Bölüm 34

2.8K 384 728
                                    

Medyada ekli örümcek fobisini anlatan şarkımızı dinleyebilirsiniz, Veronika'nın 'Ağ örme örümcek, örme ne olursun' şeklindeki serzenişlerini mükemmel ifade ediyor (Ata Demirer - Araknafobia)

Ertesi sabah Cozette kapıyı tıklattığında Veronika gözlerini yeni bir güne güçlükle açıyordu çünkü eski günü bitirmekte oldukça zorlanmıştı. Uykuya dalmak bir dertti, gördüğü rüyalarsa ayrı bir alem.. Nasıl bir hal içindeydi ve bu iş nereye gidiyordu böyle?.. Ya Victor ne yapmaya çalışıyordu, bir öfkeliydi bir keyifli?.. Veronika kendi halini biraz anlıyordu, bir şekilde bu adama şehvet denen şeyle bağlanmış olmalıydı ama Fransa Kralı'nın hiçbir hareketini anlamlandıramıyordu.. Acaba kendisinin balodaki kız olduğunu bir gün anlayacak mıydı? Veronika en çok bunu merak ediyordu..

Kahvaltıdan önce evin arka tarafında Anton ile eskrim çalıştılar her zamanki gibi.. Vera bir türlü dikkatini veremiyordu, hem uykusuzluktan hem de aklını işgal eden Fransa Kralı yüzünden.. Birkaç kez hata yapıp en sonunda da kılıcı elinden düşürünce Anton yaklaşıp omzuna vurdu..

- Neyin var Vera? Cummings yüzünden mi bu halin?

- Beni tanımasından korkuyorum..

İlk savaş konseyinin ertesinde Elena ve Alexandra bir gece Veronika'yı çapraz sorguya alıp maskeli baloda olanların ayrıntılarını öğrenmişlerdi, sonra da kimseye anlatmayacaklarına dair Niki'ye yeminler ettikleri bu akıllara durgunluk veren hikayeyi, Dük, Arthur ve Anton'la paylaşmışlardı.. Tabii epeyce sansürleyerek.. Dolayısıyla Tony, kızkardeşiyle Victor arasında neler yaşandığını az çok biliyordu.. Ona kalsa Lord Cummings'in güzel suratının şeklini bütünüyle değiştirir, Veronika'yı da aklı başına gelene kadar Aldeby'de kilit altında tutardı.. Ama Dük, bu işin onur meselesi olduğunu ve ikisinin mutlaka evlenmesi gerektiğini ilan ettikten hemen sonra Anton'u da konsey kararlarını delmemesi ve planı desteklemesi için bir şekilde ikna etmişti.. Tony, Konsey Genel Sekreteri, yani Elena ne derse onu yapıyordu.. Tabii şimdilik..

- Seni tanıma ihtimali olduğunu düşünüyor musun?

- Bilmiyorum Anton.. Ama o gece.. Şey.. Ben o gece onu birazcık kızdırmıştım..

Anton öfkeyle göz devirip, içinden 'birazcık mı?' diye söylenirken Veronika lafına devam ediyordu..

- O yüzden beni tanırsa eğer.. Çok kötü olabilir, bilmiyorum..

- Peki aklın neredeydi Veronika? Tanımadığın bir erkekle konuşman bile yakışıksızken.. Her ne yaptıysan artık..

- Anton...

- Bana öyle bakma, yanlış bir şey yaptığında benim de 'ah ne güzel yapmışsın sevgili kızkardeşim' falan dememi mi bekliyorsun?

- Ama Anton, inan ki ben.. Hayatımda bir kez bir hata yaptım.. Şimdi umarım bu işten sizi de rezil etmeden çıkabilirim..

- Bak Veronika, tam olarak anlatmadıysan.. Yani gizlediğin bir şey varsa.. Bu yüzden evlenmek istemiyorsan.. O adamı..

Veronika da Anton da utançla kıpkırmızı olmuşlardı ama kardeşinin sorusunu yine de cevapladı..

- Hayır Anton.. Öyle bir şey yok dedim.. Ama evlenmek istemiyorum, ne onunla ne de başkasıyla.. Keşke sizinle Aldeby'de yaşasam ben de..

- Ne olursa olsun ben seni herkese ve her şeye karşı koruyacağım, bunu biliyorsun.. Sen hiçbir şeyi dert etme.. Hadi git üstünü değiştir, kahvaltıda görüşürüz..

Kahvaltı sofrasında durum önceki geceden çok da farklı değildi. Yine keyfi ve iştahı had safhada bir Victor Cummings ve yine dünyasını şaşırmış bir Veronika.. Biri mütemadiyen konuşup kahkahalar atarken, diğeri tabağında Victor'ın henüz almamış olduklarıyla oynuyordu. Vaziyetleri dikkatini çekmiş olsa gerek ki Kont James oğlunu ihtar etti..

KARDELEN VE HERCAİ Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang