Beyaz Gül

1.5K 90 101
                                    

Songül haberi aldıktan sonra olay yerine gelmiş Sadi'nin arabasının içine bakıyordu. Sürücü koltuğuna bırakılan telefonu, cüzdanı ve saatini aldı eline. Arabanın kapısında bekleyen Yaver kadının elindeki eşyaları alarak cebine koydu.

Songül yan koltuktaki gül buketine uzanıp kucağına aldı. Kırmızı güller arasındaki tek beyaz gülün kızı için olduğunu anlaması zor olmadı. Parmaklarıyla usulca dokunurken başını öne eğdi gözlerindeki yaşları serbest bırakırken. "Sadi'm."

Songül kucağındaki buketi eliyle sıkarken hıçkırıklarına engel olamadı, omzuna uzatılan elle sakinleşmek için derin nefesler alırken akan göz yaşlarını silmek için hızlıca elini göz altlarına götürdü.
"Yengem sen ağlama ağamı bulacağız biz merak etme."

Kesik kesik aldığı nefeslerle zorlukla konuştu Songül "Buluruz değil mi Yaver?"

"Bulacağız yengem, bulacağız."

Çalan telefon ile bakışlarını Yaver'den aldı Songül. Cebinden telefonunu çıkardı, arayanın Hazal olduğunu görünce bir haber olduğunu düşünerek hemen açtı.
"Hazal."

"Songül burada kamera kayıtları bulduk gel sende."

"Tamam geliyoruz şimdi."

Marketin kamera kaydını izlerken Sadi'nin arabasının durduğu an nefesini tuttu. Arabanın ön tarafındaki bölge kameraya yansımazken Onur araya girdi. "Muhtemelen burada yolunu kestiler."

Kaydın devamında Sadi arabasından inerken arkadan iki araçta daha gelmiş Sadi'nin arkasında durmuştu.
Sadi ellerini iki yanda serbest olarak tutarak ön tarafına bakarken arkadan gelen bir adam sırtına vurarak bayılmasını sağlamıştı.

Songül izlediği görüntü ile gözlerini sıkıca kapatırken gözlerini açtığında Sadi'nin baygın bedenini iki adamın öne doğru götürdüğünü görmüştü. Dişlerini sıkarken "Kim bunlar kim, ne istiyorlar Sadi'den."

Yan tarafındaki Yaver'e döndü "Tanıyor musun sen bunları?"

Yaver görüntüye bakarken sinirle soludu.
"Or*sbu çocukları."

Söylediği küfrün dışından söylediğini fark edince doğrularak elini kaldırdı.
"Pardon yenge.. Ama tanımıyorum muhtemelen paralı yavşaklardır bunlar."

"Kafayı yiyeceğim ben ya. Yok mu bu arabalardan bir haber bir iz falan."

Hazal başını iki yana sallarken kadının omuzlarından tuttu "Arabalar aşağıdaki sokakta terk edilmiş olarak bulundu"

"Yok yani, sırra kadem bastılar biz burada öylece bekleyecek miyiz şimdi."

Kollarını kadının beline sararak sıkıca sarıldı Hazal.
"Songül bak senin tek yapman gereken şey sakin olman. Sadi'yi bulacağız başka bir ihtimali düşünme bile."

Songül çaresizliğinden başka elinde bir şey olmamasına ağlarken içinin yandığını hissetti. Akan göz yaşları birer birer yanağını ıslatırken güç almak için arkadaşına sarıldı sıkıca.
"Ben onsuz yapamam Hazal."

"Sadi'yi bulacağız bak emin ol..." Kadından hafif ayrılıp yanağına koydu ellerini "Ama şimdi düşünmen gereken bir kızın da var. Sakin olman gerekiyor Songül tamam mı?"
Songül elini karnına götürüp karnına bakarken başını salladı.

Sadi kafasını soktukları suyun içinde konuşurken suda baloncuklar çıkmasını sağlıyordu.
"Ne diyorsun anlamadık?"

Hala suda bağırarak sesinin boğuk bir şekilde yankılanmasını sağlıyordu. Adam en sonunda Sadi'nin saçından tutarak çıkardı kafasını sudan.
"Şimdi tekrar söyle."

Seni Bulduğum Şehir | SadgülWhere stories live. Discover now