🧡🍂🖤

3.6K 321 41
                                    

Selam, biz geldik yeniden.

Yaş hesaplaması yapmıyorum artık gece gece beynim yandı valla. Onlar sizin istediğiniz yaşta olsun ne diyeyim çünkü ben hikayeyi yazarken tek kitaplık, kısa bir hikâye yazacağım diyordum üç tane daha devam kitabı yazıyorum şaka mıdır bu durum... O yüzden seneler karışıyor nedense not defterimi de bulamadım.

Bölüm sizin, keyifle okuyunuz.

🍂

Beline sardığım ellerimin baskısı azalırken bacaklarımı sıkarak kendimi yavaşça geriye doğru bıraktım. Bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu ve bu tutkum, şehrime döndüğümde yeniden gün yüzüne çıkmıştı. Bir daha ne zaman yapacağımı bilmediğimden keyfini sürmeyi amaçladım. O yüzden kollarımı açarak rüzgârı hissederken yüzümde eskimeyecek bir gülümsemeye sahiptim.

Zira Alparslan ile motorun üstündeydim.

Alparslan kullanırken ben arkada daha çok keyfini sürüyordum işin. Gelişimizde o kullanmıştı gidişimizde ben kullanacaktım o yüzden önce arkada oturmanın tadını almak istedim az sonra sürmenin de tadını alacağım gibi.

Alparslan'ın sırf ben seviyorum diye motor kiralayacağını düşünmemiştim hiç fakat o her zaman benden bir adım önde olurdu ve beni neyin mutlu edeceğini daima bilirdi.

Tepelik alana doğru giderken yolların taşlı olmasından ellerimi yeniden beline sararak arkadan sıkıca sarıldım. Alparslan motoru durdurduğunda ikimizde inmeden bir süre durmayı tercih ettik. Ben manzaraya bakıyordum Alp ise bana manzaraya bakarken alan açıyordu.

Ayak bileğimde parmak uçlarını hissettiğimde gülümsedim. Motorda onun arkasında oturduğum için ayaklarımı yere indirmemiştim. Alparslan ise ellerini iki yana açmış geriye doğru uzatarak ayaklarımın üzerine getirmişti. Bileğimdeki o açıklıkta dolaşıyordu parmak uçları. Tenime kesik izleri bırakıyordu hiç farkında olmadan.

"Huylanıyorum," diye mırıldandım. Kaskın içinde olduğum için anlık bunalma geldi o yüzden kaskı başımdan çekip çıkardım. Ayaklarımı da serbest bırakmak istediğimden parmaklarını yavaşça ayak bileğimden uzaklaştırarak motordan indim. Rüzgâr saçlarımı savururken yüzüme yapışan saç tellerimi uzaklaştırdım. Alparslan'ın da az sonra kaskını çıkardığını ve motordan indiğini gördüm.

"Nasıl?" dediğinde yanıma gelerek bir kolunu omzuma attı. Tutuşu gevşekti ve ağırlığını vermiyordu ama benden de uzaklaşmıyordu. "Özlemiş misin motoru, manzarayı?"

"İkisini de evet," dedim gülümseyerek. Sırtım göğsüne yaslıydı ve omzuma attığı elini göğsümün üzerinde parmak uçlarımla sarıyordum. "Daha çok özlediğim neymiş, biliyor musun?" dedim dudaklarımı büzerek. Bana neymiş der gibi göz kırptı. "Seninle olmak," dedim hiç düşünmeden. Cevabım onu şaşırttı hatta yüzümü tam görmek için omzumdan kendine doğru çekerek yüz yüze bakmamızı sağladı.

"Benimle olmak?" dedi doğru mu duydum dercesine. Yüzü sersemledi hatta cevabım onu düşüncelere itti. "Yanındaydım," dedi ifadesiz tutmaya çalıştığı ses tonuyla. "Ankara'da daha rahattık, daha çok beraberdik. Öyle değil miydik?" Yine bana sordu ve gözleri gözlerime tutundu. "Ben seni yalnız mı hissettirdim yoksa, hm?"

"Hayır," diyerek avuç içimi yanağına götürdüm. "İlk yıllarımıza göre daha çok beraberdik, söylemek istediğim şey bu değil. Alp," dedim dudaklarım aşağı doğru sarktı çünkü bana dehşete kapılmış gibi bakıyordu. "Seninle olmak derken ikimizden bahsediyorum," dedim gözlerimle aramızdaki ufacık boşluğu gösterdim. "Bu şehirde sadece sen ve ben olmayı özlemişim. Birkaç saatlik dahi olsa yalnız kalmayı, hatıralarımızı yeniden yaşamayı özlemişim. Seninle motor hakkında konuşmayı, senin yine balkan kızı diye seslendiğin o zamanları özlemişim." İşaret parmağımı göğsüne doğru bastırarak gözlerimi kıstım. "Gerçi senin balkan kızı diye hitap ettiğin zamanlarda peşinden boşanalım diye sayıkladığın anları hiç özlemiyorum. Mümkün olsa, hafızamdan sileceğim o dereceyim!" Alparslan'ın yüz ifadesi cevabımla gevşerken ben de tebessüm ettim çünkü ne olursa olsun asla hafızamdan onunla ilgili bir anının silinmesini istemezdim. "Çocuklar yok, sadece sen ve ben varız. Motor var, manzara var. Bunu özlemişim hayatım. Eski zamanlarımızı yad etmeyi..."

SARMAŞIK Where stories live. Discover now