Bölüm 34

62.3K 2.4K 385
                                    

İkisi sessizce oldukları yerde dururken,  Zarin usulca çekti kendini adamın kollarından

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İkisi sessizce oldukları yerde dururken, Zarin usulca çekti kendini adamın kollarından. Kocasının boğuk çıkan sesine karşılık fısıldar şekilde cevap verdi.

"Beran sen bana onca yara açarken, şimdi bırak iyileştireyim diyorsun sana nasıl inanırım? O kadını koruduğun kadar benim canımı yaktın , korumadın hiç bir zaman, Derman olayında bile bana patladın! Şimdi sen iyi düşün Nalın'e verdiğin değeri, hiç bana verdin mi? Evet onu korudun bir kadın olarak peki ben ben senin karınken bana yaptıkların neydi?"

Titrek bir nefes alıp kocasının gözlerine bakarken, yanağında inen iri damlayı takip etmişti genç adam.

Elbet yaşadıkları kolay değildi. Ama kocası hiç bir zaman o kadını koruduğu gibi korumamıştı kendisini. İlk olayda onu suçlu gösterir, canını yakar kırıcı sözler söylerdi.

Kaç defa kırmıştı kalbini kaç defa yok saymış ve kaç defa yerin dibine sokmuştu. Yüreğini defalarca kırarken geriye kalan kırık parçalar , ruhunu kanatmaya başlamıştı artık. Son yaptığı ise geçmişe sünger çekmeye çalışan kadının sabrını taşımış , güvenini sarsmıştı.

"Özür dilerim Zarin , sana söyledim bizim nasıl şartlarda bir araya geldiğimizi biliyorsun! Hata yaptım sana yüklenmemeliydim bütün suçu. Seni kırmamalı, üzmemeliydim ama yapamadım ve sen her defasında, bu konuları açtığında."

elini kaldırıp kalbinin üzerine koydu genç adam. "Burası bıçak yarası gibi acıyor! Sanki o yaranın üzerine tuz basıyorlar gibi yapma Allah aşkına yapma!"

Genç kadın başını iki yana olumsuzca salladı.

"Nasıl bir haldeyim biliyormusun Beran ? Sanki bir suyun kıyısındayım, geçmek istiyorum karşıya ama geçemiyorum. Ne ileri gidebiliyorum ne geri. Zaman ver bana , biraz zamana ihtiyacım var. "

Dedikten sonra ardına bakmadan banyoya girip kapıyı kapatarak sırtını kapıya yaslamıştı.

"Biraz Zaman Beran biraz."

Fısıldayan sesi kocası duymuş elini yumruk yapıp sıkmıştı. Odada boğulacak gibi olunca kendini dışarı atmıştı hemen.

Yüzünü hafifçe kaldırıp gökyüzüne bakmış derin bir nefes almıştı yaşadığını hissetmek için.

" Yıldızları saçlarının arasına iliştiresim geliyor kadın ne yaptın bana öyle!"

Aldığı nefesi dışarıya bırakırken gözlerini kapatmıştı ümütsizce Beran. Sanki içi dışı Zarin olmuştu. Bugüne kadar olmayan kadın bugün vazgeçilmezi olmuş aldığı nefes olmuştu sanki.

Karısının yokluğu ile kurumuş bir papatyanın hüznünü taşıyordu yüreği. Bu mesafelerin, kırgınlıkların sonu ne zaman gelecekti hiç bir fikri yoktu.

Tam oldu derken bir adım beraberce ileriye attıkları adım , hayatın zalimliği her defasında üç adım geri götürüyordu onları.

--

ZARİN(TÖRE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin