Tek seçenek

19.1K 1.1K 179
                                    

Babam böyle düşünüyor olmazdı. Ben onun kızıydım. Bir baba kızı hakkında nasıl kötü düşüncelere dalardı. Demek ki günlerdir beni suçluyordu. Kalbime saplanan acıyla ellerimi yumruk yaptım. Ben bu kadarını hak etmiyordum. Benim abim öldü ya ben mi anormaldim. İnsanın canından can gitmesi bu denli basit miydi?

"Bana ne söylediğini kulakların duyuyor mu? Ben ne zaman başını öne eğecek bir şey yaptım ki şimdi beni suçluyorsun? Evet, boşanmak istiyorum bunda kararlıyım. O adam benim ağabeyimin katili sizin oğlunuzu öldüren hayattan koparan adam. Nasıl olur da ben istersen siz izin vermezsiniz. Ben o adamla evli kalmak falan istemiyorum."

"Bahar, canım gel odaya gidelim biraz sakinleş olur mu?"

"Bir saniye Eda, ben babam dahi olsa namusuma laf kondurmam. Sizin yaptığınız kendi öz kızınıza yaptığınız hainliği öğrendikten sonra üç gün boyunca otelde tek başıma kaldım. Sizin yanınıza gelseydim biliyordum ki kalp kıracaktım. Bu yüzden sizden uzak kalıp düşünmek istedim. Peki, siz ne yaptınız bana destek çıkmak yerine elin adamın..."

Babam annemi aşıp üstüme gelince iki kolumdan tutup beni var gücüyle sarmaya başladı. "Boşanmayacaksın. Kocan gediğinde onunla gidecek bizim de başımızı öne eğmeyeceksin. Duydun mu sana bu evde yer yok..."

Babamın ellerinden kolumu kurtararak odaya koştum. Olanlara dayanamazken daha fazla hakarete tahammül edemezdim. Odama girip yatağa kendimi attığımda Eda da peşim sıra gelerek kapıyı kapatmıştı. Yanıma gelip ellerimden tuttuğunda ise içeriden hala babamın sesini duyabiliyordum. Elimle kulaklarımı kapattığımda Eda biraz daha yaklaşarak sarıldı. Kısa bir süre kalp atışımın dinmesini beklemiştim. Eda benden ayrılınca yüzüme baktı.

"Bahar, her ne kadar karışmak istemesem de böyle olmaz. Senin abimle oturup makul bir yol bulman gerekiyor. Tamam, şu an olayların ağırlığı canını yaksa da zamanla alışacaksındır."

"Eda, ne düşünmem ne hissetmem gerektiği hakkında hiçbir fikrim yokken tek bildiğim şey daha fazla evli kalmak istemiyor oluşum. Lütfen beni anla..."

"Peki, bu senin kararın senin düşüncen benim de saygı duymam gerekiyor. Ama şunu bil ki abimden boşansan bile biz hep iyi arkadaş olarak kalacağız tamam mı?" Bu sözüyle elimle yüzümü silerek güldüm. Benim için hep bir kardeş olarak kalacaktı.

"Bak aklıma ne geldi. Abim çok makul fazlasıyla da medeni biridir. Siz boşansanız dahi asla seni yüz üstü bırakmaz. Benden sana tavsiye okulu bırakmayı aklından çıkar. Birlikte İstanbul'a gider kiralık bir ev buluruz. Hatta okula çok yakın olursa gidip gelmemizde kolay olur. Ne dersin bizden ev arkadaşı olur mu?" diye sordu.

"Şimdi uyusak bende cevabımı daha sonra versem olur mu?"

Eda olur dediğinde beraber sarılıp uyumuştuk. Babamda önümüzdeki üç gün boyunca beninle tek bir çift söz etmemiş Annemde baban kararlı demekten başka hiçbir şey söylememişti. Üç gün sonra yine hep beraber oturuyorduk ki babam eve gelip benimle konuşmak istediğini söylemişti. Günlerdir üstünde takındığı sakinliğe bakılırsa boşanmama karşı çıkmayacaktı.

"Hanım ben bir karar verdim. Bahar'ın boşanmasına izin vereceğim. Yalnız bizimde de evi barkı satıp İstanbul'a yerleşmemiz gerekiyor. O kansızın soyu kızım evli diye insanların korkusuna kızımızı yaklaşamıyor. İki gün sonra boşandığında daha fazla burada kalamayız. Ben eve satıcı buldum yarın evi satacağım..."

Babamın konuşurken ağzı açık onu dinlemiştim. Annemse çok üzülerek "Ne dersin Bey ben bu yaştan sonra oralarda ne yaparım. Bu yaştan sonra oraya gidip nasıl olur da geçiniriz. Senin bir emekli bağışın hem kira parasına hem de kızın okul masraflarına nasıl yeter olmaz ben evimi ocağımı bırakıp gitmem."

"Gitmemiz gerek anlamıyor musun? Burada daha fazla barınamayız. Bahar da seneye mezun olacak. Mezun olur olmaz iş bulur bir şekilde ölene kadar geçinip gideriz."

Eda elimden tutunca yutkundum. "Baba ben boşanmayacağım..."dediğimde babam bana kötü bir bakıştı.

"Sen ne diyorsun evliliği çocuk oyuncağımı düne kadar kendini yırtıp boşanacağım diye diklenen sen değil miydin?"diye sorduğunda bir kez daha yutkundum. Evet, hala kararlıyım boşanacağım ama bunu siz bilmeyeceksiniz...

"Sinirliydim... Olanları hazmedemedim... Sonuç olarak boşanmayacağım..." Ayağa kalkınca Anneme hitaben "Anne biz Eda'yla markete kadar gidip geliyoruz..."

"Tamam, kızım dikkat edin..."dediğinde hiç düşünmeden evden dışarıya çıktım. Eda benden iki dakika sonra elinde çantayla birlikte gelmişti. "Kızım yalan atıyorsun bari eline cüzdan falan al."diyerek elime telefonu uzatmıştı.

"Biraz parka gider yürüyüş yaparız olur mu?" "Eda başını olumlu anlamda sallayınca aşağıya doğru yürümüş Eda da evden uzaklaşınca "Bahar, abimi affettin mi?" diye sordu.

"Hayır, sadece senin teklifini düşündüm. Beraber aynı eve çıkabiliriz değil mi?"diye sorduğumda başını olumlu anlamda sallamıştı. Eda ile beraber parkta iki tur atmış üçüncüsünde ise eve dönme kararı almıştık. Eve dönerken hava kararmak üzereydi. Eda ile beraber ara sokağa daldığımızda sanki birinin bizi takip ettiği izlenime varınca arkamı dönmüştüm. Eda da durunca siyah araba daha çok hızlanarak üstümüze gelmiş birde panikle kaçacağımız sırada karşı yoldan da bir araba önümüzü kesmişti.

"Eda, kaç..."dediğimde artık çok geçti. Arabadan inen adamlar etrafımızı sararken korkuyla Eda'nın elini sıktım. "Def olun gidin yoksa kötü olur..."dediğimde arabadan o çıkmıştı. Allah'ım Babam haklı mıydı? Bu adam bir ömür peşimi bırakmayacak mıydı?

"Levent, yengenin arkadaşı çok güzelmiş onu da bana alalım mı?"

"İMDAT!" diye aynı anda bağırdığımızda Levent kolumdan tutup çekiştirirken Eda'nın kolundan da diğeri tutup çekemeye başlamış diğerleri de destek vermişti.

"Eda, korkma Eda sakın korkma bir şey olmayacak..."

"Bahar..." Eda, Bahar derken beni zorla arabaya bindirirken Eda'yı da diğer araca bindirmeye çalışıyorlardı. "Levent bırak onu Levent,onu bırak dedim sana..."

"Bahar..." Arabanın içine atıldığımda arka koltukta duran adam kollarımdan tutarken var gücümle vurmaya başladım. Ön taraftaki diğer adam da burnuma bir şey dayayınca gözlerim kocaman oluvermişti. Ben kendimden geçerek aklımda sadece Eda vardı. Ona ne yapacaklardı... Allah'ım Babam söylerken aldırış etmemiş zerre korkmamıştım.


***


"Bora Bey, eşiniz ve kardeşiniz kaçırılıyor..."

"Ne... Ne demek kaçırılıyor lan siz ne yapıyorsunuz?"

"Bora Bey, önümüzde iki araç var. Birinde kız kardeşiniz ve diğerinde eşiniz var eğer başka yola saparlarsa önce hangisini takip etmeliyiz..."

O it olmalıydı. O kansızısın dölü olmalıydı. Allah'ım ben şimdi ne yapacaktım. Kardeşim mi Karım mı hangisi? Eda desem Bahar'a zarar verecek Bahar dersem Eda'ya... "Bora Bey tahmin ettiğim beni fark etmiş olmalılar ki başka yollara saptılar kimi takip etmeliyim?" Elimi başıma koyarak küfür ettim.

"Siktir! Eda! Eda'yı takip edin sakın ola kardeşimi o itlere bırakmayın yoksa canınızı ben alırım."



SİZCE KİMİ SEÇMELİYDİ?

#TEKSEÇENEK

KIZIL  👑 Where stories live. Discover now