Bölüm 2 "Yeni Şeyler"

39 6 54
                                    

Keyifli okumalar dilerim 💝

Caddeye henüz çıkmıştım ki karşı yönden gelen Özgür’ü fark etmiştim. Aynı anda o da beni fark etmiş ve adımlarını hızlandırarak birazdan geçeceğim yolları benimle tekrar geçmek için geriye yürümüştü. “Selam,” dedi gülümseyerek.

“Selam, burada ne arıyorsun Özgür?”
Boynundaki fotoğraf makinesini gösterdi. “İş.”

“Nasıl geçti?”

“Fena değil. Sen nereye?”

“Eve. Düğün organizasyonu için son hazırlıkları yapacağım.” Önüme bakarak yürüyordum. Bir pet şişe kapağını ayağımla ittirerek hareket ettirdim.

“Şey… ben seni aradım ve ulaşamayınca meşgul olduğunu düşünüp mesaj attım.”

“Çalışıyordum evet. Geri dönecektim ama karşılaştık.” Şişe kapağını çöp kutusunun yanına ulaşana kadar tekmeledikten sonra dikkatimi verebileceğim başka bir şeyin arayışına girmiştim. Özgür’ün derin bir nefes verdiğini işittim. “Ne o? İşler fena değil de kötü müydü? Bunalmış gibisin.”

“Yok. Yani birkaç kez başa sarmam ve çektiğim tonla fotoğrafı yenileriyle değiştirmem istendi ama bu her zaman olur. O yüzden sıradan bir gündü.”

“Daha nereye gideceksin bugün için?”

“Bugün daha çekim yok. Hepsi sabahtandı ve en son çekim de az önce bitti.”

Kafa salladım. “İyiymiş. Şimdi ne yapacaksın?”

“İşin yoksa yemek yiyelim diyecektim.”

“Aç değilim ki ben.” Dedim saf saf.

“Yemek bahane Zühre,” diyerek büyük bir sabırla konuştu. “Zaten işin varmış. Neyse başka zamana artık.”

Bozulduğunu sesinden anlamıştım. Söyleyeceğim tek bir kelimeyle gönlünü alabilirdim. Bunu yapabilirdim ve yapmalıydım da. Ama yapmadım. Özgür’e yaptığım haksızlıklara bir yenisini daha eklemekten utanmadım. Sessizce yanımda yürümeye devam etti. Kafasını hafifçe yere doğru eğmişti. Yüzü düşünceli bir hal almıştı. Ben de önüme döndüm. Özgür’ün bu halini çok iyi biliyordum.

Onunla ilk tanıştığımız günü hatırladım.

Bir çiçek festivali için yetiştirdiğim buketleri alana taşırken o da fotoğraf çekimleri için orada hazır bekliyordu. Fatma ile tüm buketleri bize ayrılan sergiye yerleştirip jürilerin değerlendirmesini beklerken oldukça heyecanlıydık. Fatma’yı serginin başında bırakıp su almak için uzaklaştığımda Özgür de oradaydı. O sırada bunu fark edememiştim ancak sonradan kendisi beni ilk orada gördüğünü söylemişti. Fatma’nın yanına gittiğimden kısa bir süre sonra elinde fotoğraf makinesiyle yanımıza yaklaşmıştı.

“Merhaba hanımlar, bu ne güzel çiçekler böyle? Birkaç fotoğraf alabilir miyim?”

“Tabii.” Dedi Fatma.

Özgür buketlerden birkaç kare aldı. Onun yaptığı çekimi izliyorduk. Özgür ile göz göze geldik. Gayriihtiyari gülümsedim. O daha fazla gülümsedi.

“Bu arada adım Özgür. Fotoğrafçıyım.” Dedi ve elini bana doğru uzattı.

“Zühre. Çiçek yetiştiricisiyim.” Dedim çiçekleri işaret ederek. Elini hafifçe sıktım. Elimi elinden çekerken parmakları da bir an elimle birlikte ilerlemişti.

“Zühre…” demişti. “Ne güzel isim. Kutup yıldızı demekti, değil mi?”
Şaşırarak ona bakarken yanlış anlamamdan korkar gibi, “Başka Zühre tanımıyorum. Sadece…” yüzü kızarmıştı. Fatma lafa karıştı. “Sadece ne?”

BİZİ AYIRAN ŞEYLER 2 "AŞK VE EMEK"Where stories live. Discover now