Bölüm 16 "Hayal Ve Gerçek"

14 3 5
                                    


Yarım yamalak bir uykunun ardından güne başlamıştım. Olabildiğince enerjik olmak için kendimi zorlayarak salona geçtim. Fatma yeni ütülediği gömleğini havaya kaldırmış, kırışık bir yerinin kalıp kalmadığını kontrol ediyordu. “Gömlekler ütülenmiş, bugün özel bir gün mü yoksa?”

“Aman sende Zühre! Her zamanki ütü işleri işte.”

“Yok yok bu seferki öyle değil. Besbelli özel bir hazırlık bu! Yoksa bugün Yavuz Bey’in de içinde olduğu otel yöneticileri toplantısına mı katılacaksın?”
Fatma’nın yanakları kızarmıştı. “Aha! Yakaladım seni!” diye haykırdım.
“Zühre kes şunu ama…”

Gülerek etrafında dolanmaya başladım. “Yavuz Bey de şimdi nasıl süslenmiştir kim bilir? Geçen sefer adam senden gözlerini alamamıştı ne de olsa! Sadece o da değil kimse gözlerini senden alamamıştı.”

“Zühre! Bak kızmaya başlayacağım.”

“Niyeymiş hı? Doğruları söylüyorum ben.” Gömleğini elinden kaçıp kollarından tuttum ve dans eder gibi sallanıp dönerek gömlekle dans etmeye başladım. “Bugün bence böyle dans edeceksiniz.”

Fatma gömleği elimden almaya çalışırken, “Kız ben oraya dans etmeye mi gidiyorum? Alt tarafı bölgedeki otel yöneticileriyle buluşup yemek yiyeceğim ve otelin tanıtımını yapacağım.” Diye açıklama yapıyordu.

“Geçen sefer adama numaranı vermedin bari bu sefer ver. Yoksa ben gidip getireceğim adamı sana.” Gömleğini ona uzattım.

“Zühre bak ağzına biber süreceğim senin he! O ne biçim laflar öyle?”

Omuz silktim. “Ben uyarımı yapayım da sonra demedin olmasın.” Sesimi kalınlaştırmaya çalışarak, “Merhabalar Fatma Hanım, bu ne güzellik! Güzelliğinizden mest oldum. Bu dansı bana lütfeder misiniz?” diyerek elimi ona doğru uzattım. Fatma elime vurdu. “Bak hala devam ediyorsun. Hem senin işin yok mu?”

“Konuyu değiştirme.”

“Değiştirmiyorum. İşin yoksa sen de… neyse sen gelme. Yoksa beni mahvedersin orada.”

“A niyeymiş efendim? Aşıkları kavuşturmak kötü bir şey mi? Ama gelemem zaten. Bugün çiçeklerimle ilgilenmem lazım.”

“Aşk meşk neler diyorsun?” gömleği silkeledi. “Yaramaz bir çocuk gibisin. Yavuz Bey ve ben? Olacak iş mi? Deli kız!” Fatma odasına doğru giderken söylenmeye devam etti. Ütüyü ve ütü masasını kaldırıp yerine koydum ve bahçeye çıktım. O hazırlanıp bahçeye açılan kapının önüne gelene kadar çiçekleri sulamaya koyulmuştum. Onu yolcu etmek için içeri girerken şıklığı hakkında birkaç söz söyledim. Utana sıkıla iltifatlarımı kabul etti. Elbette onu bir kez daha sinirlendirmeden yolcu edemezdim. O yüzden kapıdan çıkarken, “Yavuz Bey ile iyi şanslar.” Demeyi ihmal etmedim. Saçımı çekmek için uzattığı elinden çabucak kaçarken gülüyordum. Fatma kendisini bekleyen araca doğru ilerlerken kapıyı kapatıp bahçeye geri döndüm. Çiçeklerimle tek tek ilgilendikten sonra herhangi bir sipariş olup olmadığını kontrol etmek için laptopumun başına geçtim. Birkaç küçük işi not ettikten sonra günümün kalanını geçirmek için yeniden bahçeye çıkmadan önce mutfak çekmecesinden bir örtü çıkardım.

Kareli örtüyü çiçeklerimin biraz ilerisindeki otların üzerine serdim. Bahçedeki koltuklarda bulunan iki küçük yastığı da örtünün üzerine bırakıp kendimi de onların üstüne bıraktım. İki yastığı üst üste koyup kafamı yasladım. Rahat edemeyince bir tanesini kenara koyarak tekinin üzerine yattım. Kulağıma kulaklığımı takarak müziği başlattım. Gözlerimi kapatıp kendimi müziğin dinlendirici kollarına bıraktım. Ellerimi karnımın üzerinde birleştirmiştim. Rüzgâr tenimde dans ederken güneş yüzümü okşuyordu. Orada uzun süre yatmış hatta biraz uyuklamıştım. Uyandığım ve gözlerimi araladığım bir vakitte yanıma yaklaşan bir şeyi fark ederek kafamı çevirdim. Gelen Özgür’dü. Hiçbir şey söylemeden boşta kalan yastığa kafasını yasladı ve kulaklığın tekini alıp kulağına taktı. Bende bir şey söylemedim. Ardından ikimiz de bakışlarımızı gökyüzüne çevirdik. Düşüncelerimiz bulutlarda sahnelenmeye başlamışken ikimiz de derinlere dalmıştık. Müzikler birbiri ardına değişirken bunun farkına varamamıştım. Düşüncelerimin konseri, kulaklığımda çalan şarkılara galip gelmişti. kafamı hafifçe çevirerek
Özgür’e baktım. O da bana bakıyordu. Gözleri yüzümde dolaşıyordu. Bir anlık boşluğuma gelerek bende onun yüzünü incelemeye başladım. Yeni tıraş olmuş yüzü pürüzsüz gözüküyordu.

BİZİ AYIRAN ŞEYLER 2 "AŞK VE EMEK"Where stories live. Discover now