karar

19.4K 1K 77
                                    

Arabalardan indiğimizde ilk fark ettiğim şey Bahar'ın evinin önündeki kalabalık olmuştu. Galiba duyan herkes bekleyişe koyulmuştu. Bahar arabadan inince ailesinin yanına koşmuş Eda da ondan eksik kalmayarak yanlarına gitmişti. Kalabalık bizimkilerin etrafına birikirken herkes bir ağızdan konuyordu. O sıra bizim arabanın arkasına araba park edince içinden tanıdık bir yüz çıktı.

Eda benden önce Emre'yi görmüş olmalıydı ki koşarak yanına gidip boynuna atladı. "Eda nasılsın? Çok korkuttun beni..."derken Emre de ondan farksız şekilde sıkıca sarılıyordu. Bir an için gözü beni bulunca kardeşime sarılmayı kesip ellerinden tuttu. "İyiyim Emre, abim tam zamanında bize yetişip kurtardı ama kendi yaralandı..."

"Abi!" Emre panikle yanıma gelince sol kolumun sargılı olduğunu yeni fark etmişti. "Abi bana herkesin iyi olduğunu söylemiştin. Bu nasıl oldu?" diye sorduğunda gözüme bizden tarafa gelen Bahar'ın babası ilişti.

"Sana kızların iyi olduğunu sordum. Hatırlarsan bana nasılsın diye sorma gereği duymamıştım..." Ben gülsün diye söylerken ellerini yumruk yapmış o sırada araya giren Bahar'ın babası "Oğlum senden Allah razı olsun. Kızımızı o itin elinden ikinci defa kurtarıp sağ salim bize getirdin."demişti.

"Olur, mu baba o benim karım!" dediğimde Bahar uzaktan da olsa soğuk bir bakış atarak eve doğru yürümüştü. "Abi o ite ne oldu?" diye sorduğunda tekrar Emre'ye döndüğümde gözüm Emre'ye malak gibi bakan kardeşime gitti. Ona hemen içeriye girmesini söyledikten sonra "Merak etme cezası neyse iki katını çekecek. Şuan polislerin elinde o ve yanda ki diğer itlerde şuan tutuklandı. Büyük ihtimal uzun süre o delikten çıkamayacaklardır."

"Bor oğlum ben Uğur'a haber verdim. Sabah erkenden buradan olacak o ne gerekirse yapacaktır."

"Ona ne şüphe var..." derken gözlerini benden kaçırmıştı da ben laf sokmak adına söylememiştim. Tam aksine Uğur'un altından kalmayacağı hiçbir halt olmadığını düşünüyordum.

"Abi bak iyi misin? İstersen tekrardan kontrole gidelim genel bir kontrol yapsınlar..."dediğimde derin bir nefes aldım. Zaten hastane de Eda'nın daha önceki yaramı görmemesi için ekstra çaba harcamıştım. Birde seninle mi uğraşacaktım. "Yok, Emre hastane karakol derken canım çıktı. Şimdi otele gider dinlenirsem hiçbir şeyim kalmaz."

"Olmaz oğlum içeriye geç Karınla beraber kalırsın o da seninle ilgilenir."demişti. Bahar'ın bana ölümcül bakışlar atmak haricinde bir şey yapacağını sanmıyordum.

"Abi, yengemle barıştınız mı?" diye sorduğunda cevabını vermeden " Barıştılar ya oğlum Bahar, bugün artık boşanmak istemediğini söyledi. Hadi içeriye geçelim soğukta dondunuz..."dedikten sonra hayretle adama baktım. Yalan söyleyecek hali yoktu ya belki de Bahar'ın öfkesi dinmiştir. Bugün uzak durmasının sebebi de onu değil de kardeşimi seçmiş olmam olabilirdi

"Ben şimdi misafirlerin yanına gidiyorum onlarda bizimle birlikte çok endişelendiler siz geçin bende hemen gelirim..."dediğinde Emre'ye geçelim demiş geçerken de herkese iyi akşamlar dilemiştim. Evden içeriye geçtiğimizde hepsi içerideydi. Bahar'ın annesi elinde çayla gelince ilk bana uzatıp "Geçmiş olsun oğlum iyi misin?"diye sordu.

"İyiyim Anne sağ ol."dediğimde kadının gözlerinin içi parlamıştı. Ona ilk defa Anne diye seslenmem hoşuna gitmiş olmalıydı. Belki de onlar için hitap şeklim çok önemliydi. "Abi ben senin yerine karıştırırım."diyen Emre çayımı karıştırıp öyle uzatmıştı.

"İç oğlum iç de için ısınsın..."demişti. Bizim çaylar bittiğinde Babam da içeriye gelince "Bora oğlum sen hala ayakta mısın? Kızım kocanı odana götür dinlesin."dediğinde Bahar'a baktım. Bakma öyle kızım adam yaralı... Hanım sende yatak döşek getir. Emre oğlumla biz burada yatarken sizde bizim oda da Eda kızımla uyusun..."dediğinde Bahar ile birlikte bende ayağa kalkmıştım.

KIZIL  👑 Where stories live. Discover now