Bölüm 13

2.7K 337 302
                                    


Ertesi gün boyunca Tony ve Elena evin içinde adeta köşe kapmaca oynarken Veronika kuzenini hiç yalnız bırakmadı. Öyle ki birlikte son günleri olmasına rağmen Anton'la denize girmek ya da eskrim yapmak gibi alışkanlıklarını son kez tekrarlama şansını dahi es geçti genç kız. Vakit öğlen yemeği saatine yaklaşırken Therese ve Michael da ziyaretlerine geldiler.

- Son akşamınız için sizi yemeğe davet ediyoruz Lord Miller. Umarım davetimizi geri çevirmezsiniz.

- Zahmet vermek istemem..

- Israr etmek zorundayım Lordum. Ayrıca sizin gibi asil bir beyefendiydi ağırlamak zahmet değil zevk olabilir ancak.

- Çok naziksiniz Donna Therese..

Michael kibar bir tavırla lafa karıştı.

- Bir kez daha hatırlatmak isterim ki yokluğunuzda emanetiniz olan hanımefendilerle yakinen ilgileneceğiz, asla endişeniz olmasın.

Tony içinden 'hele bir ilgilen bak neler oluyor' diye geçirse de ayıp olmasın diye bir asile yaraşır şekilde teşekkür etti.

Gün geceye kavuştu, Santos Malikanesinde keyifli bir yemek yendi, eve dönüldü ve herkes odasına çekildi. Tony bütün gün Elena'yla bir dakika bile başbaşa kalamamıştı. Kız gayet umursamaz görünüyor, Tony hariç her şeyle alakadar oluyordu. Genç adamın canı fena halde sıkkındı. Bu zamana kadar bastırmayı başardığı duyguları artık iyice su yüzüne çıkmış, genç adamı çıldırtıyorlardı. Eğer Elena ona söz vermezse genç kızı bırakıp gitmek çok çok zor olacaktı.

Elena, Niki her zamanki gibi saçlarını fırçalayıp yatağına yatırdıktan sonra kendi odasına çekilince tek bir mumun loş ışığında tavana bakarak bütün gün gizlemeye çalıştığı hislerini serbest bıraktı. Çok üzgündü, mutsuzdu, duygu dünyası karmakarışıktı. Tony'nin ona güvenmemesi kanına dokunmuş ve genç adamın teklifine cevap vermeyi reddetmişti. Bunca zamandır hayaliyle yaşadığı anı gurur yapıp elinin tersiyle itmişti. Şimdi Anton gidecekti. Peki ya sonra ne olacaktı? Ya tekrar görüşecekleri ana kadar Tony başkasına aşık olursa?.. Genç kızın gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Tecrübesiz ruhu aşk acısıyla sarsılıyordu.

Kapı usulca tıklatıldığında Niki gelmiştir herhalde diye düşünerek öylece yattığı yerde ağlamaya devam etti. Tony'nin fısıltısı kızın korkuyla sıçramasına sebep oldu.

- Elena.. Ağlıyor musun sen?

Genç kız aceleyle yatağın içinde oturdu. Bir eliyle yatak örtüsünü boğazına kadar çekerken diğeriyle gözyaşlarını silmeye çalışıyordu. Anton teklifsizce yatağın kenarına oturup kızın güzel yüzünü avuçlarıyla kavradı.

- Ağlama Elena.. Üzülme.. Ben gidiyorum diye mi üzülüyorsun?

- Sen git.. Ben bağır..

- Lütfen sakin ol canım.. Senden tek isteğim ümit etmemi sağlayacak bir söz.. Bana ümit vermezsen ayrı geçireceğimiz aylar katlanılmaz olacak.

- Ben anlamıyor..

- Yapma Elena, anlıyorsun.. Anladığını biliyorum. İnat etme, bu son gecemiz. Sen uyurken gideceğim ve aylarca görüşemeyeceğiz..

- Sen ne istiyor?

- Beni sevdiğini söyle. Beni bekleyeceğini, başkasına söz vermeyeceğini söyle.

- Ben sana küs.

- Elenacığım, bu gece küsme. Londra'ya geldiğinizde küsersin istersen, şimdi beni reddetme..

- Bugün küsme, yarın küs, olur öyle?..

- Olur olur.. Hadi lütfen..

- Sen beni kandırıyor..

KARDELEN VE HERCAİ Where stories live. Discover now