Bölüm 2: Hiçbir işe yaramazsın,

72K 2.2K 288
                                    

Keyifli okumalar...

Beynimde çalan yüksek ritimle gözlerimi araladığımda karanlık bir odadaydım. Nasıl gelmiştim buraya bilmiyordum. Kollarım bacaklarıma dolanmış bir şekilde yerde yatıyordum. İki büklüm yattığım yerden emekleyerek kalktım. Müzik o kadar yüksekti ki kendimi sanki bir müzik kutusuna hapsolmuş gibi hissettim. Duvarlara dokunarak kapıyı bulma umuduyla ilerledim. Buraya girdiğime göre çıkabilirdim de. Aklıma olanlar gelince olduğum yerde kalakaldım. Tanrım neler olmuştu öyle! Ben...ben satılıyordum. Kim bilir belki de satıldım. Lanet olsun buradan çıkmalı ve Melisa'yı bulmalıydım. O iyi durumdamıydı onu bile bilmiyordum. Melisa aklıma gelince hareketlerimi daha da hızlandırdım.

Soğuk duvar elimin üşümesine sebep oluyordu. Normalinden daha sıcak bir duvara temas edince durdum. Neden sıcaktı ki burası. Bir saniye bu duvar hareket mi ediyor ?

Burnuma dolan sigara kokusu onun duvar olmadığını bağırıyordu bana. Titreyen ellerimi tekrar duvar sandığım şeye sürtmek için uzattığımda sert bir şey elimin yüzüne vurdu. Aniden gelen darbeyle çığlık atıp bir iki adım geriledim.

"Hey, " Dedim elimi ovuşturarak. "Biri mi var orada ?" Sesim anın şokuyla titrek çıkmıştı. Ses gelmeyince tekrar elimi uzattığımda aynı darbe çok gecikmeden geldi.

"Kes şunu artık " Sesin sahibi bu sefer ben değildim.

"Sende kimsin ?" Bu karanlık odada yalnız olmadığını hissetmek korkumu hafifletmişti. Ama hala soruma cevap alamamıştım. Tek duyduğum bir çakmak sesi ve onun sayesinde ala bula siyahlar içinde gördüğüm genç adamdı. Onu nasıl da farkedememiştim. Baştan beri buradaydı demek ki. Elinde yanmakta olan sigarayı ağzına doğru götürdüğünde benim aksime sanki o ortam hiç karanlık değilmişte beni net bir şekilde görebiliyormuş gibiydi.

Yaslandığı duvardan kendini itip bir iki adım bana doğru adımladı.

"Beni tanımıyormuş numarası yapma" Kendinden emin ve oldukça tehditkardı genç adam. Onu tanıyor olacağımdan o kadar emindi ki.

"Hayır seni tanımıyorum." Yüzünü tam seçemesemde hala pür dikkat bakıyordu bana. Beni tanımaya çalışıyordu sanki. Tıpkı bir aslanın pusuya yatıp avını seyrettiği gibi.

"Yeter, yürü hadi. " Bir eliyle hala yanmakta olan sigarasını tutarken diğer eli kolumu kavramış beni sürüklüyordu.

"Bırak kolumu! Nereye götürüyorsun beni ? Hey seni tanımıyorum bile" Kıskaç gibi kavradığı kolumu kurtarmaya çalışırken ardı ardına sıralamıştım bunları.

"Hah" Dedi yüzüme doğru.

" Tanımıyorsun öyle mi ?" Sesindeki tını ben ne söylersem söyliyeyim inanmayacak gibiydi.

"Evet öyle " Dedim buna rağmen.

"Merak etme bu gece tanırsın öyleyse " Cevap vermeme izin vermeden yeniden sürüklemeye başladı. Canım yanıyordu. Bir insan sadece parmaklarıyla tehdit yaratabilir miydi ? Zira şuan kolumun geleceği tehlikedeydi.

Benim arayıpta bulamadığım kapıyı açarken müzik şiddetini daha da arttırmıştı sanki. Bize çarpan insanlar arasından ilerlerken birkaçı yol veriyordu. Bizi farkeden bir iki kişi ile göz göze gelince

" Bakmayın öyle. Bu adam beni zorla alıkoyuyor. " Diye bağırdım. Onlar ise hiç aldırmıyor, diğerlerini de bize bakması için zorluyordu. Bu sefer gözlerim Melisa'yı aramaya başladı. O bu duruma mutlaka karşı çıkar ve beni kurtarırdı.

Şuan her ne kadar kendi isteğimle gidiyormuş imajı çiziyor görünsemde aslında hiçte öyle değildi. Arada yine kolumu çekmeye çalışıyor adımlarımı yavaşlatmaya çalışıp zaman kazanıyordum.

SAHİPSİZWhere stories live. Discover now