Bölüm 4

2.9K 344 106
                                    


- Seni tanımıyorum Bayan Rose, Lordum hakkında bilgi vermem.

Scarlett Rose, bir ajandı, her türlü bilgiye ulaşmak onun mesleğiydi. Kolayca bilgi vermeyenlerden, işini zorlaştıranlardan nefret ederdi. Özellikle de karşısındaki gibi biriyse.. O hem casus olabilmek için aldığı eğitim, hem de yılların tecrübesiyle herkesin gizlemeye çalıştıklarını görürdü.. Karşısındaki aptal ise sırlarını gizlemekten aciz biriydi..

- Bana bak seni sinsi yılan.. O kadar gerizekalısın ki saçını kömürle boyuyorsun, üstelik onu da beceremiyorsun.. Kaşını boyarken o çirkin suratının her yerine bulaştırmışsın. Tony senin erkek olmadığını biliyor mu?

- Ha?! Hayır!.. Ne? Ne dedin sen?!..

Niki dehşete kapılmıştı.. Yaklaşık on yıldır erkek kılığında dolaştığı ve kimsenin kendisinden şüphelenmemiş olduğu düşünülürse bu sinir bozucu kadının bir bakışta ne olduğunu anlamış olması yeterince ürkütücüydü..

- Sırrını saklayabilirim.. Canımı daha fazla sıkmazsan eğer. Şu iğrenç halinle kalman işime gelir ama yine de bil ki canım çok kolay sıkılır. Zaten berbat İngilizcen sinirimi yeterince bozuyor ama benim de Rusçam çok iyi sayılmaz. Herneyse.. Anlat..

- Tamam, şey, evet, Lord Tony.. Lord Anthony Miller..

Kadının kötücül bakışlar atan güzel yeşil gözleri bir zafer gülümsemesiyle aydınlandı. Kader, Scarlett Rose için bir yetimhanede başlayan ve uluslararası bir casus olarak devam etmek zorunda kaldığı rezil bir hayat yolu çizmiş olsa da böyle küçük tesadüflerle gönlünü almayı hiç ihmal etmezdi. Rusya'ya gittiğini birkaç gün önce duyduğu ve tehlikede olmasından korktuğu genç adamın geri dönüp dönmediğini öğrenmek için Londra yoluna düşmüşken ona Calais'de denk gelmiş olmak mükemmel bir rastlantı değil miydi? Eğer bir gün önce gelmiş olsa belki de onu bulmak amacıyla gerisin geriye Rusya'ya gidecekti..

- Seni neden peşine taktı?

- Kendisine sor..

- Bu küstah tavırlarını sana ödetirim. Tony nerede?

- Buradayım..

Birbirlerine öfkeyle bakan iki çift göz bir anda köprüden gelen sese yöneldi. Scarlett "Tony!" diye küçük bir çığlık atarak karaya atlayan genç adamın boynuna sarılırken Niki'ye bir utangaçlık gelmişti.

- Scarlett, aylar sonra seni yeniden görmek... Gerçekten hoş..

Tony ayrı kaldıkları ilk aylarda deli gibi özlediği ve görmek için çıldırdığı genç kadına kendisini bile şaşırtan bir kayıtsızlıkla bakıyordu. Üstelik Scarlett de bunu fark etmekte gecikmemişti.

- Sadece hoş mu Tony? Ben sırf senin için yola çıktım oysa..

- Öyle mi? Neden?

- Seyahatinden geçenlerde haberim oldu. Tehlikede olmandan korktum ve ayrıntıları öğrenmek için Londra'ya gidiyordum. Sana rastlamak büyük şans oldu benim için..

- Beni bu kadar düşündüğünün farkında değildim Scarlett, müteşekkirim doğrusu..

Genç adamın sesindeki bir şeyden ötürü kadının yüzü karadı. O anda ilgisini Niki'ye çevirmiş olan Tony ise gayet umursamaz duruyordu. Evet, zamanında onun duygularını açmasına engel olan, onu bütün ısrarına rağmen terk edip Avrupa'daki işine dönen kendisiydi ama şimdi bu tavır zoruna gidiyordu. Aptal Rus kızın aralarındaki sorunun kaynağı olup olmadığını anlamak için dikkatle ikisini süzdü. Hayır, Tony onun erkek olmadığının farkında bile değildi. Oysa kılık değiştirme konusunda beceriksizliğin doruğundaydı. Ah, saf Tony.. Küçük farenin buz mavisi gözlerinde aşkın izlerini aramayı denedi bu kez.. Dostça bir ilgi, belki bir parça hayranlık vardı ama aşk yoktu. Anlık bir rahatlama duydu lakin asıl problem bu değildi. Uzun vadeli bir beklentisi olmasa da genç adamın alakasını geri kazanmak istiyordu Scarlett ve bunun için gerekeni yapmalıydı.

KARDELEN VE HERCAİ Where stories live. Discover now