Kurulan Plan

1.7K 85 76
                                    

Sadi karısının uzattığı ele bakarken birden kolunu tuttu "Ah kolum!"
Songül uzatılan eli sıkmadan yanındaki kocasına döndü, Sadi'nin yüzünü buruşturarak kolunu tutması ile telaşlandı. Adamın diğer koluna dokundu hafifçe "Noldu?"

Sadi derin bir nefes verdi.
"Ağrı yaptı birden, biz gidip baktıralım en iyisi."

Adamın diğer elini tuttu Songül "Gidelim hemen gel."

Sadi karşısındaki adama baş selamı verdi yanlarından ayrılmadan önce. "Biz sonra görüşürüz."

Servet başını sallayarak önlerinden çekildi "Görüşürüz tabii, geçmiş olsun."

Sadi çıkış kapısından ayrılıp arabasına yönelirken sürüce koltuğuna yöneldi ama Songül durdurdu adamı. "Sen nasıl süreceksin, geç yana ben sürerim."

"İyiyim karıcığım ya sızladı sadece, eve gidelim bir pansuman yenileyeyim yeter."

"Olur mu Sadi belki dikiş atarlar."

"Yok karıcığım dikişlik değil merak etme, sen geç arabana burada kalmasın."

Songül elini uzattı adamın koluna "Emin misin?"
Kadının eline öpücük bıraktı Sadi "Evet güzelim."

Sadi ayakta volta atmayı sürdürürken bir yandan da sinirle solumaya devam ediyordu.

"Sadi otur şuraya."

Sadi masanın etrafında bulunan sandalyelerden birine oturan savcıya çevirdi gözlerini. "Benim artık oturacak bir saniyem bile yok."

"Acele bir kararla iş yapma Sadi. Planımız olmadan, sonunu görmeden bir iş yapma."

"O şerefsizin ipini bugün kestim. Gözlerime baka baka Songül'e elini uzattı. Onun ölüm fermanını hazırladım ben."

"Sadi.."

"Bak abi, bu meseleyi sadece seninle ben biliyoruz bir de Yaver. O yüzden bırak sessizce kapatayım mevzuyu."

"Fevri hareket ediyorsun Sadi, adamı adalete teslim etmemiz gerekiyor. Bir köşede kafasına sıkmamız değil. Sen yıllardır yaptığını yapacaksın bizde bize düşeni.

"Bu sefer öyle müebbet yiyerek kurtulacak biri değil o puşt. Yaşamayı hak etmiyor o, yaşamayı."
Sadi'nin sinirden gerilen vücudu sesini yükseltmesini sağlarken elini yumruk yaptı. Adamın karşısına oturup gözlerine baktı.

"Senden bir şey istemiştim hatırlıyor musun, günü geldiğinde bir kez benim insiyatifime bırakacağın bir konu vardı."

Ahmet yıllar öncesine döndü, Sadi'yle ilk tanıştıkları güne. Sadi bu işe girişmeden önce her şeyi kabul etmişti ama bunun karşılığında belki de haddi olmayarak tek bir isteği olmuştu.
Başını salladı hatırladığını belli ederek Ahmet.
"O mesele ailenle..."

Adamın sözünü keserek sıktığı dişleri arasından konuştu Sadi. "Songül de benim ailem. Ve şimdi bu sözünü tutmanı istiyorum. Ne istersem  onu yapacağım ve sende karışmayacaksın."

"Emin misin, bir daha buna izin vermem mümkün değil biliyorsun."

Sadi o gece yaşayacaklarını bilmeden başını salladı. Kendinden emin hali karşısındaki adamında aklındaki soruları gidermişti.
"Ne yapacaksın?"

Göz kapaklarını birbirine yaklaştırdı Sadi, kısılan gözlerindeki bakışlar karşısında Ahmet olmasa başka birini korkutacak türdendi. Derin bir nefes verdi öncesinde.
"Karıma yaşattığını yaşatacağım ona."

Sadi kısa bir yaşadıkları an gözleri önüne gelince dişlerini sıktı, içini kin ve nefret duygusu ele alırken yapacağı şeyden bir kez daha emin olur gibi başını salladı kendi kendine.
Gözleri adamla buluşunca yerinde geri doğru gitti, sırtını yasladı sandalyeye.

Seni Bulduğum Şehir | SadgülWhere stories live. Discover now