Bölüm 38

2.8K 369 594
                                    

Bölüm Medyası : Adanalı (Enstrümantal) - Ali Osman Erbaşı

Adana'nın Yolları Taştan,
Sen Çıkardın Beni Baştan,
Hem Anadan Hem Kardaştan.
Ağam Adana'lı Paşam Adana'lı,
Evde Duramıyom Sana Dadanalı.

Tabii siz Adana yerine Sherrilynbury de koyabilirsiniz 🤣🤣🤣🤣 Bir dahaki bölüme de Konyalım gelsin mi?

Veronika çay salonundan çıkıp koşarak kendi odasına geçti. Bir süre heyecanını yatıştırmaya çalıştı. Erkeğe itiraz etmeyi başarmış olması önemli bir şeydi, demek ki kendini o kadar da kaybetmemişti henüz.

Acaba Victor bir kez daha ısrarcı olur muydu? Olsa bile bir şey değişmezdi.. Rezil olmak pahasına itiraz etmek zorundaydı Vera, eğer Victor'la giderse evlenmek mecburiyetinde kalırlardı. Bunu istemiyordu ki genç kız.

Peki genç adam nasıl bu kadar rahat olabiliyordu? Birlikte Sherrilynbury'ye gittikleri taktirde kimsenin bunu hoş karşılamayacağını, Dük Hazretlerinin ya düello ya da nikah isteyeceğini düşünmüyor muydu? Onun da evlenmeye niyeti yoktu hani, nasıl riskleri göze alabiliyordu?

Yoksa tam aksine bunu istiyor muydu? Neticede Victor olası bir evlilikten karlı çıkarcak olan taraftı. Genç adam Demir Dük'ün evlatlığı ile evlenip yüklü bir çeyize konmuş, ailesinin uygun gördüğü bir geline sahip olarak dırdır dinlemekten kurtulmuş olurdu. Sonra da tıpkı sabık kuzeni gibi sağda solda gezerek hayatını yaşar, çapkınlıklarına hız kesmeden devam ederdi. Kıza da senede bir iki kere gördüğü kocasının varislerini doğurmak düşerdi. Yok yok, bununla yaşayamazdı Veronika, aklını başına toplayıp Victor'dan uzak durmak mecburiyetindeydi..

Bir saat kadar odasında sessizce oturdu sonra da yeterince yalnız kaldığına hükmedip hizmetçilerini çağırdı. Bütün gün burada durması mümkün değildi, insanlar nedenini merak ederlerdi. Kimseye de bu saçma sapan durumu anlatmak istemiyordu Veronika. Diğerleri ikisinin evlenmesi fikrinden hoşlanıp baskıcı davranabilirlerdi.. Anton da sinirlenip düello yapmaya kalkışabilirdi.. Nihayetinde bu meseleyi kendi başına çözmeliydi. Bahçede yürüyüşe çıkacaktı, etrafında hizmetçiler varken Victor'ın kızı zorla kaçıracak hali yoktu herhalde..

Üstündeki rahat giysileriyle yürürken tedirginliğini kendisine eşlik etmelerini istediği hizmetçi kadınlara belli etmek istemese de sık sık dönüp etrafına bakıyordu Veronika. Çok geçmeden nal sesleri duyulmaya başladı. Ahır tarafından altındaki iri siyah aygırı dörtnala koşturarak gelen Victor'ı gördüğünde, kaçsam mı yoksa tuhaf mı olur diye düşünmeye kalmadan genç adam hızla yaklaştı, eğilip kızı belinden yakaladığı gibi atın üstüne çekiverdi. Alenen kaçırmaya kalkışmayacağını, en azından kendini savunmaya gücünün yeteceğini zanneden Veronika bu taarruza hazırlıksız yakalanmıştı. Onun bu kadar güçlü ve çevik olduğunuysa tahmin bile edemezdi.. Konuşmalarından her fırsatta Northwood Düküyle spor yaptıklarını anlamıştı ama yine de.. Bir an durup etrafına bakındı.. O erkeğin kuvvetli kollarından ötürü aptallaşmışken kuzeye doğru evden epeyce uzaklaşmışlardı bile..

- Sana gideceğiz demiştim.. Ahırların orda saatlerdir bekliyorum. Görünen o ki kaçma huyundan hiç vazgeçmiyorsun..

- Ben de gelmeyeceğim demiştim. Sen ne yaptığını sanıyorsun?! Hemen bırak beni..

- Hemen bırakırsam düşüp boynunu kırarsın.. Oysa ben sevgilimin sağlam olmasını tercih ediyorum..

- Ben senin sevgilin değilim, beni eve geri götür..

- Hayır hanımefendi.. Sen bana aitsin her seferinde beni şehvetine esir edip sonra da kaçmaya kalkıyorsun. Oyuncağın mıyım ben senin?

Onlar böyle bağırış çağırış tartışırken yol sık ağaçların arasına girmişti. Victor yola doğru uzamış bir daldan kaçınmak için Veronika'yla birlikte öne eğildi ama hızını kesmedi..

KARDELEN VE HERCAİ Where stories live. Discover now