Yeni bir başlangıç

64.4K 3.3K 122
                                    

     "Bizim doçent kafayı yemiş olmalı bunca konuya nasıl olur da çalışabiliriz. Ben şimdi başlasam bir ayda ancak bitirebilirim."

"Seren abartma istersen hoca nereye kadar işlediyse oraya kadar sınavda sorumlu tuttu." Sınav stresi beni de sarmış olsa da bu kadar abartmıyordum.

"Sorun da orada Bahar, hoca bütün kitabı işleyip bitirdi. Tabi senin tuzu bir kere okuduğunu anlıyorsun ben en az üç kere okumam gerekiyor..." Seren konuşurken gözü arkama gitmişti. Bende o tarafa bakınca "Senin ki gelmiş..." dediğinde hayretle gelen kişiye bakıyordum. Bora ve okul! "Bahar tatlım ben yurda gidip ders çalışacağım ve lütfen eve gidince şu telefonunu bir köşeye atma mesajlarımıza bir zahmet dön."

"Tamam, Seren..." Seren ile vedalaşınca direkt ona doğru yürümeye başladım. Görünürlerde arabası da yoktu. Yanına ulaştığımda "Selam."dedim.

"Selam... Haber vermeden geldim ama telefonuna ulaşamadım. Eda da dersinin bitmiş olması gerektiğini söyleyince geri dönmek istemedim."demişti. Onu tanımasam beni tavlamak için nazik davrandığını dahi düşünebilirdim. Bora'nın hemen yanından geçen iki kız kocama bakıp gülüşünce "Yürüyelim mi?"diye sordum. Tamam, dediğinde yürümeye başladık. Bir an önce onu kampüsten çıkarmalıydım aksi takdir de yarın kocamı üniversiteden itiraf sayfalarına düştüğünü görebilirdim.

"Bir şey söylemedin?" Yanımda sakince yürüyen adama bakıp tekrar önüme döndüm.

"Şey telefonum şarjı bitti. Şu sıralar hemen bitiyor galiba bozuldu."demiştim. Bora da sesini çıkarmamıştı. "Benimle yemek yer misin?"diye sordu. Saat henüz dörttü. "Bora akşam yemeği için erken değil mi?" Diye sordum

"Öğle yemeği için zamanım yoktu." Bu kadar yoğun mu çalışıyordu. Gözümün önüne şirketin büyüklüğü gelince çok şaşırmam anlamsızdı.

"Aslında bende öğlen çok fazla yiyememiştim."dediğimde bana yan bakıp gülümsedi. "O halde yemeğe gidiyoruz..." Başımla onaylayınca üç dakikalık yürümenin ardından arabaya ulaştık. Arabaya bindiğimizde emniyet kemerini bağlayacaktım ki gözüm arkada ki çiçeğe gitti. "Senin için almıştım."dedi. En azından el senin der gibi başıma çalmadı.

"Teşekkür ederim."diyerek arkaya uzanıp çiçeği kucağıma aldım. Kesin kendine yediremediği için çiçekle yanıma gelmemişti. Herhalde yavaş yavaş olacak... "Bu bana aldığın ilk çiçek."dedim. Aldıysa da hatırlamıyordum.

"Son olmayacağının garantisini verebilirim... Şimdi söyle nereye gidelim?" Yemek için nereye gidelim. Bana bir yer sorduklarına asla aklıma mekân falan gelmiyordu.

"Sen nereye istersen oraya gidelim. Sonuç olarak en çok aç olan sensin karar da senin olsun..."dediğimde "Pekâlâ en yakın neresiyse oraya gidelim çünkü gerçekten çok açım." Demişti. Yemek için ara sıra edayla gelip tıka basa yemek yediğimiz bir yer seçmesi güzel tesadüf olmuştu. Bu yüzden Bora yemek yerken bende Eda ile olan maceralarımızı anlattım.

Bora dinlemek için değil gerçekten can kulağıyla dinliyordu. Yemek sonarsında o kadar çok konuştuğumu fark ettim ki o sırada kocama bakan gözleri yeni yeni fark edebilmiştim. Bu gibi durumlarda kalkıp kızların saçını başını yolmak istiyordum. Yanında ben varım be beni demi görmüyorsunuz?

"Bahar, be bir karar aldım..." Bora'nın sözüyle yüzüne baktım. Bu ne kararıydı. Aynı soruyu ona sorduğumda elini uzatıp sol elimi avucunun içine aldı. "Bizim hakkımızda... Bahar ben bizim için temiz bir sayfa açmak istiyorum. Aile olalım çocuklarımız olsun..."

"Çocuklar mı?"diye sorduğumda kasıldı.

"Evet, çocuk yoksa bir bebeğimizin olmasını istemiyor musun?" Bilmem ki hiç düşünmedim. Ben hep senin beni sevebilme ihtimaline takılıp kaldığımdan hiç ötesini düşünmedim. "Bora okulum var. Şimdi sana nasıl olurda bebek için bir söz verebilirim."

"Bende hemen yarın yapalım demiyorum Bahar, senin okulunun bitmesini bekleriz. Yalnız okulun bittiğinde kendinde bu fikre alıştır çünkü ben otuzumu çoktan geçtim daha fazla da geç kalmak istemiyorum."

Bu duruma bozulsam da benden bir bebek isteme düşüncesi hoştu. "Benimle sırf çocuk yapmak için mi beraber olmak istiyorsun? Hazır evliyken çocuk işini aradan çıkarıyım diye mi?"

Bora baya baya bu sözüme sinir olup elimi bırakarak arkasına yaslandı. "Delirmişsin sen insan sevmediği bir kadından çocuk yapmayı geçtim hayalini dahi kurmaz. Ne sanıyorsun bir çocuğun sorumluğunu almayı kolay bir şey mi? Bak ben annesiz büyüdüm. Asla çocuklarımın da aynı şeyi yaşamasına müsaade etmem."

Bu güzel bir şey demekti galiba "Bana kızma sadece temiz bir sayfa açalım dedin bende aklımdaki sorulardan kurtulmak istedim."dediğimde biraz da olsun sakinleşip bana hak vermişti.

"Söylesene sana göre bir ilişki nasıl başlar?"

Güzel soruydu? "Sınıf arkadaşlarımı baz alırsak önce kısa bir tanışma faslı oluyor. Sonra yemeğe çıkıyorlar kahve içiyorlar. Sinema, tiyatro, canlı müzik derken birbirleriyle çokça zaman harcıyorlar buda insanların az da olsa birbirlerini tanımasına yardımcı oluyor."

"Yemeğimizi yedik kahvemizi içtik. Canlı müzik olmaz ama birlikte sinemaya gidebiliriz ne dersin?" Diye sorduğunda hemen olur demiştim. Sürekli Edayla gitmekten sıkılmıştım. "Kahven bittiyse kalkalım mı?" Olur dediğimde benden önce kalkan Bora hesabı ödemiş daha sonra da yanıma gelerek elimden tutmuştu. Beraber romantik komedi filmi için bilet aldığımızda "Filme yarım saat var. Benimle bir yere kadar gelir misin?" diye sordu.

Buna da tamam dediğimde beni teknoloji aletleri satılan yere sokarak kendime telefon seçmem konusunda ısrar etti. Telefonlarla ilgilenen çocuk benimle ilgilenince Bora bir bozulmuş sinirlendiğini anlayınca ise en çok hoşuma giden telefonu elime alarak "Bu nasıl?" diye sormuştum.

"Harika beğendiysen alalım mı filme geç kalacağız."

Bora'nın sesi biraz sinirli çıkınca telefonu bırakıp elinden tutup "Bu olsun."demiştim. "Sevgilim kılıf da alalım mı?"diye sorduğumda Bora önce kaşlarını çatsa da sonra normaline dönmüştü. Beraberce telefonumu alıp çıktığımda telefonda takılı kaldım.

"Sevgilim bu telefonun geri tuşu yok ben nasıl geri çıkacağım?" Bora nasıl kullanacağımı göstermek yerine kulağıma eğilip "Biraz daha bu şekilde sevgilim dersen insanlara aldırış etmeden öperim haberin olsun..."dediğinde yutkunmuştum. Bora'ya cevap veremeyince bana telefona ait birkaç özellik göstermişti. Telefonum gerçekten güzeldi. Boşuna inat edip eskisini değiştirmemişim.

Bora bana mısır da alınca sinema salonuna girip sevgili koltuklarına oturmuştuk. Işıklar kapanıp yana yana oturunca Bora "Sevgilim..."demiş ona bakmamla da dudağıma aniden küçük bir buse bırakıp önüne dönmüştü. Tekrar döndüğünde yüzüm gülüyordu onunda... Mutluydum... Hem de hiç olmadığım kadar... Bora dile gelmese de beni sevdiğine dair inancım her geçen saniye biraz daha artıyordu. Bende hiç gocunmadan elimi tutan adama yaklaşarak kulağına fısıldadım.

"Seni seviyorum!"





BİZ KADINLAR SEVDİK Mİ DOLU DOLU SEVİYORUZ. AŞK TADINDA HİÇ KİMSEYİ DAHA ÖNCE SEVMEMİŞ SEVİLMEMİŞ GİBİ SEVİYORUZ. BİZİ BİZ YAPAN EN GÜZEL ŞEYDE BUYDU.

#AŞKTADINDA

KIZIL  👑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin