1

39.4K 1.2K 184
                                    


"Mahallede kavga varmış millet! Kadir abi, mahalleye gelen zengin veletlerini dövüyormuş."

"Zengin veletlerinin ne işi varmış lan bizim mahallede?"

"Mahalleye kadar Alev'in arkasına takılmışlar, Alev'de Kadir abiye söylemiş."Mahallede sürekli bir kavga olduğundan gelen haberi önemsemiyordu ama Alev'in ismini duymasıyla bir hışım kafasını kaldırdı, haberi getiren Ahmet'e soran gözlerle baktı."Alev mi? Nasıl yani ne olmuş Alev'e?"

Durumu anlayan Ahmet,"Hayırdır Ali?"göz kırptı,"Ne bu heyecan?"

"Neredeymiş kavga?"dedi oturduğu yerden zıplayarak atladı.Kalbinin atışı gittikçe hızlanmaya başladı bu istemsizce oluyordu. "Çeşmenin yanında,"dedi Ahmet güldü,"Git bakalım, ne yapabileceksin görelim."

Ayşe'de oturduğu taştan hoplayarak arkadaşlarının önüne geldi." Ali kesin şöyle der abi," suratını mahcup bir hale soktu, elleriyle hareket ederek,"Durun durun lütfen.! Konuşarak halledebiliriz."

Ayşe'nin bu taklidine hepsi gülerek Ali'ye baktı.Ali'nin ise onların aksine aklı Alev'deydi.Daha fazla vakit kaybetmeden arkasını döndü  çeşmenin olduğu alana doğru koşmaya başladı.

Pantalonu biraz bol geldiği için koşarken eli ile tutarak koşuyordu.Bu halini gören birkaç mahalleli  gülerek baktılar Ali'ye.Çevresindeki hemen hemen her insanın ona alaycı gözlerle bakmasına bir zaman sonra alışmıştı.Alışıyordu insan yada alışmak zorunda kalıyordu...

"Ayol Alişş..! Nereye lan, ne bu hız?"Arkasından bağıran Mehmet'e hiç bakmayarak koşmaya devam etti. Nefesi kesilecek duruma geldiğinde köşeyi dönmüştü.
Ellerini diz kapaklarına koyarak bir müddet soluklandı.Nefesi usul usul düzene girdiğinde karşısındaki kalabalığa doğru adımladı.Mahalleli yuvarlak oluşturmuş, kimileride pencereye çıkmış kavgayı izliyorlardı.

Bir anda kalabalığın içine daldı, önce amcasının oğlu Kadir abisini gördü, şakaklalarından terler akıyordu.Biraz daha öne doğru adımladığında olayı daha net görebildi.Yerde eli yüzü kan içinde, hemen hemen kendi yaşlarında yatan iki çocuk, perişan haldeydi. Abisi çocukları fena benzetmişti bir daha değil Alev'e hiçbir genç kıza sarkıntılık edeceklerini sanmıyordu.

Gözleriyle etrafı taradığında arkadaşlarıyla çeşmenin taşına oturmuş kavgayı gülerek izleyen Alev'i gördü.Kalbi anında tekledi, amansızca titredi.İster istemez suratında şapşal bir gülümseme oluştu.Rüzgar tenine vurdukça kızıl saçlarını uçuşturuyor, onu daha da güzel daha da ulaşılmaz kılıyordu.Bu haline neler yazılırdı bu kızın...

Onu ilkokul üçüncü sınıftan beri seviyordu, çocukluk aşkıydı.Alev birinci sınıftı o zamanlar.Kalbine ızdırap tohumları atıldığında daha küçücük çocuktu.Zaman sanki bir günde yitip gitmiş gibi görünsede üzerinden yıllar geçmiş yirmi yaşına gelmişti şimdi.O zamandan bu zamana her şey olduğu gibi aynıydı, değişmemişti.Yine uzaktan uzağa sevmeye devam ediyordu.Zaman her şeye kıymıştı ama aşkına hiç dokunmamıştı.

Uzun zamandır beklemişti, halâ beklemeye gerek var mıydı? Kesinlikle yoktu. Derin bir nefes aldı şimdiden heyecanlanmaya başladı.Hayalini kurduğu itirafı bu akşam yapacak ve ona duygularını açacaktı.Çok beklemişti çok...daha fazla beklemek kendi beynine işkence, kalbine intihardı.

Yerde yatan çocuklar elleriye karınlarını tutarak zorlukla ayağa kalkmış, Kadir abisinden özür diliyorlardı.Kavganın bittiğini anlayan mahallelide meydanı yavaş yavaş terk etmeye başlamıştı.Çocuklar eğile büküle uzaklaştıklarında Kadir arkasını döndü, karşısında orta yerde dikilen Ali'yi görünce "Ali buraya gel," diyerek yanına çağırdı.

KADIRGALIWhere stories live. Discover now