Anneler Günü Kesiti

670 42 27
                                    

Emniyetin büyük kapısına doğru adımladı Songül. Arka cebine sıkıştırdığı telefona uzattı elini, yanındaki Hazal'la konuşmaya başladı telefonun rehberine girerken. "Sadi Busenaz'ı kreşten alacaktı almadıysa ben alayım çileğimi."
"Bakalım Busenaz hanım sana ne çizdi bugün?"

Songül gülümseyerek döndü kadına. "Meraktan çatlıyorum."

Songül telefonun uzun uzun çalmalarıyla kaşlarını çattı. "Açmıyor."
Kapıdan çıktıkları an Hazal kadının koluna dokundu. Songül telefondan odağını ayırdı, gözlerini karşısındaki baba-kıza çevirdi.

Kalbinden geçen sevgi yeşil gözlerinden okundu kısa anda bakışlarındaki değişimle. Sadi'nin kollarından tutarak kızını etrafında hızla döndürmesine eşlik ediyordu Busenaz'ın kahkahası.

"Baba annem geldi." Sadi kızının gülümsemeleri arasında seçti cümlesini. Gözlerini kapıya çevirdi dönmeyi yavaşlatırken. Busenaz'ı kolları arasına aldı başı dönerse diye. Kendine doğru adımlayan karısına kısa bir bakış attıktan sonra arabanın kaputuna koyduğu gül buketini aldı boştaki eline.

"Bu ne güzel sürpriz böyle." Songül ikilinin yanına hızlı adımlarla yaklaşırken kollarını sallıyordu bir yandan da. İçinde dolup taşan sevinci bedeni hareketleriyle gösteriyordu.

Önce kızının yanağına bir öpücük bırakıp ardından Sadi'nin yanağına uzattı dudaklarını.

"Daha sürprizimiz bitmedi karıcığım."

Buketin bir tarafını Sadi diğer tarafından ise Busenaz tutarak uzatmışlardı Songül'e. Burnuna dolan kokuyla birlikte gözlerini istemsizce kapadı Songül, kendine uzatılan bukete sarıldı. "Teşekkür ederim, çok incesiniz Payaslılar."

Busenaz babasının boynundan ayırdığı kollarını kadına uzattı. Songül'ün kucaklamasıyla birlikte yanağına uzunca bastırdı dudaklarını. "İyi ki benim annemsin anne."

Songül'ün kaşları hafif havalandı, alt dudağı sarktı gözlerinde belirmeye başlayan yaşlar ile. "Sen de iyi ki benim kızımsın, çileğimsin."

Kızına daha sıkı sarılırken saçlarına öpücükler sıralamayı ihmal etmedi. Kendi saçlarına değen dudaklar ile Sadi'ye döndü. "Dünyanın en güzel, en iyi, en mükemmel annesi."

Sesli gülümsemesi ile cevap verdi adama. "Abartma kocacığım ya da abart ya."

"Daha akşam uzun, abartacağım güzelim."

"Meraklandırıyorsun beni."

Sadi kadının hem kızını hem buketi tutmakta zorlandığını anlayınca buketi almak için yaklaştı. Ellerini uzatırken başını da Songül'ün kulağına yaklaştırdı. Fısıldayarak konuştu "Sen meraklı olunca daha güzel oluyorsun."

Songül arabaya doğru adımlayan adamın arkasından gülümseyerek baktı. İlgisini kızına çevirmenin iyi olacağını düşünerek Busenaz'a seslendi. "Ben de döndüreyim mi seni?"

Busenaz kollarını havaya kaldırarak sevinçle karşılık verdi. "Döndür anne."

Songül kızını kollarından ayırmadan sadece etrafında dönmeye başladı. Birkaç turun ardından gözlerine yavaşça inenen perdeyi hissetti. Durup Busenaz'ı kucağından indirdi sakince. Busenaz kadının ellerini sıkıca tutup korkuyla baktı. "Anne noldu?"

Songül gözlerini kapalı tutarken kızının endişeli sesini işitti. Dudaklarına her şey yolunda gülümsemesi yerleştirip sağ elini alnına götürdü. "İyiyim bitanem, başım döndü sadece."

"Noldu Songül, iyi misin?"
Beline dolanan kollara bedenini biraz olsun bıraktı. Gözlerini aralarken etrafının dönmediğini fark etti.  Korkuyla bakan iki çift mavi gözün arasında dolandı bakışları. "İyiyim."

"Hadi gel hastaneye gidiyoruz, yüzün beyazladı senin." Sadi kadının elinden kavradı, diğer elini de kızının tutması için uzattı. İki adımın ardından Songül durunca bu sefer korku tüm vücuduna yayıldı Sadi'nin.

Kadının üzerinde hızla dolandı bakışları bir şey olup olmadığını anlamak için. Kadının dudaklarındaki gülümseme, gözlerindeki neden olduğunu anlayamadığı ama birazdan akacağı belli olan yaşlar ile kaşları hafiften çatılmıştı.

"Sana bir şey söylemem lazım Sadi."

Seni Bulduğum Şehir | SadgülWhere stories live. Discover now