Kaza

1.9K 87 33
                                    

Songül ve Sultan evden çıkmış otoparka inmişlerdi. Songül anahtarla arabanın kapısını açtı. Binmek üzereyken telefonunun çalmasıyla durdu. "Sadi arıyor, ben bir konuşayım." Dedi. Sultan'da arabaya binmemiş kapıda bekliyordu. "Efendim Sadi?" telefondan çok ses gelmesiyle Songül karşıdan gelen sesi anlamadı. "Sadi" diye tekrar seslendi. "Alo, Sadi beyin yakını mısınız?" Songül karşıdan gelen tanımadığı sesle gerilmişti. "Eşiyim, siz kimsiniz?" Adam bir nefes konuştu "polis memuruyum ben. Hanımefendi eşiniz trafik kazası geçirmiş. Şuan  hastaneye götürülüyor." Songül trafik kazasından sonrasını duymamıştı. Gözleri dolarak olduğu yerde kaldı öylece. Sultan Songül'ün halini görünce telaşlandı, bir şey mi oldu diyerek Songül'ün yanına geçti. Songül bacaklarındaki titremeyi hissedince boştaki elini arabaya yasladı. "Sadi iyi mi?" diyebildi sadece. "Benim bilgi vermem mümkün değil. Dediğim gibi hastaneye götürülüyor." Sultan Songül'ün haliyle daha da telaşlandı. "Songül noldu, abime bir şey mi oldu?" Songül telefonu kapattı. Derin nefes almaya çalışırken ağlamaya başladı. "Songül noldu abime?" Sultan Songül'ün kolunu tutmuş cevap almaya çalışıyordu. Songül gözündeki yaşları silmeye çalışarak konuştu "Sadi kaza yapmış Sultan" Duyduğuyla Songül'ün kolunu bıraktı Sultan  "Abi"
"Bin arabaya Sultan, gidelim hemen." Sultan koşarak geçti diğer kapıya.

Songül göz yaşlarını silerek arabayı sürmeye başladı. Aklındaki düşünceleri susturmaya çalışır gibi kendi kendine konuşuyordu "Olmayacak, Sadi'ye bir şey olmayacak. Ben bu sefer kimseyi kaybetmeyeceğim."
~~
Yarım saatin sonunda hastaneye vardıklarında hemen içeri koşmuşlardı. "Sadi,Sadi Payaslı. Trafik kazası." Diye kesik kesik konuştu Songül. Görevli bilgisayardan bilgilere baktıktan sonra konuştu. "Ameliyathaneye alınmış"

"Yengem nerde abim?" koşarak gelmişti Yaver. Songül ağlayarak Yavere döndü "Ameliyata almışlar Yaver Sadi'yi." Yaver karşısında ağlayan iki kadına bakıp sakin kalması gerektiğini düşündü. Bir. Efes verip konuştu.
"Tamam hadi gidelim yanına, ağlamayın ya güçlüdür ağam" Yaver kızları kollarından destek olarak ameliyathane önüne getirdi.

Songül ve Sultan ameliyathane önünde göz göze gelince sarılarak ağlamaya başladılar. "Bir şey olmamıştır değil mi Songül?" Songül kıza daha da sıkı sarıldı. Hiçbir şey demeden ağlamaya devam etti. Bakışlarını ameliyathane kapısına çevirdi Songül. Bu kapının önünde uzun yıllar sonra ilk kez bekliyordu. Bu sefer aynı haberi almamak için dua ediyordu. Songül ve Sultan birbirinden ayrılınca Yaver onları koltuğa oturttu. "Sakin olun Sultan, yengem. Dayanıklıdır ağam, korkmayın." Yaver de koltuğun yanına duvara yaslanıp beklemeye başladı. Kapının açılmasıyla hemen ayağa kalktılar. Doktara ne olduğunu sordular. Songül doktorun açıklamasını duyduktan sonra derin bir nefes alarak ellerini bacaklarını koyup biraz eğildi, ağlamaya başladı ama mutluluktandı göz yaşları. "Çok şükür Allah'ım" Doktor Sadi'nin kol ve bacaklarında birkaç cam parçası olduğunu bunu temizlediklerini , sol kolunda darbeden dolayı ezilme olduğunu, kafasına aldığı darbeden dolayı tomografi sonucunu bekleyeceklerini söylemişti. İç kanama gibi bir riski olmadığı için durumu iyi diyerek gitmişti.
•••

Artık Sadi'yi normal odaya almışlar, uyanmasını bekliyorlardı. Tomografi sonucunun da iyi olmasıyla derin bir nefes almışlardı. Songül yanlarına gelen polis memuruyla ayağa kalktı oturduğu yerden. "Sadi Payaslı'nın yakınları." Yaver başını salladı "Biziz memur bey."
"Geçmiş olsun, bunlar araçtan ve beyefendiden çıkan eşyalar. Aracı da otoparka çekti arkadaşlar bilginiz olsun." Songül memurun uzattığı torbayı aldı. Yerine oturdu tekrar. Yaver o sırada memurla konuşuyordu "Nasıl olmuş kaza peki?"
"Sadi Payaslı'nın aracı kamyona çarpmış. Kamyon sürücüsü kırmızı ışıkta durmayınca kaza meydana gelmiş."
Songül polis memurunu dinledikten sonra elindeki torbayı açtı. İçinde telefon, cüzdan, bileklik ve alyansı vardı. Songül bileklik ve alyansı aldı eline. Bilekliğe bakınca gözleri doldu. Geçen gün kendi elleriyle takmıştı Sadi'ye. Sadi'nin o gün beni kıskanıyor musun diye sorması geldi aklına. O gün inkar etmişti ama bugün zamanın hiç olduğunu tekrar hatırlamıştı Songül. Sonra bu sabah Sadi'ye sarıldığı geldi , üzülme diyerek işe gönderdiği adamı hastanede bulmuştu. Göz yaşlarını elinin tersiyle silip bilekliği ve alyansı alıp cebine koydu. Torbayı Yaver'e uzattı. "Al Yaver bunları, kaybolmasın."

Seni Bulduğum Şehir | SadgülWhere stories live. Discover now