KADIRGALI

2

İnsan bazen korkardı.

Kabullenemesede...

İnsan bazen severdi.

İstemesede...

İnsan bazen öldürürdü.

Ölmesede...

.

Acılar insanı öldürmez, güçlü kılardı.İnsana en çok acı yakışırdı.

Sait Faik'ten,  "Çınar'ın yeni uçmağa başlayan küçük kuşları şeytanın uçurtmasını gagalıyorlar," satırları  zihininin perdesinde ince ince yol alırken durdu, elindeki kitabı yanındaki küçük tahta masaya savurdu.

Sigarasından derin bir nefesi içine çekerken, "Bu dünyayı iyilik kurtarmayacak,  çünkü iyilik yok olacak, " diye fısıldadı. "Dünya kötülerin gezdiği izbe bir meyhane,  bende içinden bir ayyaş... "

                               🔥

Ayşe, Ahmet ve birkaç arkadaşı her zaman ki mekanlarında oturmuş son günlerde mahallenin gündemi olan akıllarının almadığı olayı konuşuyorlardı.

"Ben hala onun Ali olduğunu kabullenemiyorum ya,"dedi Ahmet Ali'yi karşısında gördüğü ilk anda ki şaşkın haliyle, "Olamaz abi, olamaz yani... "

"Olmuş bile Ahmet'im, "dedi Ayşe, "Biz istediğimiz kadar inanmayalım. Adam bir aydır mahallede gövde gösterisini yapıyor."Herkes Ayşe'yi onaylar şekilde mırıldandı.

"Adam ne şekildi,  ne şekle geldi ulan,"ağzındaki kürdanı çevirerek sırıtan Mehmet'e,  "Sus lan yerin kulağı var bir duyan olur, "diye çıkıştı yanındaki Selim.

"Kimse yok etrafta, "deyip etrafına bakındı, "Yalnız bizim mahalleliye de helal olsun anında yön değiştirdiler,  gerçi burası Kadırga ne beklersin..."dedi. İçten içe Ali'nin halâ o gördüğü adam olduğunu kabullenemiyordu. Mahalleli ise hemen güçlünün yanında olmuş ona yarenlik etmeye başlamıştı bile.

Selim, "Güç kimdeyse onun yanındalar. Kadir ile nasıl dövüştüler mahallenin ortasında görmedin mi?  Amcaoğluna onu yapan başkasına ne yapmaz,  çoğu korkusundan eğdi başını. Adam açık açık karşıma çıkın dedi. "

Mehmet,  bir hafta kadar önce mahallenin ortasında izlediği kavgayı getirdi aklına. Ali ile Kadir'in tasmalarından boşanmış iki kuduz köpek gibi birbirlerine dalışını... Gövde gösterisiydi.Kim yenerse o güçlü sayılacaktı. O kavgadan en son hatırladığı ise Kadir'in şakağından çenesine doğru gelen bıçak iziydi.

Ahmet, "Onu bunu bırakında, "dedi elindeki tesbihi hızla çeviriyordu,   "Adam,  akşam sekizde mahallenin tüm erkeklerini Halil abinin kahveye çağırmış."

"Mahalle reisliğini ilan edecektir,"diye fikrini söyledi Ayşe.

"Bence de," dedi Ahmet sevdiği kızı onaylayarak.

"Bir ayda buna cesaret edebilirmi?"dedi Selim düşünceli bir şekilde. Ne kadar olay yapmış olsa da burası Kadırgaydı. En kirli işlerin döndüğü,  kolay kolay birinin gelip reislik yapacağı bir mahalle değildi.

"Kadir'in koltuk Ali gelmese de sallanıyordu zaten indireceklerdi bir gün. Bu olaydan sonra onun halâ reis kalması mümkün değil."

Mehmet, derin bir nefes alıp ardına doğru gerindi, "Akşama göreceğiz artık ne olacağını. "

"Herkes geliyor değil mi? "diye sordu Selim,  erkeklere bakarak,  "Kaçar mı? dedi Mehmet. O sırada hep birlikte ayaklandılar,  mahallenin ortasından konuşmalarına devam ederek yürümeye başladılar.