37. Bölüm

19.2K 1.4K 248
                                    

Merhaba, ben geldim. Migrenim ve tansiyonum alt üst olmuş durumda, bölümü hızlıca yazıp atıyorum. Bölüm sonu görüşelim, çok öptüm.

Keyifle okuyun.

🍂

"Alparslan, olmuş muyum?" dedim kendi etrafımda bir tam tur dönüp yatağın üzerinde, avuçlarını yatağa bastırıp geriye doğru uzanan Alparslan'a kendimi beğendirme çabamla.

"Fazla bile," diyerek giydiğim yüksek bel, siyah kumaş pantolon ve üzerine kırmızı, ateş gibi olan gömleğime aç gözlerle baktı. "Düşünüyorum, yakışmayan renk yok arkadaş. Ahsen, acaba diyorum... Sana yakışmayan renk var mıdır dünya üzerinde?"

"Ya Alp," dedim eridiğimden. "Deme öyle, işe gideceğim bak. İçim ılık ılık oluyor sen böyle söyleyince."

"Ben de sertleşiyorum seni gördükçe," dedi ne yapayım der gibi.

"Alp," dedim yanaklarım kızarmaya başladığında.

"Tamam tamam," dedi bana kıyamaz gibi. "Yanakların kızarınca daha fena oluyorum. Sustum."

Bende bana kıyamıyor sanıyordum, adam kendini düşünüyormuş meğer.

"Ne yapacaksın bugün?" dedim elime çantamı alıp aynada son kez maşa yaptığım saçlarımı elimle kabartmaya başladığımda.

"Annemlere geçeceğim," dedi yatağın üzerinden kalkıp deri ceketini üzerine geçirmeye başladığında. "Asya ile gezeceğiz. Çıkışta da seni almaya gelirim."

"Ben dönerim taksiyle," dedim. Motor kazadan sonra tamir edilmek için sanayiye gönderilmişti. Parçası olmadığından da bekliyorduk çıkmasını.

"Ben alırım seni," diyerek reddetti. "Burada olduğum sürece seni ben götürür getiririm. Ben yokken zaten araba sende duruyor."

"Arabana çöktüğümü mü söylemeye çalışıyorsun?"

"Yo," dedi siyah gömleğinin yakalarını düzeltti. "Benim olan ne varsa senin. Onu söylüyorum."

Nasıl hoşuma gitti, nasıl. Yanına gidip hemen bastırdım dudaklarımı dudaklarına. Niyetim öpüp çekilmekti ama Alparslan enseme elini bastırınca geriye çekilemedim.

"Alp," dedim kendimi geriye çekmeyi başarır başarmaz. "İşe geç kalacağım, ilk günden bunu yaşamak istemiyorum, lütfen."

"Tamam," dedi ellerini üzerimden çekip. "Tamam, dokunmuyorum öpmüyorum tamam."

Serzeniş eder gibi söyleyince dayanamadım sıkıca sarıldım. Alışmıştı hep evde durmama şimdi garipsediğinin farkındaydım.

Alparslan ile birlikte evden çıktığımızda kar atıştırmaya başlamıştı. Asya kardan adam yapmak istediği için Alparslan'ın bugün ki planı belli olmuştu. Bugün ilk iş günüm olduğu için Emine akşama yemeğe çağırmış olsa da, yorgun olabileceğimi de hesap ederek yemekleri Alparslan ile eve göndereceğini söylemişti. Yemeğim vardı ama Emine'nin böylesine düşünceli olmasına yalnızca şapka çıkarılırdı.

Alparslan otoparka girdiğinde emniyet kemerimi çözerek yanağına doğru uzandım. Sakallı teni aşırı hoşuma giderken bir tane öpeyim isterken yanaklarından dudaklarına doğru kaydım. "Seni," diyerek bir öpücük daha bıraktım dudaklarına. "Çok," dedim dudakları dudaklarımın arasında olmasına rağmen.

"Seviyorum," kelimesi ikimizden de aynı anda çıktığında dudaklarımız da ayrılmamak üzere kapandı birbirine.

Az sonra kendimi geriye çektiğimde gözlerim net görmüyordu. Gözlerimi birkaç kez açıp kapatmama Alparslan gülümserken onun da dudaklarının üzerindeki ıslaklık hoşuna gitmiş gibi dudaklarını emmesini izledim.

SARMAŞIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin