23

9.2K 377 129
                                    

.

"Uyansana lan!" kafasını yastığın altına sokmuş ölü gibi yatan adama dayanamayarak bir tekme attı.Hala tepki vermeyince "Öldünmü şerefsiz kalksana!"deyip yastığı kafasından çekti.Yüzünü buruşturmuş ama hala bir tepki vermemişti."Bana gönderme mi yapıyorsun ulan?"Geçen haftaki kendi halini hatırlattı.Bu sefer roller değişmişti.

"Siktirgit lan!"deyip vücudunu sol tarafa döndürdü Özcan.Sonunda bir tepki vermişti hiç değilse.

"Özcan, beni deli etme eğer beş dakikaya kalkmış olmazsan bir kova suyu üzerine boca etmezsem bana da Ali demesinler, yaparım bilirsin.Beş dakika sonra mutfakta olacaksın...!"diye bağırdıktan sonra odadan çıktı.

Mutfağa gidip yanan çayın altını kapattı.Dolaptan kahvaltılıkları çıkartıp masaya koydu.Bir kaç bir şey daha yapıp kahvaltı hazır olduğunda uyanıp uyanmadığıma bakmak için odaya gideceği sıra karşısında sallana sallana gelen Özcan'ı gördü."Gel buraya çay demledim bir şeyler ye"dedi.

"Tamam yüzümü yıkayıp geliyorum kardeşim,"deyip banyoya yöneldi.

Ali'de tekrar mutfağa geçip iki bardağada çayları doldurdu ve oturup kahvaltısını etmeye başladı.Saat öğlene geliyordu ama daha yeni kalkmışlardı.Daha doğrusu Özcan'ı yeni uyandırabilmişti.Dün gece geç saatlerde eve gelmişti Özcan.Ne olduğu hakkında bir fikri yoktu ama deli gibi içmiş eve geldiğinde ortalığı yıkmıştı."Zehra"diye bağırmış başka bir şey dememişti.Zaten eve kadar arabayla arkadaşları getirmişti zil zurna sarhoş halde.Özcan böyle pervasızca hateket etmezdi en azından Ali'nin haberi olurdu ne yaptığından.

Peynire batırdığı çatalını ağzına götürüp çayını yudumladı.Karşısındaki sandalyenin çekilmesi ile kafasını kaldırıp Özcan'ın kan çanağı olmuş gözlerine baktı.Sandalyeye oturan Özcan masaya kolunu dayayıp başını eline yasladı "Beynimde filleri sevişiyor Ali,"dedi.

"Nasıl sevişiyorlarmış?"

Başını kaldırıp, "Hiç dalga geçecek havada değilim Ali hadi yürü git oğlum"dedi kaşlarını çatıp.

Dudakları kıvrılan Ali usulca başını salladı.Elindeki çay bardağı ile birlikte Özcan'ın önündeki çayı işaret ederek "Ne oldu anlat ama önce şu çayını soğumadan iç bir kendine gel," dedi.

Çayını üç yudumda içen Özcan ardına önündekilerden bir şeyler atıştırdı.Kendine biraz olsun geldiğinde arkasına yaslandı. Ali, Özcan'ın boşalan bardağına tekrar çay doldurup şekerini attı."Şimdi anlatmaya başla."deyip o da arkasına yaslandı.

Özcan kafasını sallayıp önündeki çayı karıştırmaya başladı.Aklına dün gece geldikçe delirecek gibi oluyordu."Zehra dün ailesine isteme işini söyledi."Elini yumruk yaptı istemsizce kafasını sağa sola sallayıp,"Şerefsiz babası Zehra'ma tokat atmış.O çulsuza kız vermem ne bok olduğu belli değil anası yok, babası yok."demiş.

"Avradını siktiğim.!"dedi Ali.

"Ben merakla ondan haber bekliyordum.Akşam Zehra aradı, açtım ağlıyordu.Anlattı her şeyi.Sikeyim ben böyle işi Ali bir işimizde rast gitsin be.Hep mi kaybedeceğiz ulan hep mi?"yumruk yaptığı eliyle masaya vurdu.

Duyduklarına sinirlenen Ali "Zehra nasıl, iyi mi bir şeyi yok değil mi?"diye sordu.

"Zehra üzülüyor abi bir şeyi yok ama onun üzülmesi bile beni kahrediyor.O kız beni bekledi, kaç yıldır ben gibi birini bekledi, işi yok gücü yok deyip zengin koca istemedi o bunları haketmiyor mutlu olmayı hakediyor.Biz niye mutlu olamıyoruz Ali niye?"Bir yumruk daha indirdi masaya.

KADIRGALIWhere stories live. Discover now