uzak değil

18.9K 1K 112
                                    

Hazan neye uğradığını şaşarken bende ondan farksız değildim. Bora'ya dönüp geri geleceğim, demiştim. Bana başını olumlu anlamda sallarken Hazan'a binmesini söyleyip bende sürücü koltuğuna bindim. Şuan ne diyeceğimi ne düşüneceğimi bilmiyordum. Bora'nın böyle bir itirafta bulunması... Kendi öz kardeşi için bana aşık olduğunu söylemesi inanılası bir durum değildi. Arabanın gazına yüklenirken dudağım yukarıya doğru kıvrıldı. Keşke bu itirafı ağabeyinden değil de sevdiğim kadından alabilseydim. Sen bunca yıl tek başına aşk yaşa sonra hiç beklemediğin ummadığın anda karşılıklı olduğunu öğren.

"Emre, ben kime diyorum duymuyor musun?"

Hazan'a göz ucuyla şöylesine bakıp "Duyuyorum Hazan sakin olur musun?"

"Ben mi değişiğim sen mi neden bir cevap vermiyorsun hani akşam yemeği için Bora Beylerde olacaktık. Sana öyle ne söyledi ki dünyan bir anda değişti. Hem nereye gidiyoruz artık bir açıklama yap." Cevap vermeyince bir süre daha düşünmeye çalıştım ama düşünememe izin vermedi. Zaten cevabını almadan da asla susmazdı.

"Emre, bana bak senin karşında çocuk yok. Bora Bey sana orada bir şeyler söyledi. Senin de orada betin benzin attı. Bana şimdi ya ne olduğunu söylersin ya da gidip bizzat ben sorarım..."

"Tamam... Tamam, söylüyorum. Sana daha önce de anlattım biz üçümüz kardeş gibi büyüdük. Birbirimizi her zaman sevip saydık az önce de Bora bana kardeşinin bana aşık olduğunu ve bu yüzden sinir krizini geçirdiğini söyledi. Yani seninle olan ilişkimi duyunca sinir krizi geçirmiş. Bu yüzden de benden seni götürmemi istedi. Bende şimdi seni otele bırakıp geri döneceğim."

"Emre, kız seni sinir krizi geçirecek kadar seviyorsa ne olacak. Bizim plan devreye girmeden Bora Bey beni işten atarsa ne olacak."

Hiç! Koskoca bir hiç! Sen bana şu açığını ver ben senin bir gerçek yüzünü ortaya çıkarayım. Emin ol her şey daha güzel olacak "Sen canını sıkma hayatım Bora beni sever sırf bu yüzden bile seninle uğraşmayacaktır." Hazan yol boyunca sorular sorup susmak bilmemişti. En son oteline bırakıp kurtulduğumda derin bir nefes aldım. Baş belası kadın! İyi ki sinir krizi olayını uydurdum aksi takdirde yakamı kolayca bırakmazdı.

Geldiğim yol giderken daha kısa sürmüştü. Eve gelip arabadan indiğimde derin bir nefes aldım. İnsanın asla evi gibi olmazdı. Ve Eda'yı gerçekten çok özlemiştim. Aslında şu kaçırılma olayında ona sevdiğimi söyleyecektim de Hazan ve oyunları yüzünden kendimi geri plana çekmek zorunda kaldım. Kapıyı çaldığımda kapıyı Füsun abla açarak hoş geldin demişti. Bende hoş buldum diyerek içeriye girdim. Herkes beni görünce birbirine bakıp dillerinin ucuyla hoş geldin demişti. Normalde Eda'nın beni görünce gözlerinin içi parlamalıydı.

"Emre Bey de geldiğine göre yemek faslına geçebilirdik."

Kızlar ayaklanınca ikisinin de hafif çöktüğünü fark ettim. İkisi aynı anda rejime mi girmişti. Masaya sükunet içinde geçip oturduğumuzda Füsun Abla servisleri yapmış en son gittiğinde hala kimse de ses seda yoktu. Ne olmuş bunlara böyle hadi Eda'yı az çok anlıyorum da Bahar kaçırıldığında bile bu denli kötü görünmüyordu.

"Bahar, neyin var hasta mısın, gözünün feri kaçmış..."dediğimde herkesin Bahar'a bakması gerekirken bana bakmışlardı. "Ne oldu yanlış bir şey mi söyledim?" diye sordum.

"İyiyim Emre, sorun yok." Dediğinde yine masada derin bir sükûnet olmuş yemek boyunca da devam etmişti. Hepimiz nasıl iştahsız oturduysak doğru düzgün bir şey yemeden kalkmıştık.

"Abi, tavla atalım mı?" Ortama biraz neşe gelsin üzerlerine serpilmiş ölüm havası gitsin istemiştim ama tık yoktu.

"Hiç keyfim yok Emre, olmadı yarın atarız."demişti. Bahar da sanki dayanamıyormuş gibi "Emre geri dönüş ne zaman?"diye sormuştu. Bana kalsa hiç dönmezdim de gitmek zorundaydım. Eda beklentiyle bana bakarken bende gözlerimi gözlerinden alamadım.

KIZIL  👑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin