"Sadi"

1.7K 81 30
                                    




Songül sabaha karşı uyuduğu için öğle saatlerinde uyanmıştı. Yavaşça açtı gözlerini, yanı başındaki saate baktı. 12'ye geldiğini görünce kalktı yataktan. Sadi nasıl oldu acaba diyerek Sadi'nin odasına yöneldi. Kapıyı iki kere çaldı. Sadi'den ses gelmeyince yavaşça açtı kapıyı. Sadi odada yoktu. Kesin uyumadı diye geçirdi içinden. Aşağı indi düşünceleriyle birlikte. Sadi televizyonun karşısındaki koltukta yüz üstü yatıyordu. Songül televizyona baktığında belgesel kanalının açık olduğunu gördü. Muhtemelen belgesel izlerken burada uyudu diye geçirdi içinden Songül. Kumandayı sehpadan aldı, televizyonu kapattı. Sadi'ye döndü tekrar. Beyaz bir tişört vardı üzerinde. Üstünü örtmeden uyumuştu. Songül odasına çıkıp bir örtü aldı tekrar aşağı indi. Örtüyü Sadi'nin üzerine örtüp dışarıya doğru baktı. Bahçe bembeyaz kar olmuştu.

Sabah rutinini halleden Songül, kahvaltı hazırlığına başlamıştı sessizce. Sadi'nin dünki durgunluğundan sonra adamı bir daha öyle görmek istemediğini anlamıştı. Nedensizce Sadi'nin o deli dolu halleri onu mutlu ediyordu. Kendilerine ait anlaşma şekilleri de bu delilikten çıkmamış mıydı zaten. "Benim de ondan aşağı kalan yanım yok aslında" diye geçirdi içinden Songül. Songül bir yandan düşünüyor bir yandan da düşündüklerine gülüyordu. Düşüncelerinde dolaşırken Sadi'nin onu izlediğinden haberi yoktu. Sadi az önce kalkmış, gelen seslerle mutfağa yönelmişti. Songül'ü kendi kendine konuşup gülerken görünce içeri girmek istemedi. Kapının pervazına yaslanıp karısını izlemeye başladı. Dün kadının "önemsiyorum" demesinden sonra Sadi bazı kararlar almıştı kendiyle ilgili. Bu kadını asla ama asla üzmeyecekti. Songül onu bir gün hayatından çıkarsa bile o Songül'e yanında olduğunu hep hissettirecekti.

Songül'ü korkutmamak için seslenmek istedi "Günaydın". Songül gelen sesle ani irkilsede durumu toparlayarak arkasını döndü. "Günaydın, başın nasıl oldu iyi misin?". Sadi karısının yanına yaklaştı, yanına geçti. "İyiyim iyiyim, zımba gibiyim hatta." Songül adamın iyi olmasına sevinmişti. "Madem iyisin, bugün yumurtayı sen yaparsın o zaman." Dedi. Sadi başını sallayarak "Yaparım tabii ama pastırmalı ya da kavurmalı yapim diyorum sen çok seversin.". Songül adamın kendiyle uğraşmasına gülmüştü. "Hatta antrikot da doğrayalım içine, daha iyi olur." Dedi Songül.

"Komserim ağzının tadını biliyorsun.". Sadi dolaptan çıkardığı yumurtaları kırdı bir kaba. Songül soğanlı yumurta sevdiği için soğanlı yapacaktı bugün. Sadi yumurtayı yaparken Songül karnının altına iğne gibi batan ağrıyla, bugünün tarihini düşündü. 30 Aralıktı bugün. Aklına gelenle hemen banyoya gitti. İşlerini halledip tekrar aşağı indi. Sadi kahvaltıyı masaya koymuştu, yemek için Songül'ü bekliyordu. "İyi misin Songül, bir anda gittin?" Songül sandalyesine otururken "İyiyim iyiyim, önemli bir şey değil." Dedi. Kahvaltılarını ederlerken Songül karnına giren sancılarla kıpırdanıyordu. İlk günleri böyle ağrılı geçiyordu. Ağrının birazdan beline vuracağını bildiği için hızlıca bir şeyler yemeye çalışıyordu. Songül'ün halleri Sadi'nin gözünden kaçmamıştı ama kadın iyiyim dediği için üstelemek istemedi. Songül çayını bitirip "Sadi doydum ben buraları sen toplar mısın, ben biraz uzanacağım" dedi. Sadi kafasını sallayıp "Toplarım toplarım da sen iyi misin gerçekten Songül?". Songül salona geçerken "Uzanırsam daha iyi olacağım." Diye konuştu.

Sabah Sadi'nin yattığı yere geçip, uzandı. Sadi'nin üzerini örttüğü örtüyle kendi üzerini örttü. Sadi meraklanmıştı Songül'ün haliyle. Mutfağı hızlıca halledip Songül'ün yanına gitti. Songül dizlerini karnına çekmiş yan bir şekilde elindeki telefona bakıyordu. Sadi Songül'ün baş ucunda durdu. "Songül, neyin var. Hasta mı oldun?" Songül kafasını hayır anlamında salladı. Sadi'nin böyle bir şeyi bilmeyecek bir adam olmadığını biliyordu. O yüzden saklama ihtiyacı duymadı. "Normal Sadi, her ay yaşadığımız şey." Sadi kadının yüzüne baktı. Sonra aklına gelenle "Hı, tamam anladım komserim." Sadi ayakta durduğu yerde diz çöktü Songül'ün yüzüne yaklaştı. "Yapmamı istediğin bir şey var mı peki? Canın bir şey falan istiyorsa alayım." Songül adamın söylediğiyle Sadi'nin gözlerine baktı. "Valla, alır mısım?" Az önce birşeyler sipariş vermek için telefonuna bakmıştı Songül ama, yollar kar olduğu sipariş vermekten vazgeçmişti. Sadi gülümseyerek başını salladı "Alırım, söyle sen yeter ki."

Seni Bulduğum Şehir | SadgülWhere stories live. Discover now