Gulazer hala kızacak gibi çattı kaşlarını. "Elim daha tam dememiş sana Asmin. Bugünler geçsin, elbet evime geleceksin. Elim değecek sana."

Asmin göz ucuyla baktı bana. Korkmuş gibiydi. Gülümsedim haline. Kaynanasını zalim sanacaktı belki.

İki kayınvalidem oldu Asmin. İkisi de halanın beni birkaç günde sevdiğinin birazı kadar olsun sevmemişler desem, kendini bırakıp bana üzüleceksin.

"Sen de yatır oğlanı!" diye dönüp benden devam ettirdi sinirini hala. "Uykusunda çalacaklar senden?"

Aşağıda babasının soyu var da kendimden koparamıyorum, korkuyorum, diyemedim. "Yeri rahattır hala," dedim onun yerine. "Ben size çay..."

Akşam GüneşimWhere stories live. Discover now