Bölüm 5

2.9K 348 65
                                    


Tony Ufaklık için doktorun düşüncelerini merak ediyordu, dolayısıyla da çocukların yerleştiği odaya çıkmakta bir sakınca görmedi. Beklemediği şey ise bir melek kadar masum duran Scarlett'e karşı horoz gibi kabaran Niki'ydi..

- Neler oluyor burada?

- Bu çocuk doktorun hastayı muayene etmesine izin vermiyor.

Tony, Niki'nin yüzüne şöyle bir baktı. Geçen haftalarda bu çocuğu epey tanıma fırsatı olmuştu. Keskin bir öfkesi vardı, evet, ama kontrol altına alamıyor değildi.. Damarına ciddi şekilde basılmadığı sürece olgun ve düşünceli bir hali vardı.. Kendisine verilen işi ağırbaşlı bir sükunetle yerine getiriyordu. Ayrıca ne olursa olsun Ufaklık'ı tehlikeye atacak bir hareket yapmazdı. Tabii genç adam Scarlett'i de iyi tanıyordu. Ortada bir husumet varsa bu yüksek ihtimalle kadından kaynaklanıyor olmalıydı.

- Sorun nedir Niki?

- Seninle konuşmak istiyorum. Yalnız..

Çocuğun yüzündeki ifade ciddi şekilde sıkıntılı olduğunu anlatıyordu. Tony tereddüt etmeden Scarlett ve doktordan çıkmalarını rica etti.

- Tony, doktorun vakti kıymetli.. Bu veledin aptallıklarını bekleyecek değil. Küçük çok hasta. Bırakın da adam işini yapsın.

Tony, Scarlett yerine doğrudan doktora hitap etti.

- Doktor Bey, birkaç dakika konuşacağız ve elbette zahmetinizin karşılığı ödenecek. Tabii beklemek istemezseniz anlayışla karşılarım. Dover'da başka doktorlar da olduğuna eminim.

- Sorun değil, birkaç dakika bekleyebilirim..

Doktor, Scarlett'in ters bakışları altında odadan çıktı, tabii genç kadın kapının eşiğinde dönüp aynı bakışları odada kalanlara da yollamayı ihmal etmedi. Yalnız kaldıklarında Tony, Niki'ye anlayışlı bir tavırla ne istediğini sordu.

- Benim sana söylemem lazım. Şey için bekledim.. Iııı.. Güvende olmak.. Evet evet.. Güvende olmak için bekledim.

- Benim yanımda güvende hissetmiyor muydun?

- Senden başka insanlar.. Moskova'da ajanlar.. Gemidekiler.. Yüzbaşı Simpson..

- Ona da mı güvenmiyorsun?..

- Yeterince değil..

- Şimdi güvende miyiz peki?

- Artık söylemek zorundayım. İngiltere'de söylemeyi şey yapmıştım.. Plan.. Planlamıştım.. Bir de o kadın.. O anladı..

- Neyi anladı?

- Sırrımızı..

- Scarlett fazlasıyla zekidir. Ama onun bir görüşte anladığı ve benim haftalardır anlayamadığım şeyi çok merak ettim doğrusu..

Niki tam söyleyecekti ki Ufaklık kendi dilinde mırıldandı.

- Ona söyledin mi?

- Söylemek üzereyim..

- Çok utanıyorum..

- Sen bana bırak..

Niki tekrar Tony'ye döndü ve derin bir nefes aldı.

- Biz erkek değiliz..

- Ne?.. Nasıl?..

- Biz.. Erkek değiliz.. Biz kızız yani..

- İkiniz de..

- Evet, ikimiz de..

Tony şaşkınlıkla karşısındaki ikiliyi süzerken Ufaklık çekine çekine elini başlığına attı ve Niki'nin bir gün önce gemide yıkayıp güzelce fırçaladığı açık sarı saçlarını omuzlarından aşağıya serbest bıraktı. Genç adam bir an için, kilise camlarındaki melek figürlerine benzer bir hale gibi parlayan saçların çevrelediği o kırılgan, naif yüzde bilinmeyen diyarlardan gelmiş bir peri kızının masalsı güzelliğini gördü. Sonra bu zavallı, hasta varlığa karşı kalbi yoğun bir şefkat ve koruma duygusuyla doldu. Bu Scarlett'e karşı geçmişte hissetmiş bulunduklarından çok farklı, neredeyse taban tabana zıt duygunun adı birden fazlaydı.. Saf sevgiydi, merhametti, acıyan ve acıtan, acısını paylaşandı, aynı anda hem huzur veren hem hüzünlere boğan, hem yakan hem söndüren, hem siyah hem beyaz olandı.. Bedene değil ruha ait, sanki ezelden beri hep oradaymış ve kıyametten sonra da hep orada olacakmış gibi geçmişe ve geleceğe doğru sonsuzdu.. Kızın mavi yeşil karışımı meleksi gözlerine hücum eden yaşlar ve heyecanla birlikte yine kırılgan omuzlarını sarsmaya başlayan öksürük nöbeti Tony'nin kendini kızdan daha hasta hissetmesine yol açtı.

KARDELEN VE HERCAİ Where stories live. Discover now