16. Bölüm

21.9K 1.4K 223
                                    

Ben geldim. Bu defa gerçekten bu haftaki son bölüm olsun, bir haftada 6 bölüm oldu ve epeyce onlarla birlikte olduk. Yine de yorumlarınıza göre değişebilir bu durum diyip açık kapı bırakayım.

29.bölüme kadar ilerledim. Niyetim bu hafta sonu gelmeden 30'a çıkarmak stoğu. Arkadaşlar neler oluyor neler bir bilseniz...

Umarım keyifle okursunuz. Bol bol yorum yaparsanız bende bunun karşılığını size bölümlerle veririm. İsteyen olursa DM'den alıntı da atarım, bunu da bir düşünelim.

🍂

"Teşekkür ederim," dedim minnetle gülümsediğimde.

Gelinliğimi iki genç kız sayesinde giyebilmiştim. İlk giyindiğimde tadilata gideceğini söylemişlerdi ve biz bedenini bedenime göre ayarlamaya çalışmıştık ama onlar eklemeler yaparak beni oldukça şaşırtmış ve mutlu etmişlerdi.

Straplez düşük kol kalp kesim, prenses modeldi aldığımız gelinlik. Daha doğrusu kiralamıştık boşuna masraf olmaması için. Saçıma, kulağımın arkasına doğru saç tokası takmışlardı. Hem örgü vardı saçlarımın içinde hem maşa. Makyajda porselen tercih etmiştik bu defa. Saatler sürecek dış çekim yapılacaktı ve bir de bunun akşam düğünü vardı. Sıcak havanın da etkisiyle bozulacaktı, bir de akşam danslar edecektik. Nitekim doğru bir karardı porselen makyaj. Soft renkler kullanılarak yapılmıştı ve buraya denk geldiğim için oldukça şanslıydım zira işinin ehli insana denk gelmek çok önemliydi.

Yine üçüncü kattaydım ancak iki gün öncesiyle aynı duyguları paylaşamıyor olmak üzücüydü. Aynı heyecanı hissedemiyor, aynı hislere bürünemiyordum.

Alparslan iki gün öncesine göre daha yakıcı ve daha çekici duruyordu şüphesiz. Bu defa birkaç asker arkadaşı da katılacaktı aramıza, öyle söylemiş attığı mesajda. Bunu bana söylemesine bile lüzum yoktu ancak konuşmak için sarıldığı bahaneler fazlasıyla eften püftendi. Bunlar yerine keşke derdini yazsaydı. Ahsen deseydi mesela, ben o akşam öyle tepki verdim ama şaşkınlıktan. Kimseyi kıskanmıyorum, ikimizde farklı hayatlara kulaç atıyoruz. Nilay istediği kişiyle istediği hayatı yaşayabilir buna kimse karışamaz. Onun mutlu olmasından başka bir şey istemem. Bizde mutluluğumuza bakacağız sonuçta, öyle değil mi? Gibi bir şeyler yazabilirdi işte. Yazmadı. Onun yerine, Ahsen düğüne karargahtan arkadaşlarım katılacak bilgin olsun, dedi.

"Hazırsanız inebiliriz aşağı, damat bey oldukça heyecanlı."

Dışarıdan heyecanlı gibi duruyor olduğuna inanıyorum ancak içinin aynı heyecanı yaşamadığını biliyorum. Sorun aslında eski karısını kıskanıyor olması değil, kıskanabilir. İçinde ona karşı bir duygu varsa şayet kıskanabilir, bundan daha doğal bir şey zaten olamaz. Fakat Alparslan ısrarla var olduğuna inandığım bir kalbim bile yok deyince, o kalbin içinde kimse yok sandım. Bu da benim hatam sanırım. Şayet eski karısı varsa, bunu şimdiki karısının duyması da ayrı ironi.

Benim kırgınlığım kızgınlığım bundan. Belki kendisi ailesi yüzünden evlenmeyi kendine mecbur bildi ancak Nilay gerçekten sırtını yaslayacağı sevildiği aynı zamanda seveceği bir eş isteyebilir. Bunda da bir problem yok. Eş adayı eski eşinin kardeş diye bildiği kişi olduğundan problem olabilir ama buna da böyle tepki verilmesi doğru mu?

Başımı sağa sola sallayarak kurtulmaya çalıştım her şeyden. Sonuçta ben gerçekten karısı değildim. Kimi sevdiğine de kimi kıskandığına da karışamazdım.

"İnelim," dedim aradan geçen sürede yukarıdan onu izlemeye devam ederek. Merdivenleri yavaş yavaş indiğimde Alparslan'a da haber verdiler geldiğime dair. Kimisi bizi kamera kaydına alırken kimisi fotoğraf çekiyordu. Gülümsemeye çalışarak, bunu kendime mecbur kılarak tebessüm ettim. Alparslan kapıdan içeriye girince de ona doğru adımlar attım tıpkı onun yaptığı gibi. El ele tutuştuğumuzda beni kendi etrafımda döndürüp inceledi. Gözlerinin değdiği yerler karıncalanıyordu sanki.

SARMAŞIK Where stories live. Discover now