Bölüm 34 "Seçim"

11 1 12
                                    


Yemek yediğimiz o günün üzerinden birkaç gün geçmişti. Bu birkaç günlük süre içinde Yılmaz her gün yanıma gelmiş ve bahçedeki işlerimde bana yardımcı olmuştu. Özgür’ün konusu açılmamıştı bir daha. Ama Yılmaz’ın bana eskisinden de yakın olmaya çalıştığını fark ediyordum. Daha sıkı sarılıyor, daha uzun öpüyordu saçlarımdan. Her fırsatta ellerimi elleriyle buluşturuyordu. Besbelli aramıza hiçbir soğukluğun girmemesi için çırpınıyordu. Yanımda olduğu için gerçekten çok mutluydum. Ama içimde anlam veremediğim ve benim için tarifi zor bir his belirmişti çoktandır. Hiçbir şey değişmemişti ama yine de her şey değişmişti. Yılmaz’ı ilk günkünden de büyük bir tutkuyla seviyordum. Bunda hiçbir eksiklik veya sorun yoktu. Ama yine de… sanırım vicdan azabı çekiyordum. Ben mutluyken benim yüzümden biri mutsuz olduğu için içim içimi kemiriyordu. Her an bunun yükünü taşıyordum.

Değiştiremeyeceğimi bildiğimden yükümü sırtlamaktan ve bunun ağırlığını herkesten gizlemeye çalışmaktan başka bir çözüm de bulamamıştım. Gün içinde iş güç derken kendini biraz olsun unutturan bu yük, gece olup da ortalık sessizliğe, kimsesizliğe gömüldüğünde yeniden hatırlatıyordu kendini. Bu da konforsuz bir uykuya mal oluyordu ki derdim kesinlikle uykusuz kalmak değildi.

Alışveriş arabasını yavaşça iterken raflardaki ürünlere dalgınca göz gezdirmeye başladığımı fark ederek gözlerimi kırpıştırdım. Elimdeki listeye bakarak ne alacağımı hatırlamaya çalışırken duraksadım. Sonunda önünde durduğum reyondan hiçbir şey almayacağıma kanaat getirip alışveriş arabasını iteklemeyi sürdürdüm. Kalan birkaç malzemeyi de aldıktan sonra kasaya yöneldim. Kasiyer ürünleri geçirmeye başladı. Alışveriş çantasına kasadan geçen ürünleri  hızlıca doldurmaya çalışırken deterjanlar ve yiyecekleri ayırmaya çalıştım. Tüm ürünler kasadan geçirilip fatura makineden çıkarken cüzdanımdan paraları aynı hızla çıkarmaya çalıştım. Kasiyer benden aldığı paraları benim aksime oldukça yavaş sayarken kalan ürünlerimi de bez çantaya koydum. Sonunda faturamı alıp marketten çıktım.

Çiseleyen yağmurun altında ellerimdekilerin ağırlığıyla yavaş yavaş yürümeye başladım. Hava iyiden iyiye soğumaya başlamıştı. Otobüsler tıklım tıklım insanlarla doluydu. Her an tıkanmaya müsait olan trafik yine sürücüleri çileden çıkarmayı başarmıştı. Trafik ışıklarında beklemek bile bazılarına işkence gibi geliyordu şimdi. Yayalar için yeşil ışığın yandığı bir sırada hiç vakit kaybetmeden karşıya geçmek için yola atladım. Trafik lambasındaki ses dörtten geriye saymaya başladığında yolun ortasına kadar ancak gelebilmiştim. Kırmızı yandığında ayağımı kaldırıma henüz atabilmiştim. Nefes nefese kalmış bir halde öncekinden de yavaş adımlarla yoluma devam ettim.

Sokağa giriş yaptığımda ellerimdeki yüklerin ağırlığını artık taşıyamayacak gibi hissediyordum. Durup dinlenmek için kenara geçtim ve ellerimdekileri bir evin demir parmaklıklarının ucuna asmaya uğraştım ancak başarılı olamayınca yere bırakıverdim. Ipıslak olan beremi çıkarıp saçlarımın da yağmurdan nasibini almasını sağladım. Kafamı kaldırıp yüzümü gökyüzüne çevirdim. Yağmurun yanaklarımı minik dokunuşlarıyla yıkamasına izin verirken alçak bir duvara yaslandım.

Yeniden doğrulup alışveriş çantalarıyla eve ulaşabilecek enerjiyi bulduğumu düşündüğümde yola koyuldum. Bu sırada siyah bir araç sokağa hızlıca girerek birikmiş bir su birikintisi üzerinden geçti. Su birikintisinin biraz ilerisindeki kedi evi boylu boyunca suyla buluşunca içindeki minikler panikle dışarı fırladılar. Uzaklaşan arabanın arkasından öfkeli bakışlar atarken kedi evine doğru yaklaştım.

Evleri suyla dolan minikler benden uzakta durarak beklemeye başladılar. Elimdekileri yere bırakarak küçük evlerindeki suyu tahliye etmek için kollarımı sıvadım. Meraklı bakışlarla bana bakmaya başladılar. Önünde durduğum eve uğrayıp muhtemelen kedi evini de kendileri koymuş olan bu insanlardan yardım istedim. Kedi evinin içini iyice kurulayıp rahat ve sıcak yatmaları için gereken yalıtım ve konforu onlara sağlamaya çalışırken meraklı kediler iyice yakınıma girmişlerdi.

BİZİ AYIRAN ŞEYLER 2 "AŞK VE EMEK"Where stories live. Discover now