39

8.7K 414 93
                                    




Demirden süngü silahın ucunda sallanıyor sadece ateşlenmeyi bekliyordu.Zaman insicama darbeler vurdukça, her darbede bir parça yere düşüp un ufak oluyordu.Yeşil bir ağacın, bir günde dallarının kuruyup sararması gibi insaf yoktu.Bir düşman gemisi vardı karşısında, içinden kendisine doğrultulmuş binlerce namlu.Heryeri hedefti.

Adımlamaya başladığı günden beri böyleydi.Her zaman itilmiş, her zamanda düşmüştü.Ta ki o geceye kadar.Düştüğü günden sonra birdaha kimse düşürememişti onu.Darbeler alsada yüreği, yürürken kanlar akıtsada bedeni, o ayaktaydı.Onu ayakta tutan acılarıydı.Bir yası vardı  çok derinlerinde, çıkmayacak kadar uçta.

Ve hep orada kalacaktı.

Yolun ortasında durmuş koşarak giden kızın ardından bakıyordu.Bugün yine bir darbe yemiş hissediyordu yüreği.Melek, kendisine dolu gözlerle bakarak, bir şey demeden çekip gidince  bozgun yaşamıştı.Merak ettiği tek şey ise Melek'in kendisine ne sebeple kızdığıydı.

Onun karşısına çıktığı için mi?

Mirza denen adamla kavga ettiği için mi?

Dudağında ince bir sızı hissedince elini aniden dudağına götürdü, yarığının daha da sızlamasıyla bir küfür mırıldandı.'Piç herif'diyerek ağzındaki kanı yere tükürdü."Abi gel dudağına bakalım, kötü görünüyor."Ali'nin dudağına sinirli bakışlar atan Özcan, Ali tepki vermeyince,"Haydi içeri girelim."diyerek eve doğru yürütmeye çalıştı.

Özcan'ın elini tutarak durdurdu."Siz geçin, benim ufak bir işim var."

"Ne işi?"

"Melek ile konuşacağım."

"Abi sonra konuş, şimdi olayın üstüne olmaz.Gel girelim önce bir sakinleş."

"Hayır şimdi konuşacağım.Sen gir içeri, akşama haberleşiriz."deyip bir şey demesine izin vermeden hızla ayrıldı yanından.Özcan iki elini beline koydu, ardından bakarken sıkıntıyla bir nefes bıraktı.Bu olay hiç iyi olmamıştı.

Ali, Melek'in evinin önüne geldiğinde duraksadı.Evin üzerinde ve etrafında bakışlarını gezdirdi.Ne kadar olmuştu bu evi görmeyeli.Geldiğinden beri hiç uğramamıştı bu sokağa.Evin yeşil boyası yenilenmiş duruyordu.Kimsesi yoktu kime yaptırmıştı? Emin olduğu şey Özcan'ın her işinde Melek'e yardımcı olduğuydu.Bu boyayıda onun yaptığını biliyordu.

Melek ile nasıl konuşacaktı şimdi?Ona ne diyecekti?Ama bir sebebi vardı gitmesinin ve Melek bunu anlamalıydı.Kardeşim dediği kızın kendisine aşık olduğunu bile kabullenememişken ona nasıl şans verebilirdi.Eğer o gün kalsaydı ne olacaktı?Melek ile evlenip mutlu mu olacaklardı?

Aşk adına bir şey beslemediği ve üstüne kardeşim dediği kıza, gönlündeki acı tazeyken nasıl ümit verebilirdi.Bu sadece Melek'in hayallerini yıkardı.Gönlündeki yaranın kapanması yıllarını almıştı.Kararı kesindi.Şimdi yapması gereken tek şey arkadaşını yeniden kazanmak olacaktı.

Evet, sıfırdan başlayabilirlerdi.

Derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı tıklattı.Biraz bekledi, açılmadı.Onun geldiğini biliyor ve ondan mı açmıyordu?Kapıya daha sert vurdu bu sefer.Yine ses gelmeyince tekrar elini kaldırdı vurmak için fakat usulca açılan kapı ile eli havada kaldı.

KADIRGALIWhere stories live. Discover now