👉21. Bar🔮

16.5K 843 77
                                    

Ağzıma su doldurduktan sonra kapıyı açtım. Karşımda Alya'yı görmemle ağzımdaki suyu yüzüne fışkırtmam bir oldu. Refleks olarak gözlerini kapatıp elini yüzüne götürüşünü izledim şaşkınca. "Yarabbi şükür elhamdülillah." dedikten sonra yüzünü sildi.

"Yakışıklı! Kaç saattir banyodasın çık artık!" diye bağırdım kapının yanında beklerken. Resmen ağaç etmişti beni burada. "Bak zaten çirkinsin bir de yüzünü bu kadar çok yıkayıp mahvetme!" diye bağırmaya devam ettim. O görmese de sırıtıyordum. Yüzüne bir nevi tükürdükten sonra kendini banyoya atmıştı ve sanırım 15 dakikadır içerideydi. Nedense moralim yerine geldi. Öyle birdenbire yani.

"Ya tamam ben de çok misafirperver sayılmam belki ama sen bildiğin..." dedi ve biraz sustuktan sonra bir köpürme sesi geldi. Sanırım şampuanı eline boşaltmış yüzünü yıkıyordu. Yüzümdeki sırıtış büyürken kollarımı birbirine bağladım. Kızın yüzüne tükürmüştüm bildiğin. Belki de suçluluk hissetmeliydim ama o da öyle birden belirivermeseydi karşımda. Zaten aklım allak bullak. O anki yüz ifadesi gerçekten görülmeye değerdi. Sanırım hayatım boyunca unutamayacağım.

"Ayrıca yüzündeki sırıtmayı da sil!" dedikten sonra ovalama sesleri geldi. Bir an yüzüm düşerken kapıya baktım delik var mı diye. Nereden bilebilirdi ki? Oradan beni görmesi imkânsızdı. "Boşuna kapıya bakma. Yüzüm köpüklü, gözlerim de kapalı zaten," diye de ekleyince korkmaya başladım. Bu neydi şimdi? Altıncı his? Kehanet? Katil içgüdüleri?

Konuşmasını bitirdikten sonra öksürmeye başladı. "Sana laf yetiştireceğim diye ağzıma şampuan kaçtı... Aptal." Tekrar öksürdükten sonra bir gargara sesi geldi. Bende artık dayanamayıp küçük bir kahkaha attım. Bu kız gerçekten inanılmaz biri. Aklına gelenleri hiç düşünmeden direk pat diye söyleyebiliyordu. Sonuçlarını hiç düşünmeden olaylara her türlü dalıyordu. Bir de sonra içinden kolayca sıyrılıyordu ya en göze batan da buydu. Her duruma bir cevabı vardı ve asla hiçbir lafın altında kalmıyordu. İnatçıydı. İnanılmaz derecede inatçıydı. O yüzden bu kadar ileri gitmiştim. Farklı tepkiler veriyordu, ilgimi çekiyordu.

Kapı yirmi dakika sonra açılınca derin bir nefes aldım ve burnuma tanıdık bir koku doldu. "Bu kadar abartmasaydın tamirci kız, görende üstüne kustum sanır," dedikten sonra yüzünü buruşturdu. "Abartmak mı? Resmen yüzüm DNA'larınla doldu," dedi dehşetle. "Bu iyi bir şey tamirci kız. Belli mi olur, belki DNA'larım bir işe yarar da yüzün falan güzelleşir. Benim gibi olursun ha?" dedim ukalaca.

Kafasını kaldırıp tekrar bana dehşetle baktıktan sonra, "Allah korusun, ne biçim laf öyle," deyip lafı yapıştırdı. Kafasını oynatınca tanıdık koku tekrar burnuma doldu. Elimle çenesini tutup yukarı kaldırdım. Bu yaptığımla biraz şaşırsa da geçen yaptığı gibi yere uçurmadı beni. Herhâlde daha cani planları var diye geçirsem de içimden yine de kendime engel olamadım. Elimi çenesinden çekmeden yüzümü yüzüne daha fazla yaklaştırdım. Dudaklarımız birbirine çok yaklaştığında yüzünü sağa döndü.

"Şansını daha fazla zorlama bence," dediğinde bir hamle ile yanağını koklayıp geri çekildim. Yumruğundan kıl payı kurtulmuştum. Tam bir şey söyleyecekken sözünü kesip, "Sen yüzüne benim aftershavemi mi sürdün?" diye sordum ilgiyle. Elini tekrar gevşettikten sonra bende rahatladım. Sağı solu belli olmaz. Her an bir yerden yumruk yiyebilirim. "Şey, yüzümü o kadar çok yıkayınca çok kurudu o yüzden şey ettim..." derken masumlaştı.

Gözlerini yerden alıp elini göğüs hizama getirdikten sonra, "Ha bir de şampuanını hep bitirdim ama merak etme yenisini alacağım," deyip elini salladı sakin ol dercesine. "Böyle yaparak bana hiç yardımcı olmuyorsun," diye fısıldadım.

Arıza tespitWhere stories live. Discover now