Doktor Özel Bölüm

98 13 13
                                    

Oktay;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oktay;

Elimde keyifle çevirdiğim buz dolu
viski bardağından dolgun bir yudum aldım. Sıvı boğazımı yakarak mideme doğru yol alırken gülümsüyordum. Nihayet Pınar'ı kanlı canlı bir şekilde görebilecektim. Uzun süre sadece fotoğrafları ile yetinmiş, İstanbul'daki yardakçılarımdan gelen maillerle günlerimi geçirebilmiştim. Ona olan hasretim çok yakında son bulacaktı. Bunu biliyordum.

Önümdeki engelleri de biliyordum tabii. O Savaş denen başkomiser bozuntusu ile birlikteydi Pınar. İşler ciddileşiyordu. Yani bir an önce hamle yapmak zorundaydım.

İstanbul yeni bir seri katil haberiyle çalkalanıyordu. Bunu öğrenir öğrenmez aklımda planım oluşmaya başladı. Tüm merkez o vakaya odaklanmışken Pınar yalnız kalacaktı. Özellikle de Savaş bu seri katil ile uğraşırken büyük hatalar yapabilirdi. Pınar hayatına girdi gireli yaptığı yanlışlar bitmek bilmiyordu. Yine de her ihtimali kafamda değerlendirmiş, ona göre bir yol izlemeye karar vermiştim. Önceliğim Pınar olacaktı. Her zaman oydu. Kafalarını karıştıracak, varlığımdan haberdar edecektim. İlk hamlem bu yönde oldu. Benim ölmediğimin farkında olmalarını sağladım. Bu sayede Savaş kendini diken üstünde hissedecek ve panik yapıp hata yapabilecekti. Öyle de oldu. Pınar'ı gözünün önünden ayırmak istememesi benim işime geldi. Zeynel sayesinde Pınar'ı kaçırmak öyle kolay olmuştu ki...

Benim için her şeyi o halletti. Tüm binayı bayıltmak için hazırladığım mükemmel kokteyli havalandırmaya o koydu, beni binaya o soktu ve çıkarttı. Kamera kayıtlarını bile çaldı. gerçi bunu kendi götünü kurtarmak için yapmıştı ama bana da faydası olmuştu. Tüm bunları sadece işini kaybetme korkusuyla yapmış olduğuna hâlâ akıl sır erdiremesem de asla sorgulamadım. Ne demişler üzümünü ye bağını sorma.

Pınar'ı kaldığım yere hapsetmek başta çok zordu. Ona kendimi göstermek istiyor ama gözlerinde göreceğim nefret ve tiksinti duygusuyla yüzleşmeye cesaret edemiyordum. Benden nefret ettiğini biliyordum. Babası sandığı adamı ondan almıştım, hatta bebeğini ondan almıştım. Haliyle bana sempati duyacak değildi. Yine de içimden biraz olsun bana karşı anlayışlı olmasını diliyordum. Tüm bunları onun için yaptığımı görmesini ve beni anlamasını. Ne yazık ki bunun için epey çabalamam gerekecekti. Farkındayım...

Bugün ise her şey istediğim gibi gidiyordu. Savaş yemi yutmuş, çoktan yola koyulmuştu. Pınar'ı son kez kontrol edip sevgilisi hakkında bilmesi gerekenleri anlatacaktım. Çünkü geldiğinden beri yüzüme bakmıyor, iki lafından biri Savaş'a çıkıyordu. "Savaş beni bulacak." "Savaş bu yaptığını ödetecek."
Sadece gülüyordum bu cümlelere. Bu adama gereğinden fazla güveniyordu. Hayal kırıklığına uğrayacaktı ama umurumda değil. O hayalkırıklığı yaşarken ben yanında olacaktım nasıl olsa.

Kulübenin mahzenine doğru yöneldim. Pınar'ın ağzı bağlı değildi çünkü bağırsa bile etrafta sesini duyup gelecek bir Allah'ın kulu bile yoktu. İlk günler bunu deneyimlemiş artık pes etmişti. En azından başım ağrımadığı için bu durumdan memnundum.

Koparılmış Kalpler (+18)Where stories live. Discover now