Bölüm 40 "Hayal Kırıklığı"

12 0 0
                                    


“Tabii. Ben işten sonra hemen gelirim. Ama sen kendini fazla yorma. Beraber hallederiz.” Fatma’nın telefonda birisiyle konuştuğunu görünce pardon der gibi elimi havaya kaldırıp odasından çıkmak için geriye doğru bir adım attım. Eliyle işaret ederek beni durdurdu. “O kısmı da hallederiz Nermin teyze. Yalnız tek ricam kendini yorma. Ben geleceğim.” Karşı tarafı dinlemek için sessiz kalırken kafasını yavaşça sallıyordu. “Merak etme sen. Hı hı.” Aynadan yüzüne bakıp parmağıyla kaşını düzeltti. “Tamamdır. Görüşürüz.” Telefonu kapatıp bana doğru döndü.

“Fatma acı kahverengi kemerini ödünç alabilir miyim? Bu eteğimin kemerini bulamadım.” Diyerek üzerimdeki eteği işaret ettim. “Soruyor musun?” der gibi yüzüme baktı ve aynanın önündeki bir çekmeceyi açıp kemeri çıkardı. “Az önce Nermin teyze ile konuşuyordum.” Kemeri bana doğru uzattı. Kemeri açıp eteğin kayış halkalarından yavaşça geçirirken, “Onunla konuştuğunu Nermin teyze dediğinde anlamıştım zaten,” diye mırıldandım. Fatma kıkırdadı. “Şakamatik Zühre iş başında!”

“Her zaman.” Aynanın karşısına geçip eteğin arka kısmından kayışı geçirmeye başladım.

“Bugün Özgür’ün doğum günü. Nermin teyze onun için hazırlık yapmak istiyor ve bende ona bu hazırlıkta yardım etmek için işten erken çıkacağım.”

7 Ocak. Bugünün Özgür’ün doğum günü olduğunu biliyordum ancak bilmiyor gibi, “A öyle mi?” diye mırıldandım. Fatma beni duymamış gibi konuşmasına devam etti. “Sen de yardım edersin bize, değil mi? Özgür’ü oyalamak için.”

Kemerimi son halkadan da geçirip düzeltirken, “Şaka falan yapıyorsun sanırım? Dün olanlardan sonra…Fırtınamız hala durulmamışken hepten alabora mı olalım istiyorsun? Hem ben nasıl oyalayacağım Özgür’ü?” diye hayretle konuştum. Cevap almak için aynadan Fatma’ya baktım. gözlerini kısarak yüzüme baktı. “Yani yardım etmeyeceksin.”

Ona doğru döndüm. burnumdan derin nefes verdim. “Yılmaz’a ne diyeceğim?”

“Yardım edeceksin yani.” Dedi bu sefer. Gülümsemesini gizlemeye çalışıyordu.

“Öyle bir şey demedim.”

Dolabına doğru ilerleyip yarı açık olan kapakları biraz daha araladı. Üst rafta duran çantalarında ellerini gezdirdi. Birini eline alıp baktıktan sonra geri koydu. “Peki. Başka bir yardımcı bulmam gerekecek anlaşılan.” Yeni bir çantayı çıkarıp saplarını düzelttikten sonra dolabın askılık kısmını açtı. Askıdaki elbiseler arasında bir şey arar gibi çantayı tutmadığı eliyle gezinmeye başladı. “Nermin teyze seni de davet etmişti doğum gününe. Ona da gelmeyecek misin?” diye konuştu kafası dolabın içindeyken. Aradığı elbiseyi bulup çıkardıktan sonra yüzüne düşen saçlarını elinin tersiyle geriye itti. Elindekileri yatağının üzerine bıraktı. “Bunları giyerim.”

“Fatma.”

“Endişelenme. Ben durumu münasip bir dille açıklarım herkese. Gelmek zorunda değilsin. Teklifti sadece.”  Bana doğru dönüp ellerini beline koydu. “Bugün dükkâna gideceksin sanırım. Hadi geç kalma. Ben de birazdan çıkacağım.”

Gözlerimi kısarak ona baktım. “Sadece bu kadar mı?”

Omuz silkti. “Başka bir şey dememi mi bekliyordun?” Kafasını yavaşça iki yana salladı. “Seni zorla oraya getiremem. Teklifte bulundum, istemedin. Yılmaz beyefendi de umarım senin gibi düşünüp bazılarından uzak duruyordur,” diyerek imayla bitirdi sözlerini. Cevap vermedim ve odadan çıkmak üzere kapıya doğru ilerledim. Fatma bu sırada saçlarını eliyle son kez düzeltmeye koyulmuştu.

Kabanımı giyinip çantamı aldım ve evden ayrıldım. Özgür’ün doğum gününe gitme işini hemen kestirip attığım için pişman olmuştum. Nermin teyze tarafından davet edilmiştik ve ben gitmemeyi tercih etmiştim, öyle mi? Bu çok kaba bir davranıştı. Sadece bu da değildi mesele. Özgür bir yaş daha alırken yanında olamıyor, kendisi için hazırlanan bu sürprize katkı sağlayamıyordum. Sağlamıyordum. Kendimi mi cezalandırıyordum yoksa onu mu hiç bilmiyordum. O her şeyden önce bana en zor zamanımda destek olan, Fatma’dan sonraki ilk kişi değil miydi? Eski sevgilim olmadan çok daha öncesinde en iyi arkadaşım değil miydi? Neden onu yeniden eski bir dost gibi hayatımda bırakamıyordum ki? Benim için bunca şey yapmış adamın doğum gününe gitmeye bile tenezzül etmiyordum. Ne kadar acımasızım öyle! Öte yandan oraya gitmemin ilişkimde çözülmeyen sorunlara bir yenisini daha ekleyeceğini biliyordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 08 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

BİZİ AYIRAN ŞEYLER 2 "AŞK VE EMEK"Where stories live. Discover now