👉47. Korkak

11.2K 590 125
                                    

Zeyd

Gözlerimi hiç ayırmadığım güzel yüzündeki huzurda rahatlatıcı bir şeyler vardı. Uyurken masum, çocuksu bir hal almıştı, öyle ki bakanın içinde şefkat duygusunu uyandırıyordu. Saçlarını okşamaktan fazlasını istemeden sevmek geliyordu bakınca içinden.

Elimi uzattım tam yüzü hizasına, hiç dokunmadan öyle havada tuttum sadece. Verdiği nefesleri avucumda hissetmekle avuttum kendimi. Dokunmadan sadece hissettim öylece. "Biliyor musun prenses," diye fısıldadım uyuyan yüzüne. "Seni seviyorum."

Bir süre hiç kıpırdamayan göz kapaklarına baktım beklentiyle, sanki bu sözlerim prensin öpücüğünün pamuk prensesi uyandırdığı gibi onu uyandırmasını beklercesine. "Benimki de laf, tabi ki bilmiyorsun. Çok seviyorum."

Derin bir uykuda, sadece sakin sakin nefes vermeye devam etti. "Deli gibi isterken bile sana dokunamayacak kadar çok seviyorum tamirci kız." Dirseğimi yatağa dayayıp başımı elime yasladım. Gözlerim yüz hatlarını tekrar tekrar keşfederken sanki ilk kez görüyormuşum gibi bir kıpırtı yayılıyordu her defasında içime.

Şu an yanı başımda uyuduğunu bırak, aynı yatakta yan yana yattığımıza inanmakta o kadar zorluk çekiyordum ki belki de bu sadece bir düştü. Yine de yastığa yayılmış bal sarısı saçlarının kokusunun sadece bir hayalden ya da bir rüyadan ibaret olma ihtimaline aklım ermiyordu.

İçime çektiğim soluğu ciğerlerime hapsettim kısa bir an ve istemsizce gülümsedim ardından hiç yoktan. Aptal bir izlenim yarattığımı bile bile ve hiç kimsenin beni böyle görmemesinin verdiği rahatlıkla bütün hayranlığımı doktum o tebessüme.

"Seni böyle izlemeye dünyalar kadar değer verebilecek kadar çok seviyorum..." Sanki mümkünmüş gibi daha da genişledi ve sessizce gülme boyutuna geldi gülümsemem. Gözümün önünden şimdiye kadar gördüğüm farklı farklı halleri geçti.

Her biri birbirinden güzel. Ağlarken de, gülerken de, kızarken de, korkarken de, bütün o halleriyle sevebildiğim kız...

"Bunu sana itiraf etmekten korkmuyorum ki. Gidersin diye korkuyorum sadece. Hala gidersin diye çok korkuyorum. Seni kaybedeceğimi düşündüğüm o anlarda bundan sonra vaktimi boşa harcamamam gerektiğini öğrendim ben...

Ama seni kaybetmekten de öncesinden daha çok korkuyorum artık. Göze alamıyorum prenses, benden uzaklaşma ihtimalini göze alamıyorum. Belki de sandığımdan daha korkak bir adamımdır bilmiyorum...

Şu an bütün umudumu yine senin sözlerine bağladım ben. Zıt kutuplar teorinin ise yarayacağını umuyorum, yeterince yaklaştığımda bana geleceğini umuyorum sadece.

İnan bana gitmeyeceğine dair güvence verdiğinde bütün dünyaya haykırabilirim senin ne kadar sevdiğimi. Sevmek bu kadar güzel şeyken hiç kimseye itiraf etmekten korkmuyorum ki ben.

Bir tek senden korkuyorum.

Sen yok saymakta bu kadar yetenekliyken ben bir tek senden korkuyorum..."

*****

Alya

Bir şey beni uyandırmıştı ama ne olduğunu bir türlü saptayamadım. Yeni uyandığımda her zaman olduğu gibi gözlerimi hiç açmadan sıkıca birbirine bastırıyordum, belki bir umut geri uykuya dalarım diye.

Uyumak varken niye uyanayım ki.

Hafızamın derinliklerinde bir şeyler dikkatimi çekmeye çalışıyordu ama yok ben şu an onları da yok sayma taraftarıydım.

Arıza tespitWhere stories live. Discover now