dikkat

20K 1.1K 99
                                    

"Dikkat et!"

Bahar yürümeye çalışırken bir şey olacak diye aklım çıkıyordu. Eğer inat etmeseydi onu çoktan kucakladığım gibi odasına götürmüştüm. Ama bizimkisi fena şekilde inattı. Sadece taşınma konusunda da eve gitmeme konusunda da inat edip kendisini buraya kız kıza kaldıkları eve getirmemi istemişti.

"İyiyim Bora, sorun yok."         

İyi değilsin. Bir hafta geçmesine rağmen kanın ancak sekizi buldu. Ben en azından kan değeri ona çıkana kadar hastane de kalmasını istiyordum ki Bahar her şeyde olduğu gibi bunda da inat etmişti... Odasının kapısına geldiğimizde uzanıp kapıyı açtım. O an bu odada uyandığım sabaha gitmiştim. Sabaha uyanıp gerçeklerle yüzleştiğim ana... Ben o sabah bile sesimi çıkarmadan bu evden gitmiş asla yüzüne vurmamıştım. O ise bana hala soğuk davranıyordu.

"Tamam, sen çık ben duşa gireceğim."

"İyi ama tek başına girebilecek misin?" diye sorduğumda gözlerini devirip elini beline koydu. "Biraz daha üstüme düşerken ilgiden bayılacağım. Lütfen çık duşa girmem gerekiyor."

Tamam, diyerek odadan çıktım. Aslında benimde duşa girmem gerekiyordu. Bir hafta boyunca sadece iki kere eve gidip banyo yapma şansı yakalamıştım. Onun haricinde ise hep Bahar'ın başındaydım. Benden başka birinin kalmasına da izin vermemiştim.

Bu sırada Emre sevgilisiyle tekrardan işin başına dönmüş. Eda da bu süre zarfında babamın yanında kalmıştı. Her gün ziyaretimize gelen Uğur da başıma ekşiyip Dayımlara da haber verelim demişti. Hayır, telaşlandırmak istemeyen Bahar dil döken ben anlamıyorum arada şamar oğlanına döndüm.

Bıkkınlıkla kendimi koltuğa bırakınca kumandayı alıp televizyonu açtım. Bir haftadır Bahar'ın izlediği programları izlemekten sıkılmıştım. Ekonomi haberlerini açtığımda oturduğum yer rahat gelmeyince yerimde kıpırdanmış o sırada gözüme sehpanın hemen ayağının yanında bir şey ilişti. Altın sarısı olduğundan hemen kendini belli ediyordu. Eğilip onu aldığımda bir kol düğmesi olduğunu fark ettim.

"Meksika'dan aldığım kol düğüm değil mi?" Eşi o gün kaybolmuştu. Ben sarhoş kafa bir yerlerde düşürdüğümü sanmıştım. İyi ama salonda ne işi var? Koltuğun ortasından yana kayarak koltuğa pür dikkat baktım. "Siktir!" Burada bir şeyler yaşanmış olabilir miydi? Telefonun mavi ışığı açıp bir şeyler aramak istedim ama bunun imkânı yoktu.

Aklıma gelen şeyle ayağa kalkıp koltuğa pür dikkat baktım. Aklıma birkaç sahne geliyor ama odaya kadar sabredememek... Kapıya dönüp kapıya baktım. Önce içeriye girdim. Sonra beraberce koltuğa düştük. Bahar'ın seni seviyorum... Tabi ya o gece seni seviyorum demişti. Aklıma daha fazla anı gelmeyince yatak odasına doğru yol aldım.

Yatak odasında Bahar yoktu. Aklıma geceye dair bir anı gelmese de sabaha keyifle uyandığımı sonra da... Sonra bir sinirle kalkıp burada dürülmüş kıyafetlerim... Siktir başka bir detay daha eğer ilk burada birlikte olsak neden kıyafetlerim dürümlü ş vaziyette ayakucumda dursun. Hatta ben odadan çıkarken utanmadan bir de kahvaltı hazırlamış diye söylenmiştim. Böyle bir şey gerçek olsaydı. Bize kahvaltı hazırlar mıydı?

"Her şeyim içine etmiştim." Gerek ben neden bir şeylerin peşine düşüp şeytana uyuyorsun? Banyo kapısı açılınca Bahar sarındığı havluyla dışarıya çıktı. Bende daha fazla dayanamayarak yanına gidip sıkıca sarıldım.

"Bora artık yeter iyiyim."dediğinde bana sarılmıyordu. Bende geri çekilerek kızarmış yüzüne baktım. "Neden yalan söyledin? Neden hayatına başka adamları aldığını söyleyerek beni cinnet geçirdin?" diye sorduğumda Bahar yutkunmuştu. "Hatırladım Bahar, o geceyi hatırladım. Biz bu yatakta değil içerdeki koltukta..."

"Tamam, daha fazla yalan söylemeyeceğim. Çocuğunun annesinin kötü olduğunu sanmanı istemiyorum. O sabah kalkıp beni ikinci kez yolda bırakınca delirdim. Akşamına da gelip bir şeylerin derdine düşünce öfkelendim, sana çok kızdım. Gururuma da yediremedim."

"Bana sen yalan söyledin? Bana her şeyi söyleseydin tatlı dille anlatsaydın ben zaten sana inanır kanır peşine düşmezdim. Benim o sabah sinir olduğum tek şey evliyken beni aldatmış olmandı. Ki ben yine de sabah uyandığımda sesimi bile çıkarmadım. Akşamına gelip senden mantıklı bir açıklama istedim."

"Bunlar geride kaldın Bora, geriye dönüp kötü hatıralarımızı hatırlayarak kahrolmak istemiyorum. Tek bilmen gereken şey senden öncesi olmadı. Senden sonrası da olmayacak..."

"Bu beni affettin mi demek?" Bahar başını olumlu anlamda sallayıp gülünce tekrar yaşadığımı hissettim. Sonunda affetmişti. Karımı kendime çekip tekrar sarıldığımda kısa bir süre gözlerim kapalı sıcaklığını tenime işlemesini bekledim. "Seni seviyorum..."

"Biliyorum... Bilmez miyim? Bir hafta da bunu en üst düzeyde gösterdin..."

Bahardan ayrıldığımda o da bana sarıldığı için olsa gerek o sıra havlusu düşmüş iç çamaşırlarıyla kalmıştı. Gülerek yatağa oturmasını sağlamış sonrada hafif çıkan karnına elimi koymuştum. Bu bebekten dolayı aldığı kilo değil benim ona iyi baktığımın göstergesiydi.

"O halde artık bebeğimize isim düşünebiliriz..."

"Bora!" Bahar sinirlenmiş koluma vurunca tekrar sarılıp mis kokulu saçlarında öptüm. "Bahar'ım bahar kokulum. Ben diyorum oğlumuz olursa oğlumuzun adı Hamza olsun kız olursa da adını sen koy..."

"Bora şuan tam bir pislik gibi davransa da seni sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor."

"O halde isim konusunda anlaştık mı?"

"Bu senindeki baba aşkı da nerden kabardı? Benim bilmediğin ne var? Hoş ben senin hakkında yine çok şey bilmiyorum ya... Dur bir saniye aklıma gelmişken şu Emre'nin sevgilisi Hazan, senin o kızla iki boyunca çalıştığın doğru mu?"

Bahar bütün sorularını bir anda sorunca dudağına mini bir buse bırakıp "Bebeğim aramızda kalsın ama o kız sağlam pabuç değil. Belki iş konusunda olabilir ama aşkta ona güven olmaz..."

"Sen şimdi o kızın sana bir aralar sulandığını mı söylüyorsun? Bunu hemen Eda'ya söyleyeceğim..."diyerek ayağa kalkınca kolundan tutup kucağım çektim. Bahar kucağımda ki yerini alınca "Sevgilim barışalı iki dakika olmadı anın tadını mı çıkarsak?"

"Önümüzde çok uzun yıllar var bırak da şu haberi kardeşine vereyim."

"Hayır, bu aramızda kalacak. Kardeşimin daha fazla ümitlenip hayal kırıklığına uğramasını istemiyorum. Bırak kızın gerçek yüzünü Emre görsün..."

Bahar kollarını boynuma dolayınca "Kocacım ben galiba aşerdim..." demiş bende öyle tatlı söyleyince dudağını hafifçe dişlemiş yine de geri çekilmeden konuşmaya devam etmiştim.

"Hmm... Söyle bakalım neye aşerdin?"

"Sana...."




SONA DOĞRU GİDİYORUZ BU BİR RÜYA DEĞİL SADECE YORULMUŞLUĞUN, BIKMIŞLIĞIN, ARTIK NE OLACAKSA OLSUNUN SONUYDU...



KIZIL  👑 Where stories live. Discover now