23. Bölüm

21.9K 1.4K 138
                                    

Selam! Yarın pazar, yarın içinde bir bölüm paylaşırım. Keyifle okuyun!

🍂

"Neler oldu, ben yokken?" diye sordu karşı karşıya oturup elimizdeki kahveleri içmeye başladıktan epey sonra. Sarılmamış gibi davranmıyorduk ama sarıldığımızın üzerinde de durmuyorduk. Çay yerine kahve içelim dediğinden kahve yapmıştım ve koltukta yan yana, birbirimize dönmüş hâlde oturuyorduk.

"Pek fazla bir şey olmadı aslında," diyerek derin bir nefes aldım. Bir ayı bir geceye sığdırmaya çalışıp anlatmıştım, şimdi bir haftayı da bir saate mi sığdıracaktım? Ben Alparslan ile olunca, zaman hep acımasız mı olacaktı böyle? "Aynur anneye her ne kadar hamile değilim desem de o beni hamile bilmeye devam etmiş. Bununla da yetinmemiş, gidip komşulara söylemiş. Sizin mahalleyi de biliyorsun, dedikodu deyince akan sular duruyor gerçekten. O ona, o ona derken Nilay'ın ailesine kadar gitmiş konu. Kimse de evde bir çocuk var, olurda duyar bundan etkilenir dememiş sanırım. Asya duymuş öyle ya da böyle. Bu akşam Nilay düğüne katılacaktı Asya istememiş gitmeyi. Geldiler işte neyse, saçlarımı turuncu yapacağım diye tutturmuş." Gözlerim doluyordu aklıma geldikçe ve içim eziliyordu onun o halini gördüğüm için. "Kendi kendine ne düşündü bilmiyorum, saçlarım turuncu olursa babam beni çok sever demeye başladı. Saçları annesine benziyor zaten Asya'nın, sanırım hamile olursam bebeğin saçlarının da bana benzeyeceğini düşündü. Çocuk işte deyip geçemiyorum Alparslan çünkü o çocuğun bunları düşünmesi bilmesi gerekmiyor. Sonra bende patladım işte, ne kadarına şahit oldun bilmiyorum ama kızdım çok annene. Çünkü ben kaç kere söyledim, hamile değilim dedim düşünmüyoruz dedim. Bu kadar yönetmeye çalışması hiç doğru değil. Üstelik çokta hastalıklı buluyorum bu gibi durumları."

"Haklısın," dedi ve ben biraz da buna üzüldüm. Ailesinin ceremesini neden Alparslan çekmek zorunda kalıyordu? "Ben Asya ile konuşacağım bu durumu."

"Nilay ile bir hareket etmeniz gerekiyor Alparslan," dedim. En son kına gecesinde bir araya gelmişlerdi sanırım ve o da tartışmaya dayalı olmuştu. Sindirmişmiydi durumu yoksa hâlâ aynı bakış açısına mı sahipti bilmiyorum ben doğru olduğunu düşündüğüm şeyi söylemekten hiç çekinmedim. "Sen yeniden evlendin, Nilay yeniden evlenebilir. Sen belki zorla evlendin ama Nilay istediği için evlenebilir. O evlilikten bir çocuğu daha olabilir. Asya'nın bunları da bilmesi ve bu gibi durumlarda nasıl tepki vereceğini öğrenmesi gerekiyor. Anne ve babası zaten onu çok seviyor ama sanırım onun sevmeye dayalı bir korkusu var. Mesela ilk başta sırf benimle sen onu sevmeyi bırakacaksın diye iyi geçinmeye çalıştı. Bu çok yanlış. Hata yapsa da sizin onu sevmeye devam edeceğinizi bilmesi gerekiyor. Yoksa ileride çok daha büyük sorunlar yaşayabilirsiniz. Nilay psikolojik destek almaktan bahsetmişti. Sen önce onunla bu konuyu konuş, daha sonra karar verin nasıl bir yol izlemeniz gerektiğine." Çok fazla emri vaki yapar gibi konuştuğum için rahatsız hissettim kendimi birden. "Yani bunlar benim düşüncem tabii. Anne babası sizsiniz. Ben karışamam elbette."

"Rica ederim," dedi hemen. Ben konuştukça düşüncelere dalmıştı. "Beni farklı şeyler düşünmeye ittiğin için özellikle teşekkür ederim Ahsen. Lütfen, yorum yapmaktan çekinme. Kim bizi ne diye bilirse bilsin, benim için sen çok değerlisin. O yüzden düşüncelerini elbette söyleyeceksin. Ben her zaman haklı olacağım diye bir kaidede yok üstelik. Her zaman doğru kararlar alamayabilirim. Bu gibi durumlarda yanımda olduğun için ben sana minnettarım kendini geriye çekersen en çok ben üzülürüm." Eli traşlı yanağının üzerine gitti yavaş yavaş kaşıdı yanağını. "Nilay'ın yeniden evleneceğini ben de hiç düşünmemiştim tabi ama yasak değil günah değil evlenmesi. Ben evlenmeyi istemediğim için karşıydım, yoksa evliliğe karşı değilim. Ben onların bu isteğine de karşı değilim yanlış anlama. Bir şeyleri sakladıkları için, geç kaldığımız için, beni gözlerinde bu kadar büyüttükleri için sadece kırgınım hepsi bu. Emre de Nilay da benim çocukluk arkadaşım. İkisinin de her zaman mutlu olmasını canı gönülden isterim. Emre ile çok mutlu olacağına da eminim. Benim sitemim bunu gizli saklı öğrenmeme. Geçselerdi karşıma emin ol hem dünümde hem bugünümde ellerinden tutan ilk ben olurdum. Kırgınım, bu kırgınlığım baki fakat ortada kızımız varken de bunları düşünecek değilim. Yarın veya bir sonraki gün, konuşayım Nilay ile. Sen de olursun belki yanımızda, ister misin bunu?"

SARMAŞIK Where stories live. Discover now